Bu bölümde malum feelsi gelebilir arkadaşlarım...*-*
Calum en sonunda kalabalık bir sokakta durduğunda geldiğimizi anlamıştım. Çok renkliydi bulunduğumuz yer. Bi an gözlerimi de kıstım diyebilirim. Etrafı saf gibi seyretmeyi bırakıp arabadan inen Calum'un peşinden indim. Arabanın önünde yanına ulaşmamı bekledi. Elini bana uzattı tutmam için. Tereddüt etmedim ve tuttum. Beni peşinden sürükledi insanların arasından geçerken. Müzik sesi tüm sokağı kaplıyordu ve bu biraz rahatsız ediciydi ve ben panik oluyordum. Küçüklüğümden beri fazla yüksek ses beni paniğe sokardı. Ama bugün bunu umursamadım. En azından denedim, çünkü Calum'a dersem demediğini bırakmazdı. Buraya gelmek isteyen bendim. Kendim. Bu yüzden sessizce Calum'la ilerledim.
Renk renk tabelâlarla dolu, bar olan yere benide ardından soktu. Tanrım! Buradakilerin hepsi erkekti!
"Sanırım Michael diğer tarafta. Ben onu bu- ahh işte geliyor!" Calum bizi bar sandalyelerin olduğu kısma getirdiğinde söyleniyordu. Hemen sonra gülümseyerek işaret ettiği tarafa baktım. Michael geliyordu.
"Hoşgeldin Calum" dedi imalı bakışlarıyla Calum'a. Calum omuz silkti.
"Biliyor Mike." ahhh şimdi anlıyorum! Michael onların çıktığını bilmediğimi sanıyordu. Bu yüzden imalı konuşuyordu yaa!
"O zaman bunu yapmamda sorun yoktur." Dedi Michael. Ve bende dahil Calum, ne olduğunu anlamadan dudaklarını Michael'ın dudakları üzerinde buldu. Bu normal bir insana iğrenç gelirdi. Ama öyle değildi. Bu aşktı. Bedenin, cinsiyetin ve ruhun boyun eğdiği duyguydu. Kim ne türlü yargılasa da, kimse etki edemezdi. Kalbin aşk aracılığıyla kendine birini bulduysa, hiçbir şey yapamıyordun. Bu böyleydi işte.
Calum kendine geldi ve Michael'a karşılık verdi. İkisinin de öpüşleri arasındaki gülümseyen yüzlerini görebiliyordum. Çok tatlıydı. Calum benim kardeşim gibiydi ve onu mutlu görmek beni gülümsetmişti. Sonunda birbirlerinden ayrıldılar ve bana döndüler.
"Sky, seni eksem sorun olur mu?"
"Hayır hayır! Keyfinize bakın çocuklar."dedim. Dedim ama burada ne bok yapacağımı da bilmiyordum. Michael gülümsedi ve Calum'u çekiştirdi. Onlar giderken Michael'ın sesini duydum.
"Tanrım çok anlayışlı. İlk kez bir kızı sevdim. Söylesene lezbiyen felan mı?"gittikçe uzaklaşıyorlardı ama son olarak Calum'un sesini de duydum.
"Hayır hetero. Ama böyle şeylerden iğrenmez. İşte bu yüzden de onu seviyorum ya!" Ve daha sonra onları duyamadım. Çoktan kayıplara karışmışlardı. Derince nefesimi tuttum ve bıraktım. Ne diye Calum'la geldim ki? İyi bok yedin Skylar! Otur şimdi onlarca gayin arasında!
"Hey, merhaba!" sol tarafımda yabancı bir ses işitince oraya döndüm. Sarışın ve boyu baya bi uzun olan çocuk gülümseyerek bana bakıyordu.
"Merhaba."dedim neşeli görünerek.
"Imm sanırım yanlış yerdesin." Oturduğum tabureden dikleştim.
"Anlamadım?" kaşlarımı çatarak sordum ve bu onun bana biraz yaklaşmasına sebep oldu.
