BÖLÜM -54- ''Gülay'ın Zekasına Hayranım''

Start from the beginning
                                    

''Ne gibi önemli bilgiler?'' diye sorduğunda Gülay

''Hayatlarını etkileyen önemli şeyler. Mesela Ezginin çocuk aldırdığını oradan öğrenmiştik'' diye cevap verdi.

Ben ise sessiz sedasız oturmuş ikisi arasındaki diyaloğu dinliyordum. Ve açıkça söylemem gerekirse konuşmanın gideceği son noktayı da merak ediyordum. Zaten Gülay beni es geçmişti ve planı doğrudan Erkan'a anlatıyordu. Eee kız da anladı tabi benden bir cacık olmayacağını... Erkan anladığını belli edercesine kafasını salladığında Gülay devam etti.

''Tabi bu bilgiler sadece Ezgi ile sınırlı değildi. Ferit'i ilgilendiren şeylerde vardı. Özellikle Ferit'in çarpık aile yaşantısıyla ilgili''

Gülay'ın bu sözlerinden sonra bende de şimçek çakmıştı. Ben bunları nasıl unuttum! Ferit'in zaafı söz konusu olduğunda biz sadece Defne'yi düşünmüştük. Ama annesi? Sonuçta annesinin yaşantısı yüzünden uzaklaşmadı mı bütün kadınlardan?

''Sanırım söylemek istediğini anladım'' dediğim de Gülay bana öyle bir bakış attı ki cidden kendimi salak gibi hissettim. Bunların hiç biri gerçekten de benden bir şey beklemiyor ha! Heyy millet bende varım! Mal değilim ya canım ben... Gülay'ın bu tavrına karşılık cevap vermedim, sadece gözlerimi devirmekle yetindim. Anlayana bu da cevaptır.

''Çarpık ilişkiden kastın ne Gülay?'' diye bir soru daha yöneltti Erkan.

''Çarpık ilişkiden kastım şu ki; Ferit'in annesi hayat kadını. Babası ise hiç bilinmiyor. Yani tamamen kaza kurşunu... Üstelik annesi bu işi hiç bırakmıyor. Ferit doğduktan sonra, hatta büyüdükten sonra bile işine devam ediyor. Hem de Ferit'in gözlerinin önünde!''

''Evet anladım. Gerçekten de bayağı çarpıkmış ilişkileri. Peki planın ne? Yani bu bilginin bize faydası ne olacak ki?''

''İşte en can alıcı nokta bu. Ferit annesinden nefret ettiği için tüm kadınlardan nefret etmiş. Ve gördüğün gibi sevdiğini bile insan gibi sevemiyor. Hastalıklı bir sevgi besleyebiliyor sadece. Bu da geçmişinde bazı şeyleri hala aşamadığını gösterir. Ve biz o aşamadığı şeyleri kurcalayacağız. Hatta mümkünse bulup karşısına tekrar getireceğiz''

''Yani Ferit'in annesini mi bulup getireceğiz?'' diye sordum Gülay'ın zekasına hayran kalarak.

''Evet annesini... annesine ulaşamazsak bile anısını... ama bir şekilde geçmişi gözlerinde canlandıracağız. Nerden geldiğini hatırlamasını sağlayacağız. Ayrıca kendisinin en değer verdiği şeyi yani mesleğini ve itibarını ondan alacağız. Başka bir deyişle Ferit Hoca yeniden Ferit olacak, sadece Ferit... ''

***

Gülay planını anlattıktan sonra bir müddet kimseden ses çıkmadı. Herkes kendince bir şeyler düşünüyor ve planın eksilerini ve artılarını mukayese ediyordu. Bu süreç ne kadar sürdü bilemiyorum ama bir hayli uzun bir aradan sonra sessizlik duvarını ilk yıkan Erkan oldu.

''Zekice'' dedi fısıldar gibi. Bizden ziyade daha çok kendisiyle konuşuyor gibiydi. Sonra aklına yeni bir şey gelmiş gibi aniden bana döndü ve

''Ferit seni en son ne zaman aradı?'' diye sordu.

''En son iki-üç gün önce aradı işte. Sonra da bir daha aramadı''

''Anladım. O halde şimdi sen ara. Bir şeyler uydur ve Trabzon'a dönmen gerektiğini söyle. Onu buna inandır ki ortadan kaybolduğunda şüphelenmesin. Seni ailenin yanında bilsin. Biz de bu sayede planı daha rahat gerçekleştirebiliriz.''

''Peki'' dedim ve telefonu elime aldım. Ferit'i aramak için numarasını rehberimden buldum ve arama tuşuna bastım. Çaldı, çaldı, çaldı, çaldı... Neden sonra bana saatler gibi gelen bir sürenin ardından açtı telefonu.

Şah-Mat (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now