Bölüm 24

1.7K 151 2
                                    

Yol boyunca kimse doğru düzgün konuşmamıştı, varmamıza az kalmıştı. Chris arabayı gidişe göre daha hızlı kullanıyordu. İki tarafımızda ağaçlık olan bir yoldu. Yol genel olarak tenhaydı, pek fazla araç görmüyorduk. Bir süre sonra arkamızda Jeep marka bir araç gözüktü. Yavaşça bize doğru yaklaşırken bir anda hızı arttırıp bizi solladı ve bir anda önümüze kırdı. Arkamıza aynı marka bir araç daha yaklaştı. Bu durum pek hayra alamet gözükmüyordu.

"Chris, galiba bizi sıkıştırmaya çalışıyorlar."

"Evet, bunu bende fark ettim Alan."

Chris öndeki aracı sollamaya çalışıyordu ancak öndeki izin vermiyordu. Arkadaki araç bize çarptı ve hepimiz öne doğru sendeledi.

"Bir şeyler yap Chris!"

"Bir yol bulacağım Claire!"

Arkadaki araç ara ara hafifçe bize çarpıyordu. Öndeki Jeep biraz arayı açınca Chris de bunu kullanarak gaza kökledi ve sağ tarafından kaçtı. Araçla yan yanaydık. Şoförü tanımıyordum ancak bir iblisti. Arkadaki araç bu sefer daha sert vurdu ve yanımızdaki de yandan vurunca araba ağaçlık alana girdi, bir süre savrula savrula orada giderken Chris aniden direksiyonun hâkimiyetini kaybedince önümüzdeki büyük ağaca son hızla çarptı.

Çarpmanın etkisiyle başımı cama vurdum, resmen beynim sarsılmıştı. Başım feci ağrıyordu ve sağ kaşıma dokununca elime kan geldi.

"Alan?"

"İyiyim Claire."

Chris'e bakınca başının direksiyonda olduğunu ve kanadığını gördüm, arabadaki tüm hava yastıkları açılmıştı, içerisi toz kaplıydı.

"Chris?"

"Chris!!"

Claire onu sarstı ancak baygındı. Arabanın motorundan dumanlar çıkıyordu ve arabanın içine giriyordu. Dumandan öksürmeye başladım. Önümü görmeye çalışıyordum ki motor alev aldı. Bir bu eksikti, araba patlayıp parçalarımız etrafa saçılmadan önce içinden çıkmalıydık. Chris'in yanımdaki çantasından hançeri alıp kemerime sıkıştırdım ve hızlıca arabadan indim. Şoför koltuğuna gidip "Claire, Chris'i indirmeme yardım et!" dememle arabadan indi. Chris'in olduğu kapıyı açtım ve emniyet kemerini açıp arabadan çıkardım. Fazla vaktimiz yoktu, Claire yanıma gelince Chris'i kollarından omzumuza koyup hızla ormanın içine ilerledik.

Arabanın yanması artınca "YERE YAT!" diye bağırmamla aynı anda kendimizi yere attık ve patlamayla arabanın parçaları etrafa saçıldı. Bir süre öyle bekledikten sonra arkama baktım, ateş ağaçlara sıçramıştı.

"Ağaçlar!"

"Hemen buradan gitmeliyiz Alan."

"Tamam hadi." deyip Chris'i tekrardan taşıyıp ormanın derinliklerine doğru ilerlemeye devam ettik. Bir süre ilerledikten sonra Chris'i bir ağacın altına yaslayıp dinlenmek için durduk, nefes nefese kalmıştık. Telefonumu çıkarıp kontrol ettim, çekmiyordu. Hay aksi!

"Telefon çekmiyor."

"John ile bağlantı kur."

Bunu hep unutuyordum. "John!" Cevap gelmeyince adını tekrarlamaya başladım. "John, John!"

"Alan?"

"Yardıma ihtiyacımız var. Kaza yaptık ve iblisler peşimizde!"

"Durumunuz nedir?"

"Chris baygın durumda ancak Claire ve ben iyiyiz."

"Nerede olduğunuzu biliyor musun?"

Element Varisleri (Tamamlandı)Kde žijí příběhy. Začni objevovat