"Tatlım, lezbiyenler yan tarafta. Burası gayler için."
"Ama ben lezbiyen de-"
"Sana eşlik etmemi ister misin?" biraz sinirlendim. Şimdi tekrar soruyorum, Neden gelmiştim ki buraya?
Yerimden kalktım ve çocuğa bir şey demeden çıkışa yöneldim. Buralar yabancı olduğum yerlerdi ve ben siktiğimin hiçbir şeyini bilmiyordum. Etrafı gözden geçirdim. Sol tarafta bir bar daha gördüğümde oraya adımladım. Bıraksana! Bu gece içmek istiyordum!
Adımlarımı az öncekinden pekte farkı olmayan bara çevirdim ve içeriye girdim.
Ahh harika! Şimdi de bir lezbiyen beni kovarsa şaşırmam!
Koca bir 'of' çekerek taburelerin olduğu kısıma yürüdüm yavaşça. Yavaştım çünkü etrafı izliyordum. Tüm kızların delici bakışları üzerimdeydi. Neden bu kadar dikkat çekmiştim bilmiyorumm. Onlar gibi kızdım işte! Tek farkım...
Lezbiyen değildim.
Etrafa salakça bakmayı kestim ve önüme gelen ilk tabureye oturdum. Başımı kucağıma eğdim ve herkesi görmezden geldim.
Tabi yaaa! Kısacık bir elbiseyle lezbiyenlerin arasına girersen, tabiki de disko topu gibi dikkat çekersin.! Aferin Skylar. Calum'u dinleyip neden evinde sıcak yatağına yatmadın ki!?
Başımı kucağımdan kaldırdım ve önümdeki kız barmene baktım.
"Ne alırdın Güzel bacaklı kız ?" Bu olacaktı Skylar. Garipseme!
"Imm bira?" Beni sinsice gülümseyerek süzdü.
" Çilekli süte ne dersin?" Pekala bunu anlamamıştım. Ben çilekten nefret eder- tamam anladım. Bu iğrenç!
"Ahh teşekkürler ama ben bira alayım?"
"Peki tatlım."dedi ve arka tarafa doğru gitti. Derince bir nefes aldım. Tekrar salaklığımı belli etmek için etrafı süzdüm. O sırada gözüme biri çarptı. Ve garip olan şey ise onunda gözlerinin bende olmasıydı. Ne yapacağımı bilemedim ve hafifçe gülümseyip önüme döndüm. Tanrım bu tuhaftı işte.!
Az önceki barmen önüme birayı bırakınca, özellikle yüzüne bakmamaya çalıştım. Zaten o da hemen gitmişti. Bira dolu bardaktaki pipeti dudaklarım arasına aldım ve içmeye başladım.
O kadar çok dalmıştım ki, kolumdan tutulup çekilince ne olduğunu anlamamıştım. Biri beni sürüklüyordu. Beni çekene baktım ama sadece saçları görünüyordu. Maviydi. Biranın verdiği uyuşuklukla ona karşı koyamadım. Beni sürüklemesine izin verdim. Sonunda tuvalet olan yere geldiğinde durdu ve ben ne olduğunu anlamadan, çıplak sırtımı soğuk fayansta buldum. Hemen sonra ise dudaklarım üzerindeki dudaklar...
Beni öpen kimdi ise onu itemedim, hatta karşılık bile vermiştim. Bir süre dudaklarımı böyle öptü. Geri çekildiğinde yüzünü görebilmiştim.
Bu az önceki gülümsediğim kızdı...Tanrım bi kızla öpüşmüştüm!
"Ahh bu en iyisiydi." Dedi ve ben konuşana kadar, o gitmişti.
Nefes nefese koca tuvalette bekledim bi süre.
Her yerim titriyordu ve etkilenmiştim.
Yorum yorum yorum yorum!!!!
Ve böyle bir kurguya 5sos katmasaydım ölürdüm lol
