~35~kavga

7.7K 437 48
                                    

Anılar tek tek zihnimde canlanırken gülsem mi ağlasam mı bilemedim.

Eli destek verircesine elimi sıktığında gözümden bir damla yaş aktı. O gün Çağan'ı dinlemeden gitmiştim. Belki hafızam hiç gitmesydi yüzüne bile bakmazdım. Annem kötü anılarımdan arındırmaya çalışırken en güzel anılarımdan da men etmişti.

Belki de böylesi daha iyiydi benim için. Eğer hafızam hiç gitmeseydi bir daha Çağan'ı göremezdim. Belki başka birisine âşık olurdum.

Çağan'ın elini bıraktım. "Neden elimi tutuyorsun?" Dudağının kenarı kıvrılırken "birbirlerini seven iki insanın el ele tutuşması gâyet normal." Hah! Nereden biliyor benim onu sevdiğimi? "Nereden biliyorsun seni sevdiğimi?" Yanaklarımı okşamaya başlarken gözlerimin içine baktı. "Gözlerinden."

Sıcak bir hava dalgası içimden geçerken yanaklarım alev alıyordu. Gözlerimi kaçırdığımda kahkaha sesi duydum. Keşke ses kayıdına alsam...

Dudaklarını yavaş bir şekilde kaşımdaki yaraya sürttü. Tüylerim diken diken olurken kalbimin sesini duyabiliyordum. "Artık gerçekten neler olduğunu anlatacak mısın?"

Çağan'a olanları anlatırsam Popüler İnsan şırfıntısı ona zarar verirdi. Biraz önce uydurduğum yalana bağlı kalarak "Dediğim gibi kız kavgasına karıştım. Arkadaşımı dövüyorlardı." Dedim.

"Ve ben de buna inanacağım." Dedi Çağan inanmadığını belli ederek.

Doktor yanımıza geldiğinde "Nasılsın?" Diye sordu.

Tehtid ediliyorum, dövülüyorum be hastanedeyim çok iyiyim ya(!) Tabii sizin bunları bilmenize gerek yok. "İyiyim."

"Polise gerek olmadığına emin misin?" Doktor bu günün favori sorusunu sorduğunda gözlerimi devirdim. Hayır yani bir kere yok deyince diğerinde karar değiştirmiyorum. Ev dahibinin kolonyanın yanında uzatılan çikolatayı 'al, al.' Diye zorlaması gibi zorluyorlar.

"Gerek yok." Dedim ve sorulardan en iyi kaçış yöntemi olan uykuyu kullandım.

Şöyle bir 10 sene uyusam ne güzel olur yahu.

¤¤¤¤

Nihayet taburcu olmuştum. Çağan'ın arabasına bindim. Saat geç olmuştu.

Eve geldiğimde teşekkür edip kapıyı çaldım. Kıvanç kapıyı açar açmaz bana sarıldı.

Sonra içeriden "Sürpriz!" Sesini duydum. Ağzım şaşkınlıktan açılırken Çağan "ağzını kapat, sinek kaçacak." Dedi.

"Açılın yoldan." Beliz'in sesiyle herkes ona yol açtı. Elindeki pastayla yanıma gelip "geçmiş olsun bir tanem." Dedi.

Gülümseyip ona sarıldım. "Hani bize?" Kolumu biraz daha açıp Mavi ve Asya'ya da sarıldım. Çağan, Çınar, Can ve Atlas da bize katılınca Can "grup sarılması." Diye bağırdı. Asya, Can'a kötü bır bakış attı. "sarılma diye benden faydalanırsan seni döverim." Can'ın dudakları kıvrıldı.

Bizden ayrıldığında koltuğa çıktı. "Bir dakika beni dinler misiniz?"

Herkes "Hayır!" Diyr bağırırken gülümsemeden edemedim.

"Aç şarkıyı dj!" Diye bağırdığında bir çocuk leptoptan şarkı açtı.

Şarkıya başladığında gözlerini Asya'dan ayırmıyordu. Asya da aynı şekilde gözlerini Can'dan ayırmıyordu. Birbirlerini seviyorlardı. Ah be Asya ne var naz yapmasan.

"Ben yaralı kurt, sen kınalı kuzu.
Biraz cilve aşkın biberi, tuzu."

Can'ın sesinin bu kadar güzel olduğunu beklemiyordum.

Fısıltı Gibi Çığlıklar -düzenlenecek-Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang