Evden Kaçış

1.1K 108 145
                                    

Okur ve yazarlar öncelikle ben bir polisiye yazarı olarak size şunu belirtmek isterim ki; diğer polisiye hikayelerine nazaran farklı bir kitap yazıyorum. Özellikle bayan okurlar size sapıkça geldiğini biliyorum. Ama ben şahsen sapık ruhlu bir yazar değilim. Tek amacım sizi güldürürken düşündürmek. Katili ararken farklı bir komiser imajı yaratarak size aktarmak. Sonuçta her polis ve komiser psikopat değildir bir arkadaşımında dediği gibi hem mizahi hem gizem gerilim tarzı bir roman. Ama istediğiniz kadar Komiser Murat'a sapık diyebilirsiniz. Çünkü o sapık bir komiser aynı zamanda çapkın.
Neyse ben başınızı daha fazla şişirmiyim. Şuan bana güldüğünüzü hissedebiliyorum ve hikayeme kaldığım yerden devam ediyorum.
Vote ve yorumlarınızı eksik etmeyin. Bilhassa hayalet okurlar.

Arabalarını evin önüne park etmeden evvel altı yedi blokluk bir çevreyi aradıklarından ve bu arada bir polis arabası göremediklerinden emindim. Ayrıca yolda da bir polise rastlamadıklarını tahmin ettim. Şimdi ise etrafta polis olup olmadığını araştırıyorlardı. Ne olursa olsun araba yolundan ilerliyorlardı. Eve gelmeleri en fazla beş dakika sürebilirdi.

"Merve" dedim "bu gerçekten sen misin ? "

Bana döner dönmez kendime çekerek, vahşi bir şekilde dudaklarından öpmeye başladım. Kollarımın arasında çırpınıyor, boğuk sesler çıkarıyordu. Kendisini bırakıncaya kadarda bir hayli debelendi.

"Delirdin mi sen ? "Dedi şaşkınca. "Sevişmek için çok geç artık.... "

"Delice bir fikrim var. Belki bunu tatbik edebilirsek buradan kurtulmamız mümkün olabilir. Yanlız bana yardım etmen lazım."

Yeniden kollarımın arasına alarak öpmeye başladım. Bu arada dudak boyasını ağzının etrafına yayılması için de elimden geleni yapıyordum. Sonra Merve'nin gerçek olup olmadığı hakkında bir tecrübeye daha giriştim. Bana asıl Merve'nin meydana çıkacağını söylediği bölgeleri keşfettikten sonra görünebilecek yerlerini emip, çürük izleri bırakmaya çalıştım.

Kendisini tekrar bıraktığım zaman, gözleri dört açılmış bir şekilde benden bir kaç adım uzaklaştıktan sonra :
"Şimdi düşünmeye başladım, eğer bunları isteyerek yapmış olsaydın, neler hissedecektim acaba. Allah.... O günleri görebilecek miyim dersin ?" Diye şehvetli bir sesle sordu.

Aşk konuşması yapacak zamanımız yoktu. Yakasından tuttuğum gibi ileri çekince, halının üzerine uzanı verdi. Sonra çabucak halının üzerinde yuvarlamaya başladım. Ayağa kaldırdığım zaman, saçı başı birbirine karışmış, rakkas gibi sallanmaya başlamıştı.

"Şimdi daha iyi" dedim memnun bir sesle.

Elbisesi iyice buruşmuş, açık yakası hafif yırtılmış, tepesindeki saçlardan bir kısmı alnının üzerine düşmüş ve jüponu eteğinin altından çıkmıştı. Bir kere yüzüne bakılacak olursa insanın hayali neler olduğunu kolayca tahmin edebilirdi. Çabucak pencereye gidip dışarı baktım. Adamlar yolun yarısına gelmişlerdi. Dikkatle yürümelerinden etrafı hala kontrol ettikleri belli oluyordu.

Merve ayakta sallanıp duruyordu. Gözünün üzerine düşmüş saçlarını üfledikten sonra, şaşkın a yüzüme baktı.

"Benden neden bu kadar nefret ediyorsun Murat ? Ne yaptım ben sana ha ? "

"Özür dilerim sevgilim, böyle yapmam gerekiyordu.

"Ayakta yaptıklarının önemi yoktu ama, yerde yuvarlamanın manasını anlayamadım."

"Arka kapıdan çıkmak için ne gibi bir şansım var ?"

"Hiç şansın yok. "dedi kesin olarak. "Bunu yapabilmen için evvela merdivenlerden inmen lâzım."

"Peki ya bu katta."

"Burası evin üst katı Murat." Sevgi dolu bir şekilde yüzüme baktı. "Bütün kapılarımız alt kattadır. Bu şekilde kapıların fazla yüksek olması önleniyor."

"Pencereler "dedim dişlerimin arasından. " belki atlayabilirim."

"Gitmek için ne korkunç bir usul." Dedi.

"Dinle beni" dedikten sonra dirseklerinden tutarak bir vahşi gibi sallamaya başladım.
"Belki çok delice bir fikir, ama başka bir şey düşünemiyorum, bundan bir iki saniye sonra bu kılıkta aşağıya ineceksin."

"Görünüşüm nasıl ?"

"Issız bir adada iki yüz gözü dönmüş bahriyeli ile bir yıl kaldıktan sonra kurtarılan bir kadından farkın yok. "Dedim. "Fevkalade. "

"Öyle mi ? "

"Aşağıya indiğin zaman onlara korkacak bir şey olmadığını söyle. Polisin sualler sormaya başladığını, ama Merve'nin bu meydan muharebesini kazandığını anlat. Sana nerede olduğumu sordukları vakit, hala giyinmeye uğraştığımı anlatırsın. Sersemin kendisine yıldırım gibi neyin çarptığın farkında olmadığını, hala sersem sersem pantolonunu aradığını söyle. İyi blöf yapman lazım anladın mı ?"

"Biliyorum, anladım." Dedi soğuk bir sesle "Ama bunun hoşuma gidip gitmeyeceğinden emin değilim."

"Pekala" deyip omuzlarımı silktim. "Belki de ikimizi de arka bahçeye gömerler. "

"Sevmiyorum ama, istediğini yapacağım."

"Sana ne gibi sualler sorduğumu bilmek istediklerinde, bu sabah bizim Derya Özcan'ın öldürülmesiyle Berdan&Demirkol şirketinin direk ilgisi olduğunu öğrendiğimizi söyle. Benim sana eğer kocan gerçekten avrupadaysa, onun bu olayda temize çıktığını anlat. O zaman pesinde olduğum Deniz Berdan. Onun hakkında sana bir sürü sualler sordum. Mesela son iki ay zarfında ne zaman nerede gördün filân. Bunları kendin uydura bilirsin aşağıya inerken. Ama onların buraya gelmesine tam manasıyla mani olmalısın."

"Oh fevkalade. "Dedi soğukça,"benim judo uzmanı olduğumu mu sanıyordun yoksa ? "

Kolundan tutup yatak odasının kapısına götürdüm.
"Hadi gayret, simdi aşağıya indiğin zaman oradaki üç ayı senin bu halini görünce bir hayli şaşıracaklar. Ayrıca sen yukarıdaki serseri polisi kadınlık kuvvetinle nasıl tuşa getirdiğini etraflıca anlatmaya başlayınca, şaşkınlıkları daha da fazla artacağından yukarı çıkmak bir süre için akıllarının ucuna bile gelmiyecek. Deniz eve gelir gelmez kendisi hakkında sualleri ona çevir. Hakkında verdiğin cevapların hepsini bilmek isteyeceği muhakkak. "

Saatime baktım 19:33 ü gösteriyordu. "Onları hiç bir şekilde durduramazsan 19:45 te benim ne vaziyette olduğumu öğrenmek için bir polis arabasını beklediğimi anlat."

"Peki" dedi sessizce. "Düşün bir kere, eğer seni buraya çağırmamış olsaydım şu anda aşağıda iskambil oynuyordum."

Merdivenlerin başına kadar ayaklarımın ucunda onu takip ettim. Sonra evin arka kısmına bakan odaların olduğu tarafa sığındım. Bir süre merdivenlerden inen Merve'yi seyrettim. Uzaktan bile sahneye koyduğum oyunun şekillenmeye başladığını fark etmiştim.
Kafasını bir iki defa salladı inerken, saç sekli şimdi daha da gerçek bir durumu gösteriyordu. Yürüyüşü daha da şehvetli olmuştu şimdi. Kalçalarını öylesine bir sallamaya başlamıştı ki, bu ancak bir sürü erkeğin burnunun dibinde, başka bir erkekle yatan kadının zaferinin göstergesiydi.

ÇAPKIN KOMİSER   Cadı AvındaWhere stories live. Discover now