Final

1.7K 109 199
                                    

"Bunun tam manasıyla böyle olabileceğini şimdi daha iyi anlamaya başlıyorum," dedim. "Herif bu paraya sahip olmak için, planlar yapıyor, adam öldürüyor ve sonra para eline geçtiği vakit, yaptığı ne ? Bavulları şöminenin içindeki bir çıkıntıya yerleştirmek sadece."

Deniz bir süre düşündükten sonra, " Başka ne bekliyordun. Herif kaçığın biriydi," dedi. "Tamam değil mi ?"

****************

Ertesi gün hiç de tahmin ettiğim gibi bir gün değildi. Bir gün evvel mantıki zannettiğim sebep ve davranışlarım ertesi gün bana bile biraz garip gelmeye başlamıştı. Oysa bir gün evvel bütün düşüncelerimin dahiyane olduğunu sanıyordum.

Başkomiser de bazı noktalarda benim mantığımı ve açıklama tarzımı anlamakta güçlük çekti. Bir ara masasının arkasında nerede ise sistemli bir şekilde masayı paralarcasına tahtanın üstüne yumruklarını indirmeye başladı. Ama önemli bir şey değildi bu. Zira gırtlağını yırtarcasına bağırdığında, yumruklarının sesini duymak mümkün olmuyordu.

"Bana sadece bir tek şeyin mantığını izah et Murat," diye bir çığlık attı. "Sadece bir şeyi izah et, işin öbür taraflarının doğruluğuna ve mantığına inanıp sana başka bir şey sormayacağım. Yeğenini öldürmek suçundan Kaan denen o hergeleyi tevkif etmeye gittiğin zaman yanına neden bir komiser, henüz tevkif etmediğin başka bir katil ve sendikanın üç adamını aldın ?"

"Efendim," dedim sonunda." Tam manasıyla umutsuzluğa düştüm. Şahin bütün suçu bana yükledi. Yani polisliği bırakıp sendikaya girmenin benim fikrim olduğunu söyledi. Ayrıca bunu karısına İzmir de olsa bile duyacağından eminmiş. Kadına vaziyeti açıklamak zorunda kaldım."

Öğleden sonra saat dörtte, yere düşürdüğü şeyi almak için eğildi. Bir iki adım ötedeydi benden. O sırada ayakkabılarımı bağlıyordum. Eğilipde yuvarlak gerisi suratımın önüne geldiği zaman gülüyordum sadece.

Saat yedide daireme geldiğim zaman gerçekten de mutluydum. Beş hoparlörümüde açarak dış dünya ile ilgimi kestim. On dakika kadar tatlı müzik sesi gerçekten dış dünya ile alakamı kesti. Sonra birden kapının zilini işittim. Kapıyı istemeyerek açtım. Zira bu ay kime borcum olduğu o anda hatırıma gelmemişti.

Kapının önünde yağmurluğunun yakasını kaldırmış, zeytin tenli bir kumral, koyu gözlerini gözlerime dikmiş, dostça gülümsüyordu bana.

"Sinem Akar," dedim." İyisin demek. Hastaneden ne zaman çıkardılar seni ?"

"Bu sabah," dedi. "Demek burada oturuyorsun Murat Arkın."

"İçeri gir de yakından bak," diye teklifte bulundum.Yanımdan geçip içeri girerken sağ elinde küçük bir valiz olduğunun farkına vardım

Oturma odasına kadar peşinden gittim. Odanın tam ortasında durup, eleştirici gözlerle etrafına bakındı.

"Yanlız yaşayan bir adam için," dedi sonra bana baktı. "Ara sıra da olsa hiç de fena sayılmaz."

"Teşekkür ederim," dedim. "Sana bir içki getireyim."

"Viski," deyip divanın üzerine oturdu.

"Pardesünü alabilir miyim ?"

"Hayır."

İçkileri getirip, divana yanına oturdum. " Bu semtte ne yapıyorsun ? O kadar memnum oldum ki," dedim kekeleyerek.

Omuzlarını silkti. " Bu sabah çıktım hastaneden. Ama uçurumun kenarındaki ev sinirlerim için henüz iyi değil. Bu yüzden şehre gelip, bir kaç gün kalmayı düşündüm."

"Çok güzel bir fikir," dedim. "Kalacak bir yerin var mı Sinem ?"

"Var.Teşekkür ederim."

"Neresi ?"

"Burası,"dedi lakayt bir tavırla.

Bir süre başka bir şekilde yüzüme baktıktan sonra ; "Neden gözlerini içeri itmiyorsun ? diye sordu ve açıkladı. " Birazdan yuvalarından çıkıp, yere düşecekler.

İçkimden büyük bir yudum aldım ve durumu düşünmeye başladım. "İki yatağım yok Sinem," dedim. "Bunun sence bir mahsuru var mı ?"

"Hayır," deyip merakla yüzüme bakmaya başladı. "Bir yatak bana daima kafi gelmiştir. Senin ne biçim bir cinsi hayatın var ki, iki yatağa ihtiyaç gösteriyorsun Murat ? "

"Bunu demek istemedim. Yani istedim tabi.... Şey cinsihayat.. iki..."

"Kekeleme," dedi soğukça. "Kekeleyen erkeklerden nefret ederim. "

"Ben de bir hafta kalmaya gelip de, üzerinden pardesüsünü çıkarmayan kızlardan nefret ederim," dedim.

Yerinden kalkıp çantasını aldı ve parmağını ileri uzattı, " Yatak odası burası mı ? "

"İki odalı bir dairede olsa olsa yatak odası orasıdır. Yahut da duvar içeri çökmüştür."

Yatak odasına girip kapıyı kapadığı zaman, bir günkü olaylar acaba kızın aklının kaçmasına mı sebep oldu , diye düşünmeye başladım.

"Murat," diye sabırsız bir ses işittim.

"Efendim."

"Senin buraya gelmeni istiyorum."

İçeri girerken, ertesi hafta yerine, ertesi gün burayı terk etmemesi için kendisini nasıl ikna edeceğimi düşünüyordum.

"Tut şunu," dedi.

Elime aldığım şeyin bir an sonra bir südyen olduğunu anladım. " Bu da ne biçim...," diye söylenmeye başladım.

Yüzüme merakla baktı. " Ama sen değilmiydin bana eğer bir meselen olursa, onu beraberinde alıp şehre gelmemi söyleyen Murat ? "

Arkasını bana dönüp pardesüyü çıkardı. Omuzlarından kayan yağmurluk ayaklarının dibine düştüğü zaman, karşımda güneşten yanmış Sinem Akar'ın şahane sırtı duruyordu. Uzun ve dolgun bacakları. Ve bu bacakları sırttan ayıran minicik bir kilot. Bu seferki beyazdı. Bu da bir evvel gördüğüm gibi kalçalarının yuvarlaklığını aynı şekilde meydana çıkarıyordu.

"Zannedersem bir kaç hafta sonra buna alışacağım," dedim umutla ve sonra bir elimde sütyen olduğu halde acemi bir şekilde yanına yanaştım.

Askılardan birini geçirmek için kolunu tuttuğum zaman, birden elimi itti. " Şimdi bir şeyin farkına vardım Murat! " dedi. "Bu seferki derdim sütyen derdi değil. Başka bir dert."

"Sana yardım edebilir miyim ?"

"Zannederim," Dedi ve benden tarafa döndü. Sonra yuvarlak ve dolgun göğüslerini göğsümün üzerine yasladı. Başını hafif yukarı kaldırarak, dudaklarını yarı aralayıp ağzını ikram etti sanki. Dudaklarımı dudaklarının üzerine bastırarak , ellerimle kalçalarını kavradım. Sonra kenetlenen parmaklarımla onu daha fazla kendime çektim.

Gözlerimi belki yarım saat sonra açtığı vakit güldü ve yumuşak bir sesle " Biliyor musun Murat ? " dedi. "Artık ikimizin de hiç bir derdi olmadığını sanıyorum."

MUTLU SON

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Aug 11, 2018 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

ÇAPKIN KOMİSER   Cadı AvındaWhere stories live. Discover now