Kırmızı Rujlu Ceset

56 4 0
                                    

Michelle'in ağzından.
Bir şeyleri unutmaya çalışıyorum.
Benim bir geçmişim var. Her ne kadar hayal ürünü olsam da, benim bir yerim var dünyada.
Gerçek hikayeyi bilmiyorsunuz ama zamanı gelince öğreneceksiniz. Ama şimdi benim zamanım.

Almanya'da dünyaya geldim. Annem babamı terketmişti. Ah ne dram! Ve gersini biliyorsunuz. Babamdan hiç sevgi görmedim. Ve kötü bir üvey anne sorunu da var tabii. Hep "Sen bilmezsin, anlamazsın ve başaramazsın."sözüyle büyüdüm. Açıkçası hoşuma bile gidiyordu. Çünkü ben, BİLİYORDUM, ANLIYORDUM VE BAŞARIYORDUM.
Ben işinize geldiği gibi biriydim.
Lisede bir çocuk vardı. Herkesin istediği çocuk, beni rezil eden bir çocuk vardı. Onu kişisel kölem haline getirdim. Saçlarımı yolan ve gözümü morartan kızlar vardı. Hepsinin canını okudum. Hepsinin yüzünde benden bir hatıra var. Bana küçük ve aptal gözüyle bakan öğretmenlerim vardı. Soruları çalıp hepsinin dersinden tam not alarak geçtim. Üvey annemi rezil ettim. Babamı terketmesini sağladım.
Babamı kendime muhtaç ettim.
Bunların hepsi küçük ayrıntılar.
Ben tıpkı annem gibi biriyim.
Peşimden milyonerler, serseriler, şairler koşmadı ama hiç aşk ve para derdim olmadı. Küçük bir banliyöde işe girmiştim. Sekreterlik yapıyordum.
İyi kazanıyordum. Bazı perşembe geceleri akordiyon çalan mini bara gidiyordum. Ben hiç aynalara bakmam mesela çünkü kendi suretimden başka her şey görürdüm. Bir gün canım sıkıldı. Üzerime puantiyeli beyaz elbisemi geçirdim ve kırmızı rujumu sürdüm. Yatağıma oturdum. Gün ışığı yüzüme vuruyordu. Karşımda makyaj masanın aynası vardı. Aynayı kırdım.
Ellerim kan olmuştu. Büyük bir parçasını alıp bileklerimi diklemesine kestim.

Ve sonra Rıfat'ın hayal dünyasının bir parçası oldum.
Bileklerimi kesmeden önce de vardım ama ölüm, kafasındaki izim olmuştu.
Ve o da başka birinin kafasında izini bırakacaktı.

Sometimes The Shit Breaks You Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin