gxg // 17

4K 236 59
                                    

BECKY'NİN BAKIŞ AÇISI

-aynı geceden-

Bazen öyle bir an gelirdi ki, içinde şüphe, kalbinde korku, gözlerinde umut ışığı olurdu. Evet, o an, en çaresiz olduğun andı. Kendinden emin yürürken çamura basmak gibi. Güçlüsündür ama öyle bir olay olur ki, en çok yıkılan sen olurdun. Sanırım şuan ki durumum bundan ibaretti.

Telefonuma mesaj geleli ne kadar zaman oldu bilmiyordum. Ne zamandır burada oturduğumu, ne zamandır ağlamayı kestiğimi bilmiyordum. Calum eline aldığı bir ot parçasıyla oynarken ben, öylece karşıya bakıyordum. Ne düşündüğüm bile belli değildi.

"Ne yapacağız, Calum?" elindeki otla oynamaya devam ederken sanki bu soruyu bekliyormuş gibiydi.

"Yapacağımız şey kesin; Skylar'ı bulacağız."

"Hiç bir şey bilmeden öylece oturarak mı?" dedim. Tepki vermeden bekledi.

5 dakika sürmeden Calum'un ayaklandığını gördüm. Aceleci hareketlerle etrafa bakınmaya başladı. Kaşlarımı çatarak onu izledim. Fısıltı şeklinde konuşuyordu, kendi kendine. Evin arka tarafına giden yola girdiğinde peşinden gittim.

"Hey! Calum neler oluyor?" arkasını kısa bi an için döndü ve parmağını dudaklarına götürerek sessiz ol hareketi yaptı. Dediğine uydum ve arkasından ilerledim. Arka bahçeye girdiğinde hala etrafa dikkatle bakıyordu.

"Bir şey, bir şey..."

"Tanrım, ne arıyorsun!?" Dediğimde bodruma inen kapının önünde durmuştu. Şaşkınlıkla gözleri büyürken hiçte iyi bir şey görmediğini tahmin edebiliyordum. Koşarak yanına geldim.

Kapının üzerinde yazan yazıyı okurken içime bir ürperti dolmuştu.

"Siktir..."

"Hemde kocaman bir siktir!"

SKYLAR'IN BAKIŞ AÇISI

Burnuma gelen kokular bilincimi açarken hafifçe gözlerimi araladım. Kıpırdamaya başlayınca her yerimin tuttulduğunu fark ettim. Yerimden doğrulmaya çalıştım ama kollarım o kadar güçsüzleşmişti ki, hemen yere tekrar yığılmıştım. Bu sefer tüm gücümü toplayarak oturmayı başarmıştım.

Etrafta göz gezdirdiğimde, boş ve iğrenç kokan bir odada olduğumu fark etmem uzun sürmedi. Duvarların boyası akmış ve küf bağlamıştı. Koku fetişim olduğu için odadaki iğrenç koku midemi bulandırmaya yetiyordu. Bir kaç öğürme refleksinden sonra tamamen kendime gelmiştim. Ayaklarım sarsılırken zoraki ayağa kalkmayı başarmış ve kapıya yürümüştüm.

Kapının kolunu tutarak açamaya çalışmam boş bir uğraştı. Kapalı alan korkum olduğu için panik olmaya başlamıştım. Nefeslerim sıkışırken elimi kapı kolundan çektim ve vurmaya başladım.

"Hayır, hayır hayır! Açın kapıyı! Açın, açın şu lanet kapıyı! Sikeyim hayır hayır açın lütfen! Off açın..." diyerek vurmayı kestim ve ağlamaya başladım.

Sırtımı kapıya yaslayarak yere kaydım. Hıçkırarak yere oturdum. Korkuyordum, çok korkuyordum. Nerede ve ne için olduğumu bilmiyordum ama tüm bunlar iyi şeyler olmadığı belliydi zaten.

Aklımı kurcalamaya başladım. Son hatırladığım şeyler, gece kapı çalmıştı ve bende açmıştım. Ardından telefonuma mesaj gelmişti ve sonrası yoktu. Kesinlikle kaçırılmıştım.

Becky'i merak ediyordum, Calum'u merak ediyordum. Ailemi merak ediyordum. Onlarada bir şey yapmış olabilirlerdi. Ama neden?

Ciğerlerim yavaş yavaş sıkışıyordu. Sürünerek yerde olan döşeğe emekledim. Üzerine kıvrıldım ve ağlamaya devam ettim. Midem her geçen dakika daha feci bir şiddetle ağrımaya devam ediyordu. Bekledim. Belki biri gelebilirdi. Sessiz odada sadece tavandan akan su sesi vardı.

Odanın karşı duvarındaki ekranı yeni görüyordum. Ona gözlerimi dikerek odaklandım. Siyah ekranda bir anda yazılar belirmeye başlamıştı.

Seni görüyorum.

Ve sonra bir yazı daha geldi.

Sana göstereceğim video'yu izle.

Yazı ekrandan silinirken yerine bir kız gelmişti. Kahverengi saçları ve yeşil gözleriyle beni andırıyordu. Elinde tuttuğu kağıdı gözlerinin önüne getirerek okumaya başladı. Sakince izlemeye başladım.

'Merhaba sevgilim. Sana şuan çokta uzak olmayan bir yerden yazıyorum. Sen şuan yan odada uyuyorsun ve ben gecenin dördünde sana bu mektubu yazıyorum. Ve bunu video'ya da çekeceğim çünkü bir kağıt parçası tüm o duyguları taşıyamaz, öyle değil mi?

Her neyse Becky, şimdi sana söyleyeceklerimi iyi dinlemeni istiyorum. Bunu öylece nasıl söylerim bilmiyorum ama deneyeceğim. Yemin ediyorum deneyeceğim.

Becky, babanın ölümünü hatırlıyor musun? Hani 'kaza geçirdi' deniyordu, haa işte o. Evet aslında baban kaza geçirmedi. Yanlış duymadın! Baban bana tecavüz etti Becky... İnanmıyor olabilirsin, şaka diyebilirsin ama değil. Sana olan aşkım üstüne yemin ederim ki değil. Babanın ne kadar aşağılık bir insan olduğunu öylece yüzüne söyleyemezdim. Babanı öldüren bendim, ve bunu söyleyemezdim. Gözünün içine bakarak bu zor olur tamam mı? Korkudan ne yapacağımı bilemedim ve elime geçen bıçağı babana sapladım. Özür dilerim, lütfen affet beni. Lütfen...

Zaten bunlar son günlerimiz sevgilim. Gitmeye karar verdim. Üzerimdeki kirlilik hissini atamıyorum ve canımı acıtıyor. Sana dokunduğumda yabancı gibi hissediyorum.

Ben başaramıyorum sevgilim, gerçekten yapamıyorum. Seni çok seviyorum birtanem. Ömrünün sonuna kadar seninle olacağım ama sen benimle olmayacaksın. Diğer tüm sevgililer gibi sana tek ve son sözüm; Devam et.

Güçsüz olduğumu gördün. Ben gidiyorum. Kendine çok iyi bak sevgilim. Aklında olmasam bile kalbinin bir köşesinde olacağım.

Seni seviyorum.

Lisa'dan boncuğa...'

Ekrandaki kız kızarmış gözleriyle son kez ekrana baktı ve burnunu çekerek kamerayı kapattı.

Gözlerim, o kadar şaşırmıştım ki açık tutmaktan acımıştı. Az önceki kız Lisa'ydı. Ve Lisa intihar ettiğini ve sebebini açıklamıştı.

Ekranda tekrar bir yazı çıktı.

O yeterince acı çekti. Şimdi sıra sizde

Hadi bana küfür edin jfjdjdkdndkd

Colors ✅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin