BİR AİLE KAHVALTISI- 16/2

13.9K 1.2K 81
                                    

Malcolm, kardeşinin odasına ulaştığında içeriden gelen kahkaha seslerini duyunca şaşkınlıkla birkaç saniye kapının önünde durakladı, bu içeriden gelen sesler Kylianne ve Glenna'ya mı aitti? Dahası sanki Mannis ve Breannen'da onlara katılmış gibi gözüküyordu, meşhur Mckenzie öfkesinin damarlarında akmaya başladığını hissetti, o Kylianne'in hasreti ile şişe diplerini bulurken lanet kadın eğleniyordu, öyle mi?

Kapıyı kırarcasına içerdi dalınca odayı bir anda derin bir sessizlik kapladı, öfkeli bakışlarla etrafını süzen Malcolm, Kylianne'in gözlerine geldiğinde kıza dik dik bakarak "Bir hastanın odasında gürültü yapılmaz sanıyordum." Dedi. Bu meydan okumayı derhal kabul eden Kylianne onu "Yolunu mu kaybettin Lord Malcolm? Bu odanın yerini bilmediğini sanıyordum." diye cevapladı. Onun öfkelendiğini anlayan Malcolm, yeşil birer aleve dönüşen gözleri zevkle izledi ve kızı daha çok sinirlendirmek için umursamazca omuzlarını silkti ve "Burası benim kalem Kei, istediğim odaya girerim, ayrıca Duncan'ı görmek için senden izin alacak değilim" dedi. Adını bu şekilde kısaltarak söylemesine ve tavrına daha çok öfkelenen Kylianne "Bir kardeşin olduğunu anımsadın demek!" diye tısladı "Ama bu korkutucu bir durum Lord Malcolm çünkü en son seni kardeşlerinden birinin yanında gördüğümde, onu öldürmeye çalışıyordun!" Son sözlerini daha bir bastırarak söyleyen büyücü, aynı zamanda eli ile Glenna'yı işaret etti.

Kızın küstah tavrı Malcolm'ı öfkelendiriyor ama gururlu yapısına da hayran olmaktan kendini alamıyordu. İşte Kylianne buydu, asla geri adım atmazdı diğer kadınların aksine lord olduğu için onun hatalarını görmezden gelmez, onu yalanlarla kandırmaya çalışmaz hatta haddini bildirmekten büyük bir mutluluk duyardı. Nitekim oturduğu sandalyeden ayağa fırlamış, öfkeyle koyulaşan gözlerinde tehlikeli ışıklar yanıp sönüyor, heyecandan kızaran yanakları beyaz teniyle müthiş bir tezat oluşturuyor ve alev ateş beline kadar inen saç örgüsü ile bir amazon kadar güzel görünüyordu. Bu çekime kendini kaptıran Malcolm, tehditkâr bir biçimde kıza sokuldu "Yanlış anlamışsınız Leydi Kylianne" derken bakışlarını kızın dudaklarına dikti "ben kardeşimi öldürmeye çalışmıyordum, bilakis onu bir büyücüden koruyordum."

Bu adam kendisine bu kadar yakınken, Kylianne doğru düzgün düşünemiyordu. Kalbi göğsünü parçalayacak gibi atıyordu, tıpkı avcısına yakalanan bir ceylan gibi gözlerini bir saniye olsun Malcolm'ın mavi denizleri anımsatan gözlerinden alamıyordu. Lanet olsun! Diye düşündü, bu kadar yakışıklı olmak zorunda mıydı bu adam? Bir yunan tanrısı kadar heybetli görünüyordu, Apollon bu adamı görecek olsa ağlaya ağlaya kendini bir tepeden aşağı atardı şüphesiz! Kylianne'in kafasının karıştığını anlayan Malcolm ise sinsice gülümsedi fakat yakından bakınca kızın gözlerinin altının morardığını ve yüzünün zayıfladığını fark etti, halsiz görünüyordu. Bir anda gülümsemesi yüzünden silinen kale lordu, sorgulayan gözlerle Mannis'e döndü.

Onun ne düşündüğü anlayan kadim büyücü "Bizde tam Kylianne'in sağlığından bahsediyorduk Lordum." Dedi ve şaşkın bakışlarla kendisini izleyenlere aldırmadan, genç kızla lordun arasında durarak "Kardeşinizi tedavi etmek onu haddinden fazla yoruyor, gücünün tükenmemesi için iyi beslenmesi gerek!" diye sözlerini tamamladı. Kadim büyücünün, kısık ama buz gibi sesi odanın bir anda sessizliğe gömülmesine neden oldu, az önceki sıcak hava dağılmış yerini tehlikeli bir kışa bırakmış gibiydi. Breannen, Mannis'in kara gözlerinde kandiller gibi parlayan büyücü ışıklarını görünce içten içe rahatsız oldu, Kadim Büyücü sanki Kale Lordu'na meydan okurcasına karşısına dikilmişti ve bu bir ilkti, Mannis asla bir isyancı olmamıştı. "Şimdiye kadar" diye düşündü Breannen "Peki neden?" Kale lordu ile Mannis'i karşı karşıya getirecek neden ne olabilirdi ki? Gözleri, Kadim Büyücüden böyle bir çıkış beklemeyen Kylianne'e kaydı, sebebi o muydu? Tuttuğu nefesi çaresizlikle bıraktı, burnuna kötü kokular geliyordu ve lanet olsun ki bunun sadakat yemini ettiği baş belası cadı ile bir ilgisi vardı.

Orman BüyücüsüWhere stories live. Discover now