24. KUTU

3K 191 6
                                    

ARDA-

 Çocukların yanında öyle mutlu oluyordum ki anlatamam. Zaten bir doktor olarak insanları seven biriyim. Çocukları daha çok.. Savaş ve Ben bir grup çocukla ''Janga'' oynarken Volga çocuklara rusça aksanıyla eğlenceli şarkılar söylüyordu. Mira ve Özgür çocuklara resim yapmanın kolaylıklarını gösteriyorlardı ve gayet başarılıydılar.

 Özgür'ün ve Mira'nın biribirlerine olan yakınlıkları dikkatimi çekmişti. Aslında yakışıyorlardı da... Savaş onlara tuhaf bir şekilde baksada aldırmadım ve oyuna dönmesi için uyardım.

 '' Onlara öyle bakmayı kes. '' dedim Savaş'ın omzuna vurarak. Savaş bana doğru dönüp kızgın bir bakış atsada ses çıkarmadı. Taa ki elindeki kalemi Özgür'e fırlatana kadar. Bunu neden yapmıştı bilmiyorum ama Özgür'ün sırtına vurup düşen kalem Özgür'ün dikkatini çekmişti. Özgür'ün bize dönmesiyle birlikte Mira'da bakıyordu. Bu arada Hazan ve Poyraz neredeydi ? Özgür sırtına gelen kalemi eline aldı ve kaldırdı.

 '' Bunu kim attı ? '' dedi şakacı bir sesle. Çocuklardan birinin attığını düşünüyordu.

 '' Çocuklardan biridir. Şaka amaçlı. Bilirsin işte oyun sanırlar. '' dedim Savaş'ın konuşmasına fırsat vermeden. Derdi neydi bu adamın ? ! Onları sevmediğini biliyordum ama çocukların arasında kavga mı çıkartacaktı ? Hemde nedensiz yere. Özgür anlayışlı bir sesle kafasını sallayıp önüne dönerken Savaş'ın çatık kaşlarını önemsemeden ona doğru atıldım.

 '' Ne yapmaya çalışıyorsun bilmiyorum ama hareketlerine dikkat et. Bugün burda Hazan'a yardım etmek için toplandık. Sen saçma nedenlerle ortalı karıştır diye değil. '' dedim sert bir sesle.

 '' Tamam. Sadece eğleniyoruz. '' dedi ve gülerek başka çocukların yanına gitti. O anda Hazan kapıda belirdi. O kadar güzel görünüyordu ki.. Gözleri hafif kızarmış mıydı onun ? Ağlamış mıydı yoksa ? Gözlerindeki ifadenin tam tersi dudaklarındaki gülümsemeydi. Gülüyordu ve bir açıklama yapacak gibi duruyordu.

 '' Evettt..Herkes bana baksın bakalım. '' dedi ellerini çırparak. Bütün yüz onlara döndüğünde yüzündeki gülümseme büyüdü. Demek ki yorgunluktan kızarmıştı gözleri..

 '' Dinliyoruz başkan. '' dedi Savaş gülerek.

 '' Evet komutanım. Emriniz nedir ? '' dedi Özgür ordan atılarak. İkiside ellerini alnında birleştirmişti. Ve bütün çocuklar gülüyordu. Hazan ikisinede sanki bir prensesmiş gibi eğildi ve selam verdi. Daha sonra çocuk gibi yüzünü şirin bir hale soktu. 

 '' Dışarıda şişme oyun parkurumuzz varrr .'' demesiyle tüm çocukların sevin çığlığı atması bir oldu... Hepsi kapıdan içeri girip ön bahçeye koştururken Savaş'ın ve Özgür'ün de çocuklara eşlik edip çığlık attığını gördüm. Mira ve Volga gülmekten kızarmış şekilde onların peşlerinden gidiyordu ve ben hepsine gözlerimi deviriyordum. Yerimden kalkıp Hazan'ın yanına gittim.

 '' Bir sorun mu var. Yorgun gibisin ? '' dedim elimi omzuna atarak. Başını omzuma yasladı ve saçlarındaki bahar kokusu burnuma doldu..

 '' Evet biraz yorgunum. '' dedi yorgun bir sesle.

  '' İstersen dinlen. Biz burdayız. '' 

 '' Olmaz çok işim var. Sen dışarı çık hadi. '' dedi ve kolumdan kurtulup mutfağa koştu. Arkasından gülerek baktım ve çocukların yanına şişme parkura gittim. Dışarı çıktığımda koca parkurda oynayan çocuklara baktım. Hepsi çok eğleniyordu. Özgür ve Savaş'ta çocuklarla parkura çıkmışlardı. 

HAZAN VAKTİ - ZEMHERİ -TAMAMLANDI-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin