normal 21 // hs.

13 - dövmeler (+18)

öncelikli olarak, bölüm cinsel içerikli, ona göre okuyun.

-

-29 gün önce

Refleks olarak elimi kaldırıp ıslak yanağına dokundum. Bunu beklemiyordum. Bunu kesinlikle beklemiyordum.

"Seni istiyorum." diye fısıldadı bir iç çekişin ardından. Hiç düşünmeden cevapladım.

"Ve ben de seni istiyorum."

Alaycı bir şekilde kıkırdayıp kafasını iki yana salladı.

"Seni istiyorum Mollie, sana ait olmak istiyorum, bana ait olmanı istiyorum. İçinde olmak istiyorum, içinde ve güvende. Geceleri sırtın göğsümde dinlensin istiyorum. Nefesim ensene çarpsın, uyandığımda sen kokayım istiyorum. Seni istiyorum evet, ama tek beden olup öylece kalmak istiyorum. Seks gibi değil bu, bir kez içinde olduğumu hissettikten sonra bir daha içinden hiç kurtulmamak istiyorum. Tenin tenime hiç doymasın istiyorum."

Muhtemelen bu asla bir ön sevişme yapılacak bir konuşma değildi, hatta yapılmasını beklediğim bir konuşma da değildi ama konuşuyorduk. Bu cümleleri gerçekten duymuştum ve tahmin edilebilirliği üzere ağlıyordum. Sevişmek bildiğim kadarıyla böyle bir şey olmamalıydı.

Hala bir elinden destek alıp üzerime eğikken, diğer elinin tersiyle yüzümü seviyordu. Bir gün bana böyle bakarak böyle cümleler kuracağı aklımın ucundan geçmemişti. Bir gün birinin bana böyle bakarak bu cümleleri kuracağı da aklımın ucundan geçmemişti.

"Kendinden kaçıyorsun."

Doğru tespitiyle dudaklarımı birbirine bastırıp, birkaç damla yaşın kırışık göz kenarlarımdan şakaklarıma akmasına izin verdim.

"Kendinden kaçtığın anlarda sığındığın adam olurum, ama yine olurum. Lütfen beni hayatının dışına itme."

Bu duygusal sahneyi kesmesini beklemediğim hareketiyle elini tekrar karnımda hissettim. Dudakları boynuma küçük öpücükler bırakırken, ateşli bir hastalığa yakalanmışçasına sıcak olan bedenim, vücudunun altında kıvranıyordu. Elini bacak arama koyduğunda sırtımla yatak arasındaki bağlantıyı kesip göğsümü ona doğru ittim. Bu his çok yeniydi. Bütün bunlar o kadar yeniydi ki göğsüm ağrıyordu. Bunu bilmiyordum, bunu tanımıyordum. İnsana düşünme yetisini kaybettiren bu isteği tanımıyordum ve dahası, bedenim bunu yadırgamıyordu. Bütün hücrelerimle kabullenmiş, istekle nefes alıp veriyordum.

"Islaksın. Burada olmamı istiyorsun." dedi parmaklarını etrafımda gezdirirken. İçime iteceğini tahmin ettiğim elini, zor da olsa yakalayıp onu durdurdum. Sakince uzaklaştırırken, ne yaptığımı sormadı. Bunun yerine onu avucuma aldığımda, bunu beklemediğini biliyordum. Açıkçası bunu yapmayı ben de beklemiyordum ama, sertliğini kavrayıp cesurca vajinamın girişine yerleştirdim.

"İçimde olmanı istiyorum."

Siktir, bunu ben mi söylemiştim? Paylaştığımız anın heyecanından kalbim yerinden çıkacak gibi atıyordu. Yıllarımı bu heyecanı yaşamayı bekleyerek mi geçirmiştim, gerçekten mi?

"Hazır mısın?" diye sorduğunda bir saniye bile geçirmeden kafamı aşağı yukarı salladım. Hazır mıydım, bilmiyordum. Kendini santim santim içime itmeye başladığında, doluluk hissinden bayılmamak için tırnaklarımı sırtına daha çok geçirdim.

"Siktir, Mollie."

Yüzümü acıyla buruştururken, hala içimde hissedeceğim birazı olduğunu biliyordum. Yine de, ilerlemeyi kesip kafasını boynumdan kaldırdı. Bir elim yatağa düşerken destek alma içgüdüsüyle çarşafı avuçladım.