t w e n t y o n e

110 15 10
                                    

Multimedya: Demi ♡ ♥ ♡ ♥

"Neden bahsediyorsun sen?!" diye çıkmıştım. Olanları daha yeni idrak ederken bir de Wilmer ile uğraşmaya vaktim de gücüm de yoktu.

"Beni duydun. Senin bayılmanı sağlayan ben değildim. Benim bir suçum yok. Ben sadece senin iyiliğini istiyorum." dedi sesini yumuşatmaya çalışarak. Şuan bulunduğum durumdan da, ondan da iğreniyordum.

"Mutlu olmamı engelleyerek nasıl iyi olmamı istersin ki? Eğer sen izin vermeseydin Wilmer orada olamazdı. Kendini masum göstermeye çalışma bana." dedim. Kendini gözümde bu kadar düşündüğüne inanamıyorum. Oysaki onu severdim. Arkadaş anlamında, sadece arkadaş, o kadar.

"Bak Dylan," duraksadı. Elimi eliyle örtüp yutkundu. "Demi sana göre biri değil. Bunu anlamanı istiyorum. Seni mutlu edemez o. Kendini bile mutlu edemiyor." tekrar yutkundu. "Seni hak etmiyor. Kendini harcamana göz yumamam." dedi sevgi gösterisi sergileyerek. Bunların ne kadar yapmacık olduğunu farketmek için onu yakından tanımanıza gerek yoktu. Sahteliğini zaten kendi yeterince belli ediyordu.

"Peki neden seni dinleyeyim?" dedim iğneleyici bakışlar yollayarak. Ona yaklaşım. "Senin tavsiyelerine ihtiyacım yok. Ha!  ve ayrıca," daha da yaklaşıp "Demiyi kendinle karıştırma" yüzümü buruşturup geri çekildim. "Bana kendini tarif etme. Yeterince biliyorum bunları. Demi beni mutlu edecek ya da etmeyecek, sadece onun yanında olup mutlu olduğunu görmek istiyorum." diyerek noktaladım sözlerimi.

Bana gözlerini son noktaya kadar açarak baktı. Sözlerimi yedirememişti belki de. Birinin, Demi'nin ondan daha iyi olduğunu söylemesi ona ağır geliyordu. Ve bir zamanlar Demi'nin en yakın arkadaşıydı. Onun arkasından böyle konuşması gördüğüm en küstah davranıştı. Demi onu arkadaşı olarak görmüş,  onu sevmiş ve güvenmişti. Keşke en başından gerçek yüzünü görebilseydi. Belki o zaman bu kadar üzülmezdi. Rehabilitasyonda yanında olsaydı böyle olmazdı. Şuan yaptıklarımı, sözlerimi sonuna kadar hakediyordu Selena.

Elini elimden çekip kucağıma koydum. Daha da şok olmuş bir ifadeyle ayağa kalktı. Yutkunup bana tekrar baktığında "Ben... en iyisi seni yalnız bırakayım. Ne dediğinin farkında değilsin. Biraz dinlenmen gerekiyor." dedikten sonra kapıyı çekip çıktı.

Gerçekten kendini iyi filan mı sanıyordu. Biri ona gerçekleri en başından söylemeliydi.

Sırtımdaki yastığı düzeltip daha rahat bir pozisyona geldim. Aklımın bir köşesinde hala Demi'ye ne olduğunu düşünüyordum. Kaçırılmıştı. Zar zor kaçıp yanıma gelmiş ve beni kurtarmıştı. Peki o sırada ben neredeydim? Selena'nın evinde. Kendimden bunu yaptığım için utanıyordum.

Ben kendi halimde düşüncelere dalmışken, hemşire içeri girdi. Bana gülümsedi. "Daha iyi misiniz Bay O'Brien?" kadının gerçekten içen bir gülümsemesi vardı.  Tahminen benden biraz büyük olmalıydı.

"İyiyim," "Gayet iyiyim teşekkürler." dedim onun ses tonundaki samimiyeti yakalamaya çalışarak. Pek başarabildiğimden emin değilim.

"Güzel. Şimdi doktorun size vermemi söylediği ilacı serumunuza takacağım. Serum bittikten sonra gidebilirsiniz." dedi. Onu başımla onayladım.

Dediğini yaptıktan sonra beni odada yalnız bırakmak üzere gidecekken aklıma gelenle seslendim. "Şey,  afedersiniz. Benimle aynı anda hastaneye gelen bir hastanız daha var." dedim umutla. Hatırlamış gibiydi.

"Evet?" dedi sorarcasına.

"Onun durumunu öğrenebilir miyim? Veya serumum bittiğinde onun odasını ziyaret edebilir miyim?"

Kadın bana bir süre anlamsızca baktıktan sonra aklına gelenle şaşkın bir biçimde konuştu. "O hastamız saatler önce çıkışını yaptırdı."

..................
Selam! Uzun süredir bölüm gelmiyordu farkındayım. Biliyorsunuz bolumlere gelen oylardan şikayetçiyim. Geçen bölüme de sınır koymuştum zaten. Ama oylar yine az gelince ve bende bu kadar uzun süre yazmayınca gelen yorumlarınıza dayanamadım. Hepiniz gerçekten cok tatlısınız. Hepinize yanımda olduğunuz,  kitabımı okuyup oynayıp yorum yaptığınız için hepinize teşekkür ederim. Artık pek de takmıyoru oy sayısını. Madem pek fazla oy gelmiyor, bu demektir ki kendimi daha geliştirmem gerekiyor.

Birde bir sorum daha var. Hangi karakterin ağzından okumayı daha çok seviyorsunuz? Size göre eksiklerim neler? Bunları benimle paylaşırsanız ve tabii oy verirseniz çok mutlu olurum. :)

Waitin For You // O'Brien&LovatoWhere stories live. Discover now