Orman Büyücüsü

İTİRAF-35

Malcolm, safir rengi bakışlarıyla Kylianne'i derin derin süzdükten sonra gözlerini elindeki bileziğe çevirerek "Her defasında sonsuza kadar takacağını söylemene rağmen" diye fısıldadı, bileziği kızın bileğine nazik bir hareketle geçirirken "Ne zaman arkamı dönecek olsam, seni sözünden dönmüş olarak buluyorum..."diye ekledi. Genç kadın, derin bir üzüntünün yarattığı kalp kırıklığı ve Malcolm'ın bu denli yakınında olmasından kaynaklanan heyecan içerisinde o denli afallamıştı ki, bir an onun ne demek istediğini anlayamadı. Malcolm, bileziği takma işini bitirdikten sonra bakışlarını kızdan ayırmadan, başını hafifçe yana doğru eğerek "Yaptıkların ve söylediklerin birbirini tutmuyor Leydi Kylianne, sana güvenemiyorum...."diye fısıldadı. Neden sonra onun sözlerini idrak edebilen Kylianne utancından kıpkırmızı olduğunu hissetti, Malcolm haklıydı, yine aynı hataya düşmüştü. Malcolm Mckenzie, öldüğünü düşündüğü on yıl boyunca, hiçbir karşılık beklemeksizin kendisini sevmeye devam etmişti. "Ama ben" diye düşündü genç kadın "O kadar bencilim ki, ufacık bir şüphe bile beni vazgeçirmeye yeterli oldu..."

Bakışlarını adamın yüzünden alıp, başını yere eğen genç kadın "Özür dilerim" diye fısıldadı ve acı dolu bir sesle ekledi "Hepsi için, her şey için..." Bir an durduktan sonra başını karanlık denizden tarafa çevirerek sözlerine şöyle devam etti:

"Ben, daha küçük bir kız çocuğuyken aşık oldum sana Malcolm Mckenzie. Benimle birlikte sevgimde büyüdü, gelişti ve değişti... Doğrusu senin dışında birini sevmenin ne demek olduğu hiç bilmiyorum...Benim hayatım, ateşin etrafında dans eden pervanelerinkine benziyor Malcolm, onlardan farklı olarak ben senin etrafında dönüyorum. Senin yanındayken, senden uzaktayken, seni severken hatta senden nefret ederken bile ben ,daima ,senin etrafında dönmeye devam ettim. Anlıyor musun?" derin bir nefes alan genç kadın bakışlarını yeniden savaşçının yüzüne dikerek "Sanırım bugüne kadar bende bunun farkında değildim ama seni başkasıyla paylaşamam Malcolm, sana karşı pek çok his besleyebilirim, senden uzak durabilirim ama senin benden başka birini sevmeni izleyemem..." Bakışlarını kucağında kenetlediğini minik ellerine çeviren genç kadın, sesinin titremesine engel olmaya çalışarak "Ben..." dedi "Ben doğru şekilde gösterememiş olsam da seni çok seviyorum. Yaptıklarımın affedilemez olduğunu biliyorum ama hepsinin mantıklı bir açıklaması var ve sen...sende bunu biliyorsun. Tanrım! Gerçekten ablamı öldürdüğünü düşünüyordum! A...ama yine de dersen... dersen ki; ben Larena'yı istiyorum, o zaman be..ben kendime ra..rağmen geri çekileceğim. Çünkü senin mutlu olmanı..."

Genç kadının sözleri Malcolm'ın başını omzuna dayaması ile yarım kaldı, genç adam sanki çok ağır bir yükten muzdaripmiş gibi başını Kylianne'in saçları arasına gömerken, çaresizlikle "Tanrım sen neden bahsediyorsun!" diye fısıldadı " Gördüklerini unut Kylianne, onların gerçek duygularımla ilgisi yok, hepsi, tümüyle Larena'nın yeni bir oyunu. Shetland'ın yeğeni hiçbir zaman gözdem olmayı başaramadı." Genç kadın, kalbinin üzerinden bir ağırlığın kalktığını hissetti, savaşçının ifadesini göremese de sözlerinin doğru olduğuna tüm kalbiyle inanıyordu. Ve nihayet Kylianne tüm cesaretini toplayarak sordu "Peki ya ben?" diye sordu "Beni hala seviyor musun?" Adamın vereceği cevabı kalbinin güm güm atışları karşısında, endişeyle bekleyen genç kadın aslında daha soruyu sorarken pişman olmuştu. "Ya hayır" derse diye düşündü Kylianne "O zaman ne yaparım? Tanrım lütfen yardım et..."

Tam bu sırada başını omuzlarından ayıran savaşçı, safir mavisi insanın içini gören bakışlarını bir kez daha Orman Büyücüsü'ne dikerek onu baştan aşağı süzdü. Neden sonra dalgın bir tavırla kızın saç örgüsünün ucunu adeta avucunda ezerek sevdi ve kalbine işleyen o sözleri söyledi:

"Tanrı şahidim olsun ki; Seni çok seviyorum Kylianne Mcevans" dedi ve ekledi "Sadece artık sana nasıl güvenebileceğimi bilmiyorum..."

Bu sözler Kylianne için yeterliydi, bir anda ne yaptığını düşünmeden genç adamın boynuna sarıldı ve "İzin ver sana yeniden güvenirliğimi ispat edeyim, sadece bir şans daha Malcolm, sana olan aşkımı kanıtlamam için bana bir şans ver... İkimizde yeteri kadar acı çekmedik mi?" Söylediklerini ret etmesinden korkarak savaşçıya sıkı sıkı sarılan genç kadın, o tanıdık yağmur kokusunu hasretle içine çekti.