28. ECEVİT

3.2K 182 7
                                    


-HATIRLATMA-

'' Imm tadı güzelmiş. '' dedi dilini dudağında gezdirerek. Yaptığı hareket karşısında küçük çaplı bir kiriz geçirsemde kendimi toparladım.

'' Sana demiştim. İster misin ? '' dedim pamuk şekerini uzatarak.

'' Evet ama başka şekilde '' dedi sırıtarak.

'' Anlamadım.. '' dedim gülerek. O anda ağzıma koca bir pamuk şeker parçası aldım ve ağzıma tıktım.

'' İşte böyle. '' dedi Poyraz ve yüzümü ellerinin arasına aldı ve dudaklarını hızlıca dudaklarıma yapıştırdı. Biz.. İkinci defa öpüşüyorduk ve sarhoş değildik. İnanmıyorum. Bu nasıl olur ? Poyraz düzensiz nefesini düzene sokmaya çalışırken beni bırakmıyor aksine beni derinden tutkulu bir şekilde öpüyordu.. Gözlerimiz kapalı sadece birbirimizin kalp atışlarını duyuyorduk. Elim yüzündeydi ve saçlarına kayıyordu. Pamuk şekerin çilek tadı ikimizin dilinde dans ediyordu ve biz mutluluğu tadıyorduk...Bu bir hayatdı belkide.. Kimin umrunda. Şuan yanyanaydık ve birlikteydik. Üstüne üstlük bunun oyun olduğunu düşünmüyor ve bunun rahatlığıyla onun öpüşüne karşılık veriyordum. Ne bu an bitsin istedim ne de bugün. Böyle garip bir günde ne çok duyguyla yanyana kalmıştım böyle...

-.-

HAZAN KARASU

Poyraz benden biranda uzaklaşınca istemsiz olarak kaşlarımı çattım. Ona baktığımda kaşlarını çatmış başını ' hayır' diye mırıldanarak ikiye sallıyordu. Bana değilde manzaraya bakarak yapıyordu bunu. Sanki yaptığımız büyük bir hataymış gibi.

'' Poyraz? '' dedim omzuna dokunarak.Ama omzunu biran silkti ve elimin boşluğa düşmesine neden oldu. Biranda neden böyle tepki verdiğini anlamamıştım. Volga için miydi ? Doğru ya. Bunu yapmamız çok büyük bir hayatdı. Ona karşılık vermemeliydim.

Yüzünü bana döndürdü ve gözlerimin içine baktı.

'' Bu olmamalı. Duydun mu ? Bir daha olmamalı. '' dedi ikna etmek ister bir dille. Kendisi öpmüştü ilk değil mi ? Neden böyle davranıyordu ?

'' Bunun olmaması gerektiğini söyleyip öptün Poyraz ! '' dedim sinirlenerek. Susmak istemiyordum. Sinirlendiğimi farkettiğimde ellerimi tereddütle tuttu ve sanki biri görüp duyacakmış gibi geri bıraktı. Ve fısıldar halde konuştu.

'' Kendimi tutamadım. Her şeyin.. her hareketin... Beni sana çekiyor. Ve ben duramıyorum. '' dedi dişlerinin arasından. Her kelimesinin arasında duraksıyordu.

'' Durma o zaman.'' dedim kendime bile inanamayarak. Neler diyordum. Başını iki yana salladı ve yerinden kalktı. Bana bakmadan konuşuyordu.

'' O kadar büyük bir tehlikedesin ki... '' dedi başını iki yana sallayarak.

'' Senin yanında güvendeyim.. '' dedim yerimden kalkıp yanına giderek. Bunu ilk defa itiraf ediyordum. Bunu söylemem üzerine bana doğru döndü.

'' Değilsin.. '' dedi başını iki yana sallayarak. Elimi yüzüne götürdüm.

'' Güvendeyim Poyraz. Beni koruduğunu biliyorum.. Ne yaparsan yap. Bunların bir nedeni olduğunu düşünüyorum. Bunları yapma nedenin var eminim. Ve sen söyleyene kadar seninleyim. '' dedim ve yüzüne doğru yaklaştım.. Ama o benim aksime arkasına döndü ve beni öylece bıraktı. Ellerini saçlarına daldırdı. Ve bana serçe döndü.

'' Yanılıyorsun. Yoruyorsun beni Hazan. Ben denizin dibindeki kayadan farksızım. Beni oradan çekip çıkarmaya çalışıyorsun ama yorduğunun farkında değilsin. Her defasında takılıp düşüyorsun bana. Canın acıyor ama ses çıkarmıyorsun. Canını yakıyorum Hazan. Buna rağmen beni bırakmıyorsun. Canından acımasından zevk falan mı alıyorsun anlamıyorum. Aptalsın Hazan. Aptal. Ölümden kaçan sen ölümün elini tutmuş uçurumun kenarına doğru yürüyorsun. ''

HAZAN VAKTİ - ZEMHERİ -TAMAMLANDI-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin