//3\\

336 16 0
                                    

Yine zilin çalmasına ramak kala okula yetiştim. Ama sınıfa gitmeden önce kantine uğradım çünkü açım. Kantinde girmemle bakışların bana çevrilmesi bir oldu. Yapmayın ama ben de bu okuldayım hani. Kendime simit ayran ve petito üçlüsü aldıktan sonra yine Melis'i ve acınası bakışlarını gördüm. Cesaretinden dolayı tebrikler ama canımı sıkıyorsun.
"Günaydın Rıfat." dedi neşeli bir sesle.
Başımı sallamakla yetindim. Kantinimiz okulun en alt katındaydı. Kafeterya gibiydi. Ama oldukça geniş bir kafeterya. Bizim sınıfta 1 kat üstündeydi. Sınıfa doğru gittim. Aklıma yine Gülce geldi. Onun sınıfı 10 ... 10 B miydi? Bizim kattaydı o halde. Belki karşılaşırdık.
Ve dediğim gibi oldu. Simidimden bir ısırık alırken sınıflarının kapısında onu gördüm. Hadi bana bak, bana bak. Ben ona bakıyordum. O hariç herkes bana...
Konuştuğu arkadaşı bakışlarımdan etkilenmiş olmalı ki Gülce'yi dürtüp çenesiyle bana işaret etti. Bunu görmemiş gibi yaptım. Ve Bingo! Gözlerinin içine bakmaya gayret gösterdim istediğim sonucu yakalayınca koridorun sonundaki sınıfıma yürümeye başladım. Ah bebeğim keşke biraz daha baksan bana ya da kollarıma atılsan. NE SAÇ-MA-LI-YO-RUM BEN!?
Simidimden bir ısırık daha aldım. Arzu'yla Çetin bana tuhaf bir halde ki oldukça tuhaf baktılar.
"Sen ne yapıyorsun? " dedi Arzu
"Kahvaltı" dedim alaycı bir sesle
"Kızı oldukça zor bir duruma soktun."
"Benden etkilenmiş midir sence? "
"Rıfat, şu huyundan vazgeç!"
"Arzu eğer ilgi alanıma girmeseydi kızın adını bile sormazdım ayrıca o tür pisliklerden değilim. "
"Evet değilsin ama bilmiyorum Rıfat. Banane ki zaten. "
"Onunla ilgili çaktırmadan bir kaç şey öğrenebilir misin?"
"Tabi ama söyliyim daha deminki hareketin çok göze battı. "
"Sadece gözlerine baktım, kızı sikmedim be"
Küfür etmem Arzu'nun hoşuna gitmedi. Kaşlarını çattı ve sırasına geçti.
Çetin'de kafasını olumsuz yönde sallayarak sırasına geçti.
Ne be, niye herkes bu kadar tepki gösteriyo?
Dersler bugün hızlı geçiyordu matematik ve ingilizce. Bu derslerde iyiydim. İyi olduğum derslere de önem verirdim.
Sonra Arzu topladığı bilgileri bana anlattı. Asosyal bir tipmiş. Gerilim filmlerini ve kitaplarını severmiş. Falan filan.
Kimsin sen Gülce?
Eğer ki sevgilim olursan seninle işimiz var gibi. Ama bi dakka ya bu kadar ciddi düşünmemiştim ki.
Yani sevgili falan. Ben sadece gönül eğlendirirdim ki kızlarla. Melis gibilerle mesela. Bi an kendimi sorguladım. Çünkü daha önce kimseye bağlanmamıştım ki.
Arzu'nun beni dürtmesiyle düşüncelerimden sıyrıldım.
"Arzu bilmiyorum bu kızda bir şeyler var" dedim
"Merak etme senin için anlık bir heves oldu kız zaten" dedi
Haklıydı yani. Bu ne acelecilik. Sanki yıldırım nikahıyla evlenecektim.
"Aynen" dedim.
Demek asosyal birisin Gülce.
Sıramdan fırlayıp onların sınıfına gittim. Bunu gören Çetin de peşime takıldı.
Öğle Arası olduğu için sorun yoktu. Yani bütün kapılar bana açık. Sınıfına girdim. Sırasında oturmuş müzik dinliyordu girdiğimizi görünce o da herkes gibi küçük çaplı bir şok geçirdi. Güzel demek üzerinde etkili olabiliyorum. Sınıf defterine baktım. Çetin de öğretmen koltuğuna oturdu. Alttan alttan bana ne oluyo der gibi bakıyordu. Gülce'nin adını aradım. Sıranın sonlarındaydı. Gülce Ertan. Güzel. Çetin'e kapıyı işaret ettim. Ayağa kalktı ve ağır ağır yürüyerek sınıftan çıktık.
"Neden o kız peki?" dedi.
"Çünkü ilgimi çekiyor." dedim ve devam ettim
"Gülce Ertan."
Telefonuna söylediğim ismi yazdı. Hala onların sınıfının önündeyedik.
"Bilmiyorum Rıfat. Hem kızı hiçbir sosyal hesabından da bulamıyorum."dedi Çetin.
Gözlerimi uzun süre kapattım. Sonra bizim sınıfa gittik.
Her kim olursan ol Gülce.
Beynimin içine iyice yerleştin artık.

Sometimes The Shit Breaks You Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin