//12\\

208 11 0
                                    

HAYATIMA BİR ANDA GİRDİN VE BU ÇOK HOŞUMA GİTTİ.
-CANDY
Gülce'nin ağzından
Karşımda bana öfkeyle bakan Hale'ye bağırıyordum.
"Ben tutarsız biri değilim sadece o ana göre davrandım! "
"Öyle mi bir gün önce çocuğa pezevengin teki demeler aptal romantik demeler bir gün sonra ise buluşmalar biz şimdi neyiz demeler falan filanlar... Sen tam bir malın önde gidenisin. " dedi.
"Aynen. " dedim.
Kestirip atmak istiyordum. Konuşmak istemiyorum. Kendimi kanıtlamak istemiyorum. Sadece bitirmek istiyorum. Çünkü sıkıldım. Ve yaptıklarım umrumda değil.
"Gülce nesin sen yahu? Ne iyi ne de kötü bir şey söylenmiyor sana. Bütün kapıların kapalı. Niye böyle. " dedi.
"I don't know my honey. "
(Bilmiyorum tatlım. )
"Sana bir şey söylemem lazım. "
"Bana bir şey söylemen lazım. "
"Gülce ben..."
"Hale hanım cümlelerinizi tamamlayınız. "
"Ben Arzu ile çıkıyorum. "
Ohohooohoooooohooooooov
Hayatımı gözden geçirelim. Keş gibi davranan bir şizofrenim. Kalbimi kıracak birinden hoşlanıyorum. Ve en yakın arkadaşım lezbiyen ya da biseksüel. Ucuz hissediyorum kendimi.

"Bir şey söyle Gülce! " diye bağırdı.
"Size mutluluklaaaar. " dedim.
Zerre umrumda değil ne haltlar yediğin.
"Ama sana iyi bir haberim var. Rıfat film izlemeyi teklif etti. Onun tayfası ve sen , ben filan."dedim. "Olur ne zaman? "
"Bilmiyorum dur sorayım. " dedim.
Öğle arasındaydık. Ama sonra birden sormak istemediğimi farkettim
"Neyse o söyler zaten bana."
Gözlerini devirdi.
"Ben Arzu'nun yanına gidiyorum. " dedi.
"Görüşürüz. " dedim.
Pazartesilerden neffffffret ediyorum.
Başlangıçlardan neffffffret ediyoruuuuuuum.
Sonra sınıfta yine yalnız kaldığımı farkettim. Müzik dinleyeyim bari derken kendi kendime bilin bakalım kapıdan kim girdi içeri?
Rıfat diyenlere 100 puan.
Geldi oturdu önüme. Yine o gözleriyle süzdü beni.
"Selam. " dedi.
"Nasılsın?"dedim bende.
"İyiyim. Seni sormalı. "
"Aynısı. Hale'ye film işini sordum kabul etti. "
"Harika. Bizimkiler de sevdi bu fikri. "
Niye böyle konuşuyordu bu çocuk ya. Sanki tiyatro gösterisinde replikleri varmış gibi.
"Peki hangi film? " diye sordum.
"Bilmem. Sence? "
"Kimsenin daha önce izlemediği bir film olsun. "
"CANDY?"
"İzledim ben o filmi. "
"Ama biz bunu kararlaştırdık. Tekrar izlesen?"
"İzlediğim filmleri tekrar izlememe gibi bir huyum var. "
İşte gözlerinde yine o parıltı. Anlayamadığım parıltı.
"Yine de gel sen. Yani orda bir bulun. " dedi.
"Olur. Ama sıkıldığım an giderim. "
Bak bence bu çocuk karizmatik çekici. Ama bir şeyi onu benden itiyo. Yani böyle çok uzak bana. Ama şimdi yüzüme bakıyor.
"Yemek yedin mi?"diye sordu.
Evet anlamında kafamı salladım.
Git başımdan.
Sonra telefonuna baktı. Kaşlarını çattı. Bana bakmadan. Seni ararım dedi. Bak şimdi. Bu haliyle de nutkum tutuldu. Bu gizemli,sert ve seksi halinden feci şekilde hoşlanıyordum. İşte o an gitmesin istiyordum.

Gün çabuk geçti. Hayat çabuk geçiyor, zaman hiç geçmezken. Ne güzel demiş Özdemir Asaf.
Belimde bir el hissettim. Soluma baktığımda Rıfat'ı gördüm . Arkamda Arzu ve Hale. En geriden gelen Çetin'di.
"Filmi şimdi izliyoruz. Uygun mu?"
"Uygun. " gülümsedim.
Elini belimden hala çekmemişti.
Okul kapısındaki mallar bize bakıyordu.
Evet sürtükler o benim der gibi baktım herkesin yüzüne. Tanrım acayip havalı hissediyorum kendimi. Ama tabii kendimden ödün vermedim.
Ovvv 1 dakka. Anneme haber vermem lazım. Yine söylenecek ama olsun.
Hemen bir mesaj yazıp gönderdim.
Babama da gönderdim. Aslında babam bu tip şeylere kızmazdı. Annem babamın kızmamasına
kızardı. Problem annemde. Neyse.
Sinemaya gelmiştik. Rıfat'a anlamsızca baktım. O ise çarpık bir şekilde gülümsüyordu. Bebeğim.
"Bir salon ayarladık."dedi Çetin. Mutsuz görünen bir hali vardı.
Sonra Rıfat gişe ile konuştuktan sonra bize komut verdi. Salona geçtik. 4 numaralı salona.
Koca salonda sadece biz vardık. Biz...
Film başladı. O an sanki Salvador Dali'nin "Eriyen Saatler" tablosunda gibiydik.
Hakikaten eriyordu gözümde sanki her şey.
CENNET-YERYÜZÜ-CEHENNEM
Benim cennetim bildiklerimdi.
Bildiğim her şeyi kullanabilmemdi. Kafamda belli bir kalıba sokmam.
Benim yeryüzüm şuandı. Şuan, biraz sonra, demin...
Benim cehennemim zihnimdi.
Çıkış umudu veren ama hep orada çürüyeceğin.
Hepimiz birbirimize en uzak mesafede oturuyorduk. Filmi ben izlemiyordum.
Saat 8'e geliyordu. Sonra film bitti.
Herkesten önce ben çıktım salondan. Ve direkt eve gittim. Aramalara cevap vermedim.
Eve gittim. Ve kendimi yatağıma emanet ettim.
Ve cehennemi yaşadım.
Ve cehennemi yaşadım.
Gözlerimi kapattım.
Zihnimde tutuşuyordum.

Sometimes The Shit Breaks You Where stories live. Discover now