Takip

19.5K 551 26
                                    

**

Naz'dan...

Tuna pisliği aşağıya iner inmez zar zor üzerime bir şeyler giydim ve aşağıya indim. Aşağıya inmek pekte kolay olmamıştı ama sonuç olarak olmuştu. Aynada yansımama baktım ve derin bir nefes aldım. Onu takip edecektim!

Resmen..resmen seks işi demişti ya, abi şu rahatlığa bakar mısın? Ben daha seks nedir yani öğrenmişim adam geliyor bana seks işi diyor! Birde kendisini çok büyük sanıyor da aramızda sadece 3 yaş fark var ben on sekiz yaşıma gireceğim o ise bana yirmi bir yaşında olduğunu söyledi, yoksa yirmi miydi?

Evden çıkar çıkmaz şans eseri duran taksiye önümüzde hızla ilerleyen öküz Tunayı takip etmesini söyledim, kim bilir ne yapacaktı ?!

"abla yanlış anlamada böyle dizilerdeki gibi oldu, sevgilin seni mi aldatıyor yoksa?" şoförün sorusu ile bakışlarımı ona çevirdim. "yok abi ya, arkadaşımın sevgilisi bu onun ayağı kırık diye ben takip ediyorum şerefsizi nereye gidecek diye!" daha iyi bir yalan bulamazdım sanırım, o kadar inandırıcıydı ki şoförün gözleri doldu. Hayır ,tabi ki şaka yapıyorum ne diye gözleri dolsun adamın?

Tuna biraz hızlı sürdüğünden şoför ona yetişmekte güçlük çekiyordu ve ben hiçbir şey yapamıyordum, amanda süper!

"abi biraz hızlansan ne olur ya?!" kendimi bu işe biraz fazla kaptırmıştım galiba çünkü arabadaki hava bana öyle hissettiriyordu, ya da hayır. Abartmamıştım. Abarttığım hiçbir şey yoktu.

"tamam be abla ne yapayım bu taksiyle o cip bir mi şimdi?" adamda haklıydı valla bu taksi -1900 model olduğundan en yüksek hızı 70 olmalıydı o araba ise , henüz yeni çıkmıştı büyük bir ihitmalle sıfır araba. Hızı 210 bile olabilir, üç kat fark var şimdi. Adam haklı dağılın diyeceğim de dağılacak bir şey yok,ya da var senin suratın! Diyenleriniz sizleri duyuyorum ama duymamış gibi davranacağım çünkü benim suratım zaten dağılmış siz de dağıtarak beni pişmemiş-pişirilmesine rağmen içi çiğ kalan- pizza'dan küflü pizzaya çevirirsiniz. Abi ile on dakika boyunca dertleştik ,meğer adam ne dertliymiş anlatıyor da anlatıyor. Karısı firuze doğuracakmışta, oğlu barış yaramazmış, borcu varmış, bataklığa düşmüş adam resmen. Başta barış deyince ve soyadının arduç olduğunu söyleyince "ne barış arduç mu oha?" gibi tepkiler gösterip adama oğlunu bana koca et der gibi bakmıştım ama sonra bu barışın üç yaşında olduğunu öğrenerek hayal kırıklığım ile beraber kendimi mezara gömmüştüm. Sadece 0 eklemememiz lazımdı emi barışımla aynı olması için..

Barış arduç..ah be barış hayallerimin prensi barış..barış valla olmuyor böyle, seni göreceğim ulan. Bu tunaya diyeceğim belki şans eseri tanıyordur seni felan, zengin ya hani...tamam saçmaladım susuyorum.

Sonunda Tuna beyin geldiği bara ulaştığımızda adını bilmediğim şoför konuştu "ablam şimdi biraz uzun yol gitik ve tutar 100 lira oldu.." ve ben dona kaldım. O an heyecanımdan filmlerdeki gibi bir taksi çeviririm diye düşünürken sonucu düşünmemiştim. Yüz lira. Bende ne kadar var? On lira, ah tek eksik bir sıfır abartılacak bir şey bunda..hiç sorun değil..

Dudağımı dişledim ve abiye korkarak baktım. "ya abi ben parayı unutmuşum da şu piç beyinliden alıp sana versem olur mu vallahi?" Adam gülümsedi. "sen iyi kızsın nazcık, güveniyorum sana ama bekletme beni zamanım yok tamam mı?" adama gülümsedim ve "tabi ki abi bekle sen" dedim.

Bardan içeriye girmede önce önüme iki ızbandut dikildi. Adamların boyu Cedi Osman kadar olmuş ama tip yoktu maalesef, Cedi....yaz boyu maçların izlemiştim be Cedi, senle de evlenme planları kurmuştum ulan cedi, üç yaş fark var aramızda görürsem yanaklarını öpüp duracağım valla o ne tatlılıktır(bilmeyen varsa Cedi Osman milli basketbolcu ve headen sholders reklamında oynamıştı o turuncu kafam benim!)

SOSYOPAT LİSEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin