~27~ Herşey bitti...

8.3K 484 137
                                    

Selaam ben geldim! Yeni bir bölümle tekrar karşınızdayım. Mütüşlü yorumlarınızı yirim sizin. Neyse size iyi okumalar :*

Bölüm şarkısı multide var. Zakkum - ben ne yangınlar gördüm.

Çağan'ın ağzından

Duru lavaboya gittiğinde koşarak markete gittim. Marketten hazır çorba alıcaktım ve kendim yapmış gibi göstericektim sonra da Duru 'vay ne hamarat bir bey' deyip tekrar benim olacaktı.

Çorbalara baktım. Duru'nun en sevdiği çorba tavuk suyu çorbası olduğu için şehriyeli olanından aldım.

Kasaya grldiğimde çok sıra olduğu için beklemek zorunda kaldım. Hayır, bütün planlarım altüst olamazdı!

3 sıra önümdeki mavi saçlı kıza yaklaşıp kulağına "Eğer bana sıranı verirsen, numaramı veririm fıstık." Diye fısıldadım.

Kız burun kıvırınca şaşırdım. Bir kız bana burun kıvırıyordu! Çağan Düzen'e ilk defa bir kız burun kıvırıyordu! Bu kız ya lezdir ya da kördür diye düşünürken kız "Lezbiyenim." Dedi.

Kafamı tamam anlamında sallayıp eski sırama geçtim. Arkadan şişko bir bayan beni dürttüğünde kafamı 'ne var' anlamında salladım. Kadın kaşlarını çatıp "Orası benim yerim!" Dediğinde havamı bozmayıp "Benim yerimdi ama hamilelere yer vermek lâzım. Buyur, senin olsun." Dedim.

Kadın çantasıyla kafama vurup "Terbiyesiz!" Dedi.

Tavuk suyu çorbasını yerine bırakıp çıkışa ilerledim. Bütün karizmam çizilmişti!

Eve doğru ilerlediğimde bizim evin oralardan itfaiye ve siren sesi geldiğini duydum. Acaba ne olmuştu?

Biraz daha ilerleyince bizim evin etrafında bir sürü insan olduğunu gördüm. Telaşla oraya koştum. Duru'ya birşey mi olmuştu?! bizim evin önündeki insanların birine "Ne olmuş?!" Diye sordum.

Kadın ellerini bacaklarına vurup "Yangın çıkmış." Dediğinde bacaklarımı hissedemeyip yere düştüm. Kalkmam lâzımdı! Duru içerideydi.

Yerden destek alıp kalkarken Duru'nun sesi grldi kulaklarıma "Herşey bitti..." kafamı sağa sola sallayıp koşarak eve girdim.

Arkamdan girmemem gerektiğini söyleselerde herkesi ittirip evin içine girdim. Her yer siyah dumanlarla kaplanmıştı öksürürken "Duru!" Diye bağırdım.

Duru'nun ağzından

Gözlerimi kapamak zorunda kaldım, dumanlardan. Ciğerlerim çıkacak kadar öksürüyordum. Boğazım ağrıyordu ve bacağım yanmıştı.

Tam herşey bitti deyip gözlerimi bir daha hiç açmamak üzere kapattığım an onun sesini duydum. Onun endişeyle adımı söylediğini duydum. Belki de ölmüştüm.

Yerden destek alıp ayağa kalktım ama halim kalmamıştı. Uykum vardı. Zar zor ayağa kalktığımda kapının kulpuna geldi elim kapının kulpuna bastırdım ama yerinden bile kıpırdamamıştı. Zaten gücüm de tükenmişti. "Kapını arkasındaysan çekil, uykucu!" Kendimi zorlayarak yana kaydım. Sanki ağır çekimdeymiş gibi yürüyordum.

Kapıdan 'çat' sesi geldiğinde siyah dumanlardan birşey göremiyordum.

Sonra Çağan'ın sesini duydum. Öksürürken "Uykucu!" Diye bağırdı.

Bende öksürdüp kısık sesimle "Çağan!" Dedim ama sesimi kendim bile zor duydum.

Elimin üstünde bir el hissedince ürperdim. "Hadi, uykucu." Onun da sesi benim gibi öksürmekten kısılmıştı.

Merdivenlerden aşağı inerken kırılma sesi duyuldu. Çağan'ın bir bacağı tahtanın içine göçmüştü!
"Duru sen git, bacağım burkuldu benim."

Şok olmuşcasına ona baktığımda "Hadi git! Zamanımız yok!" Dedi.

"Beni kurtarmaya geldin ve benim seni bırakıp gideceğimi mi sanıyorsun?!" Bacaklarım titriyordu. Ayakta daha fazla kalabileceğimi sanmıyordum ama Çağan'ı asla bırakıp gidemezdim.

"Uykucu, lütfen git." Dedi yalvarırcasına.

Yere eğilip bacağını çıkatmaya çalışıyordum ama hiçbir işe yaramıyordu.

Merdivenler titremeye başladığında Çağan kısık olan sesine rağmen "Git Duru!" Diye bağırdı. Ardından "Kaç kurtar kendini!" Diye ekledi.

"Sakın gidiceğimi düşünme. Yardım çağırıp geliyorum." Deyip Yanından ayrıldım.

Bir itfaiyeci gördüğünde adam bana şaşkınca baktı. "Arkadaşımın ayağı sıkıştı, ne olur yardım edin!" Diye yalvardım adama.

Adam "Tamam, sen dışarı çık!" Deyip yürüdüğünde benden onun peşinden gittim.

Merdivenlerin oraya geldiğimizde itfaiyeci biraz zorlansa Çağan'ın bacağını kurtardı. Çağan topallayarak merdivenden çıkarken elinden tuttum.
Dışarı çıktığımız an yere yığılıp ellerimi vücuduma doladım. Tabii dışarı çıktığımızda insanların bizi alkışlaması ayrı bir ironiydi.

Sedyeye yatırdıklarında boğazım parçalanırcasına öksürüyordum. Ayrıca uykum vardı. Gözlerim kapanıyordu. Gözlerimi tam kapatmıştım ki Çağan'ın sesini ve ardından ellerimdeki sıcak elleri hissettim. "Uyuma, uykucu! Bu sefer uyuma!" Dayanamıyordum. Gözlerim kapanmak için yalvarıyordu âdeta.

Boğazlarım acıyordu ve halsizdim. Belki biraz uyursam geçerdi?

Evet, kesinlikle uyursam geçerdi. Tekrar gözlerimi kapatacakken yanağımda hissettiğim sıvı ile kapatamadım. "Lütfen uykucu, uyuma! Yalvarırım uyuma. Bak uyumazsan sana bir daha asla uykucu falan demeyeceğim. Seni hiçbir şey için zorlamayacağım. Git istersen başka şehire. 'Unut beni' de. Belki unutamam ama bir daha karşına da çıkmam sen istersen ama ne olur uyuma." Çağan'ın ağlamaklı sesi ile uyuyamadım. Belki de ölürsem ve Çağan beni unutursa herşey daha kolay olurdu. Çağan beni seven tek kişiydi. Belime dolanan eller, omuzumdaki gözyaşları ve Çağan'ın hıçkırık seslere dayanamayıp "Uyumayacağım." diye fısıldadım.

Göz kapaklarım yavaş yavaş kapanıyordu. "Dayan, ben sensiz nefes alamam çünkü uykucu." Dayanmam lâzımdı!

Gün ışığı ve sedyenin hareketlenmesi ile hastaneye geldiğimizi anladım.
"Az kaldı, güzelim."

Çağan'ın ağzından

Duru'yu yoğun bakıma aldıklarında dayanamıyordum. Nefes alamıyordum, kalbim sıkışıyordu. Dışarıya çıktığımızda yere yığılıp öksürdüğü an geliyordu aklıma. Keşke beni beklemeyip çıksaydın uykucu. Keşke. Başımı ellerimin arasına alıp anıları kafamdan atmaya çalıştım. Duru'm sen olmazsan ben yaşayamam.

Ne saçmalıyordum ki?! Bunu düşünmem bile salakçaydı! O dayanacaktı!

Yanıma hemşire geldiğinde "Duru'm nasıl?!" Diye sordum. Kalbim güm güm atıyordu.

"Efendim, sizinde kontrol edilmeniz lâzım." Dediğinde kafamı hayır anlamında salladım ve tekrardan Duru'nun durumunu sordum. Kadın bilmediğini söyleyip gitti. Bilmiyorsan neden heyecanlandırıyorsun geri zekalı kadın?!

Merdivenlerden çıkan Atlas ve Mavi'yi gördüğümde "Bir bunlar eksikti." Diye mırıldandım.

Hem bunlar hastanede olduğumuzu nereden biliyordu?!

Atlas koşarak yanıma geldi ve yakalarımdan tutup bir yumruk attı yüzüme.

Sonra etraf karanlık oldu. O an Duru'nun sesini duydum tekrar. "Herşey bitti..."

Ve... bölüm sonu. Vote ve yorumşarınızı eksik etmeyin.

Bir de sizce Popüler İnsan kim? Dıpdıptıss

Fısıltı Gibi Çığlıklar -düzenlenecek-Where stories live. Discover now