38 Gün Önce

1.4K 133 23
                                    



Anne elinde bavulu ile eve girdiğinde evin oldukça sessiz olduğunu gördü. Yaptığı ilk iş lavaboya doğru gitmekti. Yağmur yüzünden sırılsıklam olmuştu. Harry 'nin kapısının önünden geçerken seslendi. "Harry, tatlım ben geldim!" Ardından banyoya adımladı. Fakat gördüğü şeyle nefesi kesildi.

Banyonun zemini dalgalı, uzun kahverengi saçlar ile kaplıydı. Des 'in eski traş makinesi ise fişe takılıydı. Bu saçların Harry 'ye ait olduğunu biliyordu. Oğlunun güzel kahverengi saçlarını tanırdı. Aceleyle Harry 'nin kapısına doğru gitti. Kapıyı tıklattı ve endişe ile seslendi. "Harry? Harry tatlım banyoda neden saçların var? Neden traş makinesi fişte? Sen iyi misin?"

Harry 'nin zayıf sesini duydu. "A-Ah... Süpürmeyi unutmuşum, az sonra çıkar temizlerim." Sesi sanki hiç konuşmamış gibiydi. Boğuk ve zayıftı. Konuşurken sesi çatlıyordu. "Saçlarının neden yerde olduğunu bana açıklaman gerek." Harry hafifçe öksürdü. "Önemli bir şey yok." Kapının arkasından seslendiğinde Anne kızgınlığının gün yüzüne çıktığını hissetti.

"İçeriye geliyorum." Ardından kapı koluna asıldı. Harry 'nin gelmemesini haykıran sesini duyabiliyordu. Kapı açtı ve artık yatağından hiç ayrılmayan oğlunun odasına girdi. Odası tamamen darmadağındı.

Dolabında olan tüm kıyafetler şu an yerdeydi ve odanın köşesinde duran boy aynası kırılmıştı. Perdeleri güneşi engellemek ister gibi sıkıca örtülmüştü ve oda sanki haftalardır hava almamış gibiydi. Anne etrafa baktığında yerde duran çarşafları da ayırt etti. Odanın nasıl bu hale geldiğini merak ediyordu. "Oh Harry..." Bir adım atmak istediğinde ayağına çarpan sertlikle aşağıya baktı. Yerde birkaç ders kitabı vardı. Ayrıca Harry 'nin çok beğenerek aldığı ve gözü gibi sakladığı model dergileri şimdi paramparçaydı.

Anne oğluna büyük bir sevgiyle yaklaştı ve çıplak başı okşadı. Şimdi yüzünü örten saçlar da olmadığından içine doğru çökmüş yüzü daha çok belirgindi. Anne onun yağına doğru elini götürürken solgun tenini izledi. Bir deri bir kemik tam olarak onu tanımlayacak kelimelerdi.

Harry 'nin modellik isteği reddedildiğinden beri oğlunun belli bir derece sarsıldığını biliyordu fakat bunun üzerinden uzun zaman geçmişi. Harry 'nin artık bunu atlattığını düşünmüştü Anne. Hiç bu kadar kötü olduğunu düşünmemişti. Oğlu ıslak yanakları ve kızarık gözleri ile başını annesinin eline yasladığında, Anne yardım alması gerektiğini biliyordu.

Oğlunun daha fazla gözleri önünde erimesine izin vermezdi. Bu kadarına bile müsaade etmesi saçmalıktı. Gidip oğluna yardım edebilecek birilerini arayacaktı. Harry 'nin buna ihtiyacı vardı.


Tell Me I 'm Pretty|| Larry Stylinson [#2]जहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें