33. GÜNEŞ

3.4K 180 5
                                    


POYRAZ KARAKURT

Hazan'ı neredeyse 20 kere aramıştım ama bir kere bile telefonuma bakmıyor, kapatıyordu.. Şimdi ise telefonunu tamamiyle kapanmıştı. Başına bir şey gelme ihtimali vardı ve ben endişeleniyordum.

'' Poyraz arama abi artık. Belli ki açmayacak. '' dedi Özgür telefonu elimden alarak. Ona doğru döndüm ve başımı iki yana salladım.

'' Anlamıyorum. Neden biranda evden çıkıp gitti. Ne oldu aranızda ? '' dedim ayağa kalkarak.

'' Sizin şu incelediğiniz belgeleri sordu. Başka belgelerin de olup olmadığını merak etmiş. Benden yerini söylememi istedi. '' dedi yanıma gelip telefonu elime verirken.

'' Diğer belgeleri neden merak etmiş ki ? Hem diğer belgeler polisin elinde ordan nasıl almayı planlıyor ? '' dedim merakla. Özgür omzunu silkti.

'' Bilmiyorum. Aklında bir şey var demek ki. '' dedi Özgür anlamsız bakarken.

'' Adamlar onu da beni de ölü biliyor.Eninde sonunda ölmediğimizi öğrenecekler. Yakında harekete geçeceklerdir. Tek başına dışarı çıkarak ne yaptığını zannediyor anlamıyorum. '' dedim sinirle. Başına bir şey gelebilirdi.

'' Sıkı tedbirli bence. Silahını da almış. '' dedi Mira boş çekmeceyi gösterirken. Kaşlarımı çattım. Hazan'ın aklından ne geçiyordu böyle.

'' Ayrıca sırf siyah giymiş. Ve başka bir arabayla çıktı. Sanırım gizli tutmak istedi kendini. ''

'' Umarım amacına ulaşır. Yoksa onu eve bağlamak zorunda kalacağım. '' dedim pencereden dışarıya bakarken...

..........

HAZAN KARASU

Düşünüyordum... Sürekli düşünüyordum ve kafayı yemek üzereydim. Yapbozun parçaları tamamlanmak üzereydi ve resim gözümde artık canlanmaya başlamıştı. Büyük bir çıkmazın içine düşmüştüm sanki. Ne geri durabiliyordum ne de ileri gidebiliyordum. Araftaydım. Ne düşüneceğimi bile bilmiyordum artık. Ahu'nun Murat'la olan ilişkisi, Poyraz'ı sevdiği halde aldatması, Poyraz'ın öfkesi yüzünden çıkan yangın, Özgür'ün Ahu'yu kurtarması ve daha nicesi.. Özgür'ün her şeyden haberi vardı.. Hem de her şeyden.

Elimi telefona götürdüm ve Özgür'ün numarasını tuşladım. Çok sürmeden açıldı.

'' Alo Ha-'' Özgür'ün cümlesini bitirmesini beklemeden lafa girdim.

'' Beni iyi dinle Özgür. Poyraz'a ve Mira'ya hiçbir şey söylemeden çıkıp yanıma geliceksin. Eğer onların haberleri olursa sana yemin ederim bu ülkeden defolur giderim ve beni bir daha göremezsiniz. ''

O kadar çok sinirliydim ki dediklerimin ağırlığını hesap edememiştim.Ama sevdiklerimin yalanları bardağın son damlası oluyordu. Telefonda birkaç saniye sessiz bekleyen Özgür sonunda ses vermişti.

'' Sakin ol lütfen. Söyle her neredeysen geliyorum. '' dedi sakince. Kısık sesle konuşuyordu.Ona nerede olduğumu mesaj attığımda belgeleri tekrardan elime aldım ve inceledim.

Yarım saat denizi izlemiş ve başka hiçbir şey yapmamıştım. Artık belgelere de yüz bininci kere bakmayı kesmiştim. Sadece ne söyleyeceklerimi, nereden başlayacağımı düşünüyordum. Bir arabanın sesini duyduğumda gözlerimi denizden çevirdim ve Özgür'ün arabadan inişine baktım. Hızlıydı ve endişeli görünüyordu.

'' Hazan ne oldu? Bu halin ne ? '' dedi bana doğru yaklaşırken. Geriye doğru bir adım attım ve arabanın üstüne koyduğum belgeleri aldım.

HAZAN VAKTİ - ZEMHERİ -TAMAMLANDI-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin