ÇAPKIN KOMİSER Cadı Avında

Yanlışlık

Resimdeki Can Kanter

İki saniye içinde içeri girenin bir seksenin çok üzerinde olduğunu ve en azından doksan kilo çektiğini gördüm. Bu doksan kilonun tümü de kas adelesiydi doğrusu.

Kum rengi kıvırcık saçları kısa kesilmişti. Ağır bir yüzü içeri kaçmış mavi gözleri vardı.
Ağzı sert,hırlamaya hazır ince dudakları içeri kıvrıktı. Üzerinde spor bir gömlek ayağında kadife pantolon vardı. Kıllı bileğinde incecik saatin ve kalın zincirin plâtin olduğu daha uzaktan bile belli olurdu.

"Ne oluyor burada be !" Sesi birden çirkin bir uluma halini almıştı.

"İzah gayet basit " dedi kumral , soğuk bir şekilde.
"Sinirlenmen için en ufak bir sebep bile yok Can. Ne tansiyonunu yükselt ne de sonradan pişman olacağın bir hareket yap. Kapının zilini işitince gelenin sen olduğunu sandım. Ve buraya gelip südyenimi iliklemen için sana seslendim ve~~benden tarafa baktı~~gelenin bu olup da sen olmadığını nerden bilebilirdim ? Ayrıca o odaya girdiği vakit benim südyenimi ilikliyemediğimi nerden bilebilirdi ? "

"Öyle ya " dedim umutla "Ne dersin ha bu işe ? "

İri kıyım bana öylesine bir baktı ki, mezar taşımın dikildiğini hissettim. "Peki ama bu serseri de kim ? " diye yabani bir sesle sordu.

"Sevgilim bu~~bir süre bana baktı. Sonra kıkır kıkır güldü. "Bende bilmiyorum. Sadece kapı kapı dolaşıp komşulara yardım edermiş. "
Gülmekten omuzları sarsılınca dolgun göğüsleride bu sallantıya ayak uydurarak oynamaya başladılar. Şahane bir manzaraydı doğrusu.

"Aman ne komik "diye yeniden hırladı. "Peki burnunu kırdığım zaman daha da fazla gülersin. Üzerime doğru yaralı bir buffolo gibi bir adım attı. "Kimsin ulan serseri sen her şeyden evvel ha ? "

Cinayet bürodan Komiser Murat. Peki ya sen kimsin serseri !

"Aynasız mı ? "Sesinde bana inanmamış bir ifade vardı.

Gülmeyi bırakan kumral, koyu gözlerini bana dikerek ilgiyle beni seyretmeye başlamıştı. "Galiba takdim merasimine başlamanın sırası geldi. " diye mırıldandı.

"Komiser Murat bu benim arkadaşlarımdan Can Kanter "

"Herkes hayatta bir hata yapar"dedim bir şövalye edasıyla ." Sanırsam kendileri sizin malınız."

"Polis veya değil" diye Can yeniden hırladı. " Burada sevgilimin südyenini ne demeye ilikliyordun? "

"Bizim Başkomiser yeni bir büro açtı. " dedim."Büro ile halk arasındaki bağları sağlamlaştırmak için. İşte ben bu yeni büronun temsilcisiyim. "dedim ve sonra sert bir sesle ilâve ettim.
"Bir an kurt köpeği numaralarını bırakırsan iyi olur Can. "

"Herhalde komiserin bu ziyareti için önemli bir sebebi vardır. " dedi kumral. "Bırak da ziyaretinin sebebini anlatsın."

"Umarım çok iyi bir sebebi vardır bu ziyaretinin. " dedi kas dağı.

Onu umursamıyarak kızdan tarafa döndüm. "Sinem Akar burada oturuyordu değil mi ? "

"Hala da burada oturuyor " dedi gülümseyerek.

"Korkarım ki yanılıyorsunuz " dedim bilgiç bir tavırla " Kendisi bu sabahın erken saatlerinde öldürüldü."

Bir an ikisi birden bana baktı. Sonra Can birden patlayıverdi.
"Polis filan değil bu. Düpedüz divanenin teki. Her halde civardaki tımarhanelerden birinden kaçmış. "

"Kes sesini Can. "dedi kız, kısık bir sesle. Koyu renk gözleri birden kısılmıştı. Bir süre dikkatle yüzüme baktıktan sonra : Korkarım ki ortada büyük bir yanlışlık var komiser. "

İlgiyle sordum ." Neden bir yanlışlık olduğu kanısındasınız ? "

"Çünkü ". dedi

Devam Edecek

Yorum ve beğenilerinizi bekliyorum

@ epope_glcn ve @cadinineskisupurgesi ne desteklerinden dolayı teşekkür ediyorum