Orman Büyücüsü

TEKLİF - 40

"Bunu neden yapıyorsun Fia?"

Mannis'in belki yüzüncü kez sorduğu soru karşısında, denizin lanetli kızından elde edebildiği yegâne şey yine koca bir sessizlik oldu.

Mannis, sabah rüzgarına karşı cama konan Vulturus'un gagasının altındaki tüyleri okşarken, bacağına iliştirilmiş bir pusula görünce şaşırdı. Atmaca, Argus'tan Kylianne hakkında bilgi almak için eğitilmişti ancak yabancılara karşı hala son derece vahşiydi "kim onu yakalamış olabilir?" diye düşünürken, dikkatli hareketlerle önce pusulayı kokladı sonra hafifçe Amestist taşına yaklaştırdı. Yetenekleri tamamen kurumaya yüz tutmuş olsa da Fâl (kader taşı anlamında, keltçe) hala ona olan bağlılığını koruyordu, taş herhangi bir büyü, lanet ya da tılsım olduğuna dair bir işaret vermeyince kağıdı usul usul hareketlerle açtı.

" İhanetin açığa çıktı, acilen seni görmem gerek, orman evinde üç gün batımı bekleyeceğim. Notu alınca yak. Fia"

Mannis, bir kader büyücüsüydü, hayatı boyunca kendisini şaşırtan işlerin sayısı bir elin parmaklarını geçmezdi ancak "Nasıl olabilir?" diye fısıldadı ihtiyar druid "Kim?" Doğan gün ışıkları bembeyaz, uzun saçlarının arasından geçip Kildraen'i aydınlatırken, Mannis'in ruhu bir gece gibi karanlıklara bürünüyordu. Atmacaya bir parça kurutulmuş et veren Mannis, her şeyden habersiz sakin sakin parlamaya devam eden Fâl'ın mor ışıltısını izledi bir süre ve nihayet derin bir nefes alarak "Madem böyle olması gerekiyor..."diye mırıldandı ve çantasını hazırlamak için odanın arkasına geçti.

Yola çıktıktan sonra Orman Evine varması üçüncü günün şafağını bulmuştu, tabi bu arada Malcolm'a usturuplu bir yalan uydurmak zorunda kalmıştı. Yorgun bakışlarını Orman kulübesinin penceresinden dışarı çeviren ihtiyar büyücü, derin bir nefes alarak ellerini bağlayan ipleri birazcık olsun gevşetmeye uğraştı. Yaklaşık 4 gündür burada bir sandalyeye bağlanmış şekilde Fia tarafından hapsedilmiş bulunuyordu. Neler olduğunu öğrenmek için Kylianne'in senelerce büyük büyük annesinin evi olduğunu bilmeden yaşadığı orman kulübesine doğru hızla yol alan Mannis, kapıdan içeri girer girmez boynuna inen bir darbeyle kendinden geçmişti. Gözlerini yeniden açtığında kendisini odanın ortasında, üzerinde Argus yazan bir sandalyede bağlanmış bir vaziyette bulmuştu. Binlerce defa "bunu neden yaptığını?" sormasına rağmen kadından bir cevap almayı başaramayan Kadim Büyücü, hafif hafif bir şarkı mırıldanmaya başladı. Gözleri şüpheyle kısılan dişi telchines, kısa bir zaman sonra "Büyü yapamadığını biliyorum, böyle davranmana gerek yok" diye söylendi. Ancak Mannis hiç ona aldırmış gibi görünmüyordu, Fia bir kez daha adama baktıktan sonra gözleriyle pencerenin kenarından görünen ağaç dallarını kontrol etti. Daha önce Ewoyn'in ağaç dallarını şarkısıyla hareket ettirdiğine şahit olmuştu ancak Mannis'in de bunu yapıp yapamayacağından çok emin değildi. Dalların halihazırda her şeyden habersiz salınışını izleyen Fia, omuzlarını silkerek "Ne yapmaya çalıştığını bilmiyorum ama işe yaramayacak" dedi. Mannis ise ona aldırış etmeden şarkısına devam etti.

Kadim Büyücü, Mannis, Kahin Druid, Arragaithel, Amergin, Taliesin, Gwydion...Yaşlı adam, uzun geçen hayatı boyunca pek çok isimle anılmıştı, çok fazla savaş görmüş, aşkı tanımış ve kaybetmişti. Benim adım "Daibhid"* diye düşündü, "Ewoyn'le beraber kaybettiğim gerçek adım..." Bu ismi en son onun ağzından duymuştu "Daibhidh, tha gradh mor agam ort..." adeta taze baharlar getiren ve bir kuş cıvıltısını andıran sesiyle böyle demişti Eowyn ve onun ölümünden sonra Mannis kendisiyle beraber adını da unutmuştu. Ewoyn'siz geçen iki yüz yıl...Mannis'in uzun ömrü içinden çıkamadığı bir lanet gibi etrafına sarmıştı, geçen yıllara rağmen kalbindeki acı ilk günkü kadar tazeydi. Seneler sonra onun kulübesinde yeniden nefes almak, bir tutsak olarak bile olsa, Mannis'in eve dönmüş gibi hissetmesine neden oluyordu. Kylianne bilemese bile burası, babası Keith ve annesi Arinna'ya hatta onun öncesinde anneannesi Kierra ve Lindsey Mckenzie'ye sığınak olmuştu. "Tha gradh mor agam dhuib, Eowy" diye düşünen Mannis, anıların kendisini ele geçirmesine izin verdi.