"bu evde bende başka kimse yok anladın? Şimdi siktir git"

19.9K 437 17
                                    

Merhaba yeni bir bölüm söz verdiğim gibi..öncelikle kötü bir haber vermek durumundayım. Bu Kasım ayında gelecek son bölümdür çünkü ablama bilgisayara şifre koymasını söyledim ve koydu bu bölümü de size söz vermesem yazmama izin vermeyecekti aslında. Nedeni biliyorsunuz zaten "teog" ya da yeni adıyla "mos"

Kendimi bu sınava odaklamam gerekiyor ama içimde sürekli yb yazma isteği var ve 1. teog bitene kadar maalesef ki yazamayacağım. Neden şifre koydurdun ? demeyin bana, haklıyım. Sınav önemli. İyi bir lise kazanırsam zaten annemler 7/24 baksam bile kızmaz ama önce şu 1.sınavı atlatmam gerek.

Öykü ve Ateşe wattpadte parodi hesap açıldı.

Öykü: oykususkun (wattpad adı)

Ateş: AtesDurkan (wattpad

Hava o kadar sıcaktı ki terlemekten bir hal olmuştum, tövbe estağfurullah bu ne sıcak? Şimdi sen bu lafları nereden biliyorsun Londra kızı demeyin lütfen Eren ağabeyciğim sağ olsun her şeyi öğretiyor bana. Daha geçen hafta yağmurlu olan havanın şuan güneşli olması kadar saçma olan tek şey Erenin çorabının Miranda Kerr'in parfümü gibi kokmasıydı, evet. Aslında daha çok şey sıralayabilirim ama listemin başında bu var.i

Şuan Ateşle birlikte 'normal sevgililer' gibi geziyorduk, cidden garip(!)

Bana sahip olmuştu ve bu...gerçekten güzeldi. O an ilk başlarda çektiğim acı tarif edilemezdi tabi ki ama sonra...sonra daha güzel ve zevk verici olmuştu dediği gibi. Birlikte olduğumuzda kaybettiğim bakireliğim çarşafa yansımıştı.. kanlar gözümün önüne geldikçe...utanç bedenimi kucaklıyordu.

Giydiğim jean pantolon ve yine jean gömleğin üstüne siyah deri bir ceket giymiştim, siyah topuklu ama biraz spor havası olan bir ayakkabı ve bir saat ile kombinim tamamlamıştım. Nereye gittiğimizi bilmeden gidiyorduk. Aslında Ateş arabası ile boğaza gitmeyi teklif etmişti ama arabayla değil de yürüyerek gitmek o an daha cazip gelmişti, gelmez olaydı şimdi ayaklarım kopuyordu yürü yürü.

'sıkıldın öyle değil mi?' dedikten sonra taktığı çekici gözlüğü eliyle az öne attı ve gözlerini biraz da olsa görünür hale getirdi. Bir kaşı havada alayla dans ediyordu.

'yo..' dediğimde yürüyecek halim kalmamıştı aslında ama belli etmemiştim.(mi acaba?)

'öykü,hadi ama bari bu kadar belli etme, arabam az ileride gel hadi' kurduğu cümle resmen bedenimi rahatlatmıştı. Araba araba araba!

Yutkundum ve tepemde dikilen güneşi umursamamaya çalıştım ama öyle ışınlar yolluyordu ki bedenime terlemeden edemiyordum.

Gözlerimi yumup birkaç saniye bekledim ve 'çok iyi olur..hadi gidelim..' arkamı dönüp arabanın ne tarafta olduğuna baktığım sırada bacaklarım havalandığında Ateşin beni kucakladığını anladım. Bedenim şaşkınlık dalgaları ile sarsılırken gözlerimi büyütmüş Ateşe bakıyordum. Eli tam olarak kalçamdaydı ve bu sebepsizce utanç vericiydi, tamam birlikte olmuştuk evet ama şimdi dışarıdaydık ve bunu kimse bilmiyordu, yani bilmiyorlardır.. etrafa baktığımda birkaç insanın bakışlarının bizim üzerimizde olduğunu görüne daha da utandım. Simit satan adam bile bakışların bize odakladığı için ayran alıp kaçan küçük çocuğu görmemişti aslında ağzımı açıp söyleyecektim ama sustum , çocuk yerine parayı ben ödeyebilirdim.

'ateş! Sen ne yapıyorsun!' sorduğum sorudan sonra gözlerini devirdi. 'seni götürüyorum ayaklarının ağrıdığını sanıyordum?' düşünceli sevgilim... Ateş Durkanın böyle biri olabileceğini hiç tahmin etmezdim açıkçası.

'tamam ama önce şu simitçiye gidelim.'

'niye?'

'beni çok beğenmiş ona kaçacağım Ateş' gözlerini kıstı. ' gebertirim o piçi'

SOSYOPAT LİSEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin