BÖLÜM -4- ''Etik değil mi ? Gerçekten mi ?''

12.3K 595 16
                                    

Hayat ile olan kavgama daha sonra devam etmeye karar verip sıradan bir öğrenci-öğretmen olduğumuzu o an için unutmamaya çalıştım. Şaşkınlığımı üzerimden atıp beni benden alan maviliklere baktım ve hala gülümsemekte olan gözlerle karşılaştım ..

''Yanına geldiğimi bile farketmedin. Neye dalmıştın bu kadar'' dedi Ferit hoca...

Kısaca 'size' diye cevap veremeyeceğim için ''hiçbir şeye'' deyip kestirip attım.

Çok gerilmiştim. Parmaklarımla oynamaya başlamıştım. Dikkatimi farklı yerlere vermeliydim yoksa o an heyecandan ölebilirdim. Ama tabi birisi gözünü dikip size bakarken başka şeylerle ilgilenmek pek de kolay olmuyor.

Ben kendimi rahatlatmaya çalışırken hala karşımda gülüyor olması artık yavaş yavaş sinirimi bozmaya başlamıştı. Hadi ama hocam hiç yardımcı olmuyorsunuz. Biraz anlayış lütfen!

''Neye gülüyorsunuz hocam söylesenizde biz de gülsek !'' Dedim sinirle.. Ve evet bunu hep bir öğretmene yapmak istemişimdir. Çok zevkli oluyormuş bence sizde deneyin ...

Benim küçük çıkışıma karşılık tebessünü dudaklarında daha da yayıldı. Hafifçe bana doğru yaklaşıp doğrudan gözlerimin içine baktı ve ;

''benim için heyecanlandığını bu kadar belli etme küçük hanım'' dedi.. 
Ahh işte bunu beklemiyordum.  Ne diyeceğimi şaşırmış bir şekilde bakarken durumu toparlama gereği duydum. Beynim ne söyleyip de kendimi kurtarsam diye düşünürken ''ama bu etik bile değil. Saçmalamayın'' sözcükleri döküldü dudaklarımdan.

Hayır Alya hayır hayır hayır! Gerçekten yapabildiğinin en iyisi bu mu ? Etik değilmiş pehh... bir kez daha kendimle gurur duydum!

Sırıtışı yüzüne daha da yayıldı. Baya bildiğin dişlerini göstere göstere gülüyor yani. Hadi ya, gerçekten o kadar fazla mı rezil oldum !

''Kendini kandırmayı kesmelisin küçük hanım. Bana olan bakışlarından, etikliği çok da önemsemediğini ayırt edebilecek olgunluktayım'' dedi.

Evet sayın seyirciler işte ben buna kapak derim ! Yine saçamalamaya başladım. İç sesimin her durumda beni rezil edebilme kabiliyetine bayılıyorum.

Gözlerinin içine baktığımda bir parlama gördüm. Bu parlama ise bana vermem gereken asıl cevabı gösterdi. ''Yapmayın hocam.bu durumu sizde pek umursuyor gibi değilsiniz ha ne dersiniz? Yoksa bende sizi mi heyecanlandırıyorum?'' Dedim ve zaferle kaktım.. arkamı dönüp gitmeden ise son gördüğüm şey hala yüzündeki koca gülümsemeydi..

O kadar da laf soktum neden hala sırıtıyor diye düşüne düşüne yurduma doğru yol alırken o an kafama dank etti! ''Ben sizi heyecanlandırıyor muyum '' dememiştim ''ben de sizi mi heyecanlandırıyorum