11-Bugün benim doğum günüm !

49K 1.9K 140
                                    

medya Oyku

#
Yukarı kata daha önce hiç çıkmamıştım ve çok karanlıktı, sanki kimse yokmuş gibi. Az ilerimdeki ışığı açtım ve etrafa bakınmaya başladım. Geçen gün geldiğimdeki gibi müze eserine benzer şeyler vardı. İlk gelişimden sonra buranın eskiden müze olduğunu bile düşünmüştüm, ki çok saçma..

Şimdi asıl sorun şuydu ki Ateş'in odası hangisi bilmiyordum.

Saçlarımı omzumun arkasına doğru attım ve ilk gördüğüm odayı açtım. Işığı kapalıydı, yakarken biri elimi tuttu ve' buraya girme!' diye bağırdı.

Ateş..

Sesinden o kadar ürktüm ki dediğini anında yaptım.

'şey.. özür dilerim..ben,yani..' deyip kaşımı kaldırıp Ateş'e baktım.

'Dileme! Ve bir daha bu odaya girme!' diye bağırdıktan sonra yüzüme baktı.

O kadar çok bağırıyordu ki sıkılmıştım artık. Sürekli bağırıyordu neden? Neden bana kızmak hoşuna gidiyordu?

Gözümden yanağıma doğru süzülen yaşı hissedince hemen silip cidiyetime dönüp Ateş'e baktım.

'ağlama! Aptal, ağlama'

Bu kadarı yeterdi m-ama.

' biliyor musun ? bana bağırıp emir vermelerinden sıkıldım artık, senin dediklerini yapmak zorunda değilim ben kendi kararlarımı verebiliyorum ve şuan sinirimden ağlamak istiyorum, sebebide sensin megaloman kafa!' deyip büyük bir nefes verdim. Bağırarak konuştuğum için boğazım ağırmaya başlamıştı.

Durdu ve suratıma baktı 'bana megaloman gibi saçma isimler takma bir. Şuan benim evimdesin ve ağlamanı yada özür dilemeni istemiyorum iki...' deyince benim ağlamamı istememesi hoşuma gitmişti, taki ' Evden yada evin çevresinden başka bir yere gidip ağlayabilirsin' diyene kadar.

Neredeyse gülecek olan ağzıma kapattım ve sinirle Ateş'e baktım, ardından ne dediğini umursamadan az önce gördüğüm tuvalete girdim.

Klozete oturduktan sonra düşünmeye başladım. Bu çocuktan aynı anda hem nefret ediyor hemde seviyordum, belki de hoşlanıyordum bilmiyorum..

Neden bana bu kadar katı davranıyordu?

Bir tek vurulduğum zaman bana karşı yumuşamıştı ama vurulalı bir ayı geçiyordu ve artık iyiydim. Demekki Ateş'in beni sevmesi için illa ki yaralanmam bayılmam gerekiyormuş.

Elimi yüzümü yıkayıp ağladığıma dair belirti olmadığından emin olunca aşağıya teyzemlerin yanına indim, fakat kimse yoktu.. herkes neredeydi??

'doğum günün kutlu olsun Öykü, doğum günün kutlu olsun Öykü. İyi ki doğdun iyi ki doğdun, iyi ki doğdun sana!' Eren Faruk enişte teyzem, Zuhal teyze,yapmacık sarışın bir kız bana bunu diyene kadar gayet normaldim.

O kadar stres yapmıştım ki bugünün doğum günüm olduğunu unutmuştum.

Ateş'te Zuhal teyzenin zoruyla inmişti ve çakma sarışının yanında duruyordu.

Kız yapmacık yapmacık gülüyor ve Ateş'e bakıp kulağına bir şey fısıldadıktan sonra sırıtıyordu.

Bu kız Ateş'in sevgilisi felan olamazdı değil mi ?

'saolun teyze. O kadar stresliydim ki unuttum' derken stres'e vurgu yapıp Ateş bey'in duymasını sağlamıştım. Beni hiç takmıyordu, umrunda değildim.

Pastaları yedikten sonra çakma kız beni çağırdı. Her ne kadar kızdan nefret etsemde Ateş oradaydı ve onları sorgulayabilirdim. Eren'i alıp yanlarına gittim.

SOSYOPAT LİSEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin