27. KABUS

3.8K 188 2
                                    

4. GÜN

Hazan Karasu

Gözlerimi açtığımda yatakta hiç durmadan zıplayan ve uyanmamız için cırtlak bir sesle bağıran Melek'i gördüm.

'' Uyanın.. Sabah oldu... !!'' diye bağırıyor, arada bir Poyraz'ın saçlarına vurup duruyordu. Poyraz her nekadar kafasını yastığın altına sokup homurdansada Melek onu takmıyor uyanması için direniyordu. Başımı yastıktan kaldırdım ve onları dikkatlice incelemeye başladım. Çok güzel duruyorlardı. Aşırı güzel.

'' Gel buraya seni küçük yaramaz. '' dedi Poyraz Melek'e ve kollarından tutup sıkıca kendi bedeniyle sardı. Hareket etmesini engellemişti ve sanki yavrusunu koruyan anne-babalar gibi sıkıca sarmıştı. Onların bu hallerine gülerek karşılık veriyordum. Poyraz başını bana doğru döndürdüğünde gülümsüyordu. Demek ki dün dediği gibi gerçekten oyun oynamıyordu benimle. İlk defa gerçekten hissederek yanımdaydı. Öküzlüğü tekrardan gelmeden ona günaydın demek istedim ama gülümsemesini anında yok etmiş ve kaşlarını çatmıştı. Ah süper ! Bende bunu bekliyordum. Hemen toparlandı ve yataktan kalktı.Ve hiçbir şey söylemeden odadan çıktı. Melek ve ben Poyraz'ın arkasından öylece bakıyorduk. Melek'le göz göze geldiğimizde ikimizde istemsizce güldük. Sanırım bu duruma alışmam gerekiyordu.

'' Gel bakalım küçük hanım '' dedim Melek'in ellerini tutarak. Kucağıma aldım ve odadan çıktım. Merdivenlerden indiğimde mutfaktan sesler geliyordu.Melek'i televizyon izlemesi için koltuğa oturtup mutfağa ilerlemeye başladım. Gördüğüm manzara karşısında kahkahalara boğuldum çünkü Savaş ve Özgür mutfak önlüklerini takıp şarkı eşliğinde kahvaltı hazırlıyorlardı. Tabi birbirlerine hiçbir şekilde değmeden. Bunların sorunları neydi bilmiyorum ama elbet çözülecekti.

'' Oo gençler. '' dedim ikisinin ortasına geçerek. İkiside beni görünce gülümsedi.

'' Günaydın Hazan '' Ardından hiç görmediğim bir sevgi fazlalığıyla biri sağ yanağımdan diğeri de sol yanağımdan öptü.

'' İkinizinde ecdadını bellerim. '' dedi arkamdan bir ses. Üçümüz arkamıza döndüğümüzde Poyraz'ın buzdolabını açmış karıştırdığını gördük. Elma mıydı o ?

'' Sana da günaydın kardeşim '' dedi Özgür Poyraz'a doğru ilerlerken.

'' Ee çok açım. Ne yaptınız ? '' dedi Poyraz tezgaha yaslanarak. Bende o sırada Savaş'a döndüm ve Poyraz'a olan garip bakışlarını takip ettim. Savaş'la bu konuyu er geç konuşacaktım.

'' Kahvaltı masası bahçede kardeşim. '' dedi Özgür bahçe kapısını göstererek. Poyraz bahçe kapısına yürüdüğünde Özgür'de üstündekileri çıkarıp yanına gidiyordu. Savaş'ı yalnız yakalamıştım sonunda.

'' Savaş '' dedim omzundan sarsarak.

'' Efendim. '' dedi bana dönerek. Dalgındı.

'' Poyraz ve Özgür'le aranda ne geçti. ? '' dedim sandalyelerden birini çekip oturarak. O da düşünmeden yanıma oturdu ve bana doğru yüzünü döndürmeden konuşmaya başladı. Bahçe kapısından dışarısına bakıyordu. Poyraz ve Özgür'e.

'' Poyraz'la aynı dövüş kulübündeniz ve birbirimizden pek haz ettiğimiz söylenemez. Özgür'de bizim dövüş kulübünün spor bölümünde tenis takımlarından birinde hocalık yapacak. Onunlada pek iyi geçinemeyiz. Çünkü kız kardeşiyle birlikteydim ve birlikte olmuştuk.Şey işte.. '' dedi gözlerini masaya dikerek.

'' Neden haz etmediğinizi tam olarak anlamış değilim. '' dedim merakla.

'' Bak. Poyraz dövüş kulübünde ayrıcalıklı bir yere sahip. Çok güçlü olduğundan mı yoksa başka bir şeyden mi bilmiyorum ama bizden bir farkı var. Koç ona her zaman ayrıcalık tanır. Rakiptik zaten. En büyük sorunumuzda bu. Anlaşamıyoruz. Özgür desen bana pek bir zararı yoktu. Onunla Poyraz'la birlikte olduğu için uğraşıyordum. Birgün Özgür'ün ailesiyle ve kızkardeşiyle ilgili kötü şeyler söyledim ve kavga ettik. Ciddi bir kavgadan bahsediyorum. Ama kavga ettiğim kişi Özgür değilde Poyraz'dı. O Özgür'ü kardeşi gibi görüyor ve.. ''

HAZAN VAKTİ - ZEMHERİ -TAMAMLANDI-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin