Kırk Altıncı Bölüm

24.9K 2.6K 1.2K
                                    


Arayan Seval'di...

Karahan telefonu hoparlöre aldı.

''Alo Karahan nasılsın?''

''İyiyim ama tanıyamadım?''

''Aaa numaram yok mu sen de?''

''Yok. Kimsin?''

''Ya Seval ben.''

''Özel numaradan aramışsın Seval. Nereden bileyim sen olduğunu?''

''Ya tamam haklısın. Benim seninle özel konuşmam gereken şeyler var.''

''Telefonda konuşalım.''

''Tamam ama yüzyüze olsak daha iyi.''

''Bu aralar hiç mümkün değil. Söyle işte...''

''Ya ben senden hoşlanıyorum.''

''Hadi ya? ne zamandan beri?''

''Okula geldiğini günden beri...''

''Ben süt ürünü sevmem Seval.''

''Ya düzgün konuşur musun lütfen. Ben ciddiyim.''

''Ben de ciddiyim kaşar sevmiyorum.''

''Off peki. Numaramı versem mesajlaşır mıyız?''

''Seval güzelim başla yere tezgah aç. Canını yakarım senin. Yanındaki dallamaların da canını yakarım. Öyle yakarım ki hepinizi aralık ayında donla gezersiniz.''

''Ya sen ne kadar kabasın.''

''Kaybol.''

Karahan telefonu Seval'in yüzüne kapatmıştı. Sınava günler kala hâlâ saçmalıklar peşindelerdi. 

O gün Karahan ile birlikte vakit geçirdik. Babam emekli olmuştu ve artık evdeydi. Seyhan bey konusundaki fikirleri sürekli değişiyordu. Ne yapacağına karar veremiyordu. Akşam üzeri eve gittiğimde kapıda haciz memurlarını gördüm. Benim bilmediğim ne vardı ki...

''Baba neler oluyor burada?''

''Oğlum önemli bir şey değil. Bir hesap karışıklığı olmuş.''

''Baba tamam da eşyaları nereye götürüyorlar?''

''Hepsini geri alacağız. Annenin ilaçları için çektiğimiz krediyi ödeyemedim.''

''Baba devlet karşılıyordu hani? Bana yalan mı söyledin?''

''Oğlum devlet ilaçların bir kısmını karşıladı. Bir kısmını biz almak zorunda kaldık. O yüzden kredi çekmiştim. Tazminatım inşallah o krediyi kapatacak ve eşyalarımıza kavuşacağız. Sen canını sıkma oğlum her şey yolunda...''

''Baba kağıda bakabilir miyim lütfen?''

''Oğlum sen derslerine çalış. Bunları kafana takma.''

''Baba bu kağıtta yazan para senin alacağın tazminatın neredeyse iki katı.''

''Oğlum asıl borç o değil. O borcu yapılandıracağım ve azar azar ödeyeceğim. Ben hallettim bile...''

''Peki baba senin dediğin gibi olsun. Seyhan bey ile çalışacak mısın?''

''Çalışacağım oğlum, istemesem de çalışacağım.''


Babamın Seyhan beye olan bu uzaklığını anlamıyordum. Bir şey vardı elbette ama neydi? Uzak durmak istiyordu belki de... Ama böyle bir şansımız yoktu.  Sınava bu kadar az zaman kalmışken böyle bir olay beni hepten yıkmıştı. Annemin üzüntüsünü gözlerinden okuyabiliyordum. Tüm bu dertlerin üzerine. gelen mesaj iyiden iyiye sinirlerimi bozmuştu. 

''Kardeşim ben bu Seval ile buluşsam sorun olur mu senin için?''

''Yok Karahan sorun olmaz?''

''Emin misin? Sonra aramız bozulmasın.''

''Bozulacaksa da bozulsun Karahan.''

''Saçmalama oğlum. Kız şimdi bana mesaj attı.''

''Ne diyor yine?''

''Babası saldırıya uğramış. Hayati tehlikesi devam ediyormuş ve yanlarında kimse yokmuş.''

''Ne duruyoruz o zaman beraber gidelim.''

''Tamam sen hazırlan. Ben seni almaya geleceğim.''

Hastaneye gittiğimizde Seval'i ve annesini perişan halde gördük. Babası yoğun bakımdaydı. Seyhan bey o sırada hastanede fırtınalar estiriyordu.

''Ne gerekiyorsa yapılacak, ölmeyecek bu adam!!!''

''Seyhan bey elimizden geleni yapıyoruz.''

''Benim şirketimin sınırlarında ne zamandan beri adam vurulur oldu? Hangi it cesaret edebiliyor buna?''

''Seyhan bey en kısa zamanda bulacağız efendim.''

''Hepinizi yakarım.''

Şeref bey de koşar adımlarla içeri girmişti. Yanında Mustafa da vardı. 

''Durumu nasıl kızım?'' diye soru Seval'e...

''İyi değil Şeref amca.''

''Şeref sen böyle gel'' dedi Seyhan bey...

''Kim yapar bunu sence?''

''Efendim bilemiyorum. Sizin himayenizdeki birine kim dokunabilir ki?''

''Bunu bilmen güzel.''

''Kızım sen üzülme baban yaşayacak.''

Seval konuşamıyordu sadece ağlyordu. Onu böyle görmek beni bitirmişti. İçimde ona karşı bir sevgi yeşermişti yeniden ama yaptıklarını da unutmuş değildim. 

''Çocuklar siz bahçeye çıkın hava alın.'' dedi Seyhan bey amca...

Seval ile bahçeye çıktık. Karahan ve Mustafa içeride kalmıştı.

Bana sarıldı.

Gözyaşları omzumdaydı ve sanki bir bulut gökkuşağına aşıktı...


^^Yorumlarınızı bekliyorum... Hasta olduğum için bölümler gecikti. Düzenlemeleri yaptım.Hızlı bir şekilde yazmaya devam edeceğim. ^^

Gökkuşağına Aşık Aptal Bir Bulut #Wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin