Fısıltı Gibi Çığlıklar -düzenlenecek-

~37~ Papatya Tacı

Ellerim titrerken gönderen kişinin yazdıldığı yere baktım. Popüler İnsan...

Burnumun sızlaması ve hemen ardından dolan gözlerim ağlayacağıma işaretti. Hadi ama ağlayamazdım. Kim olduğu belirsiz birisinin sözüne inanacak değildim. Annem intihar etmişti. El yazısını kesinlikle tanıyordum mektuptaki el yazısı onundu.

Kağıdı buruşturup çöpe attım. Lanet olası Popüler İnsan! İşsiz midir nedir?

Düşünerek ölmek için çok gencim diyerekten yatağıma atladım. Kapının çalmasıyla açmaya üşenip çalar çalar gider dedim ama kapının susacağı yoktu. Bu yüzden ayaklarımı yataktan sarkıtarak aşağı indim.

Kapıyı açmamla havalı bir şekilde bana bakan Çağan'ı görmem bir oldu. Hayranlıkla ona bakarken dudağının kenarı kıvrıldı. Siyah güneş gözlüklerini çıkartırken arkasındaki beyaz bisikleti daha yeni fark ettim.

"Bu ne?" Dedim çenemin ucuyla arkasındaki beyaz bisikleti gösterirken.

"Seni bir yere götüreceğim."

Nereye diye soracağımda cevap vermeyeceğini bildiğim için "Üstümü değiştirip geliyorum." Deyip yukarı çıktım.

Altıma beyaz papatya desenli şortumu, üstüme de mavi salaş tişörtümü giyindim. Aynanın karşısına geçip yanağımı sıktım ve saçlarımı düzelttim.

Hızlıca aşağı inerken içimde çocuksu bir heyecan vardı. Çağan bisiklete bindiğinde bende gülümseyerek arkasına bindim ve sıkıca ona tutundum. Bisikleti sürmeye başladığında yanağına sulu bir öpücük kondurup "Beyaz bisikletli prensim." Diye mırıldandım.

"Gideceğimiz yerde tek ikimiz olacağımız için şortuna birşey demedim. Benim yanımda giyin de başkalarının yanında böyle şeyler giyinme." Gözlerimi devirip kokusunu içime çektim.

Bisiklet durduğunda yeşil alana gelmiştik. Tam ortada bir ağaç vardı ve ağaca salıncak bağlamışardı. Burayı biliyordum çünkü Çağan ile yaz tatilinde buraya gelmiştik. O zaman da bisikletle gelmiştik

"Burayı hatırlıyorum." Diye mırıldandıktan hemen sonra bisikletten inip salıncağa oturdum.

"İlk ben!" Diye mızmızlandı Çağan. Omuz silkip "Salla." Dedim.

Kafamda hissettiğim şeyle elimle kafamı yokladım. Elime çember gibi birşey geldiğinde tutup ne olduğuna baktım. Papatya tacı!
"Şortunla çok uyumlu." Çağan'a gülümseyip tacı ona taktım. "Sallanırken düşmesin."

"Hazır mısın İzmirli?" Büyük bir kahkaha attım. "Hafızamı kaybetmeden önce bana Uykucu yerine İzmirli derdin." Kafasını evet anlamında salladı. "Salla beni," dememin hemen ardından "eskisi gibi." Dedim. Annem ölmeden önce Popüler İnsan beninle uğraşmadan önce mutluyken ama şimdi bunları düşünüp kendimi üzmenin anlamı yoktu anın tadını çıkarmalıydım.

Çağan beni sallamaya başladığında ayağımı ileri geri sallayıp şarkı söylemeye başladım. "Nerede bıraktım kalbimi bilmem.
ah nerede? vah nerede?
nerde unuttum kalbimi acaba?
ah nerede? vah nerede?
bir bulabilsem, ah nerede?"

"Şimdi sen beni salla." Salıncak durduğunda ayağa kalktım.

"Pekâlâ, koca bebek." Tacı alıp kendime taktıktan sonra şarkı söyleyerek sallamaya başladım.

¤¤¤¤¤¤¤

Kapının önüne geldiğimde Çağan'ın yanağına bir öpücük kondurup kapı zilini çaldım. "Teşkekkür ederim beyaz bisikletli prensim."

"Yanak mı?!" Diyerek kaşlarını çattığında "iki kez ilk öpücüğümü çaldın zaten." Yaz tatilindeyken de birden beni öpmüştü.

İşaret parmağıyla dudaklarını gösterip "Burası acıyor." Dedi. "krem sür." Dediğimde ise kaşlarını çatarak "öküz müsün Duru? Öpeyim de geçsin demen lâzımdı!" Diyerek isyan etti.

Tam ona yaklaşmıştım ki Kıvanç kapıyı açtı. Çağan sesli bir nefes verdikten sonra "En güzel yerinde!" Diye mırıldandı.

Kıvanç soğukça "İyi geceler." Dedikten sonra Çağan'ın cevabını beklemeden kapıyı üstüne kapattı. Gerçi Çağan da ona cevap vermezdi.

¤¤¤¤

Tam uykuya daldım ki telefonun sesiyle tekrar gerçek dünyaya döndüm. Hayır, ben öyle kafasını yastığa koyduğunda uyuyan insanlardan değilim. Saat 1 de yatağa yatan 4 de uyuyan insanlardanım tam uykuya dalıyordu, bu ne şimdi oldu mu?

Telefonun ekranında gizli arama yazdığını görünce daha da sinirlendim. Telefonu açtığım an "Eğer uykumu gereksiz birşey için böldüysen' seni gebertirim." Diye tehtid ettim.

Bir hışırtı sesinden sonra fısıltıyla konuşan ince ses duydum.
"Popüler İnsan'ın kim olduğunu biliyorum."