~19~ gerçekler

8.9K 438 13
                                    

Atlas'ın duyguları mı? Yoksa herkesin karşısında rezil olmaması mı? Ben böyle birşey yapsam hangisi daha iyi olurdu? Evet, rezil olmamam daha iyi.
"E-evet."

Atlas gülümseyip beni sahneye çağırdı. Ya sahneye ne gerek var ki? Değil mi? Valla bu çocuk kaşınıyor.

Sahneye çıkyığımda alkış seslerini daha yeni fark ettim.

Beni öpmeye kalkıştığında yüzümü yana çevirdim.
Bozulsa da gülümsüyordu.

Ben. Ben mi? İçim acıyordu. Kabul etmiştim. Onun duygularıyla oynuyordum.

Zar zor gülümsemeye çalıştım.

Bu onun iyiliği için...

Atlas'ın kulağına eğilip fısıldadım; "Başım ağrıyor birazcık. Gidelim mi?"

Kafasını tamam anlamında salladığında elimi tuttu ve aşağı indik.

Lanet olsun!

¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤

Atlas beni eve bıraktığında çantamdan anahtarı aradım.

Kafam o kadar karışıktı ki anahtarı bulamıyordum.

Evin içinden birşeyin kırılma sesi geldiğinde daha seri aradım.

Kapıyı çalarsam babam bin tane laf eder. Bir de onunla uğraşamam.

Sonunda elime takırtı sesi geldiğinde anahtarı elime alıp kapıyı açtım.

Gördüğüm manzara ile karnıma ağrı girdi.

Hani sınava girerken karnınız ağrır ya öyle. Kusmak istiyordum!

Annem titrek sesi ile yalvarıyordu.
"Lütfen... lütfen ona söyleme. O bunu kaldırabilecek kadar güçlü değil."

Ellerimi karnıma sardım. Görüş alanım bulanıktı. Gözlerim dolmuştu çünkü.
"Baba?"

Sesim o kadar cılız çıkmıştı ki bu sesi duyan beni 6 yaşında falan sanırdı.

Babam, beni görünce tokat atmaktan vazgeçti ve eli havada kaldı.

Annemse ağlıyordu. Ev yerle bir olmuştu. Yerde kırılmadık vazo kalmamıştı.

Babam sandalyeyi yere attığında irkildim.

Hayır! Rüya görüyor olmalıyım! Rüya değil kabus.

Babam anneme asla böyle birşey yapmazdı ki.

Benim güzel annem bu kadar güçsüz değildi.

O en son 8 yıl önce ağlamıştı. O da ben evden kaçtığımda. Babamla kavga etiklerini görmüştüm daha önce. Ama hiç ağlamamıştı.
Şimdi niye yere oturmuş ağlıyordu?

Babam gittiğinde annemin yanına koştum.
"Anne?!"

"Duru git burdan. Bu kadar güzsüz olduğumu görmeni istemiyorum." Dediğinde gözünden bir damla yaş parkeye düştü.

Annemin elinde tuttum.
"Annecim sen güçsüz değilsin ki."

8 yıl önce

4 yaşındaki küçük, benim elimi cimcirince çığlık attım ve onu ittirdim.

Ben onu itince ağlamaya başladı ve annesini çağırdı.

İçimde bir pişmanlık vardı. Keşke öyle yapmasaydım. Hayır, hayır hak etmişti o küçük.

Telaşla onun annesi ve benim annem geldi.
"Beni ittirdi." Dedi küçük, beni göstererek.

Elime baktım, cimcirme izi yoktu ama cimcirmişti.

Fısıltı Gibi Çığlıklar -düzenlenecek-Where stories live. Discover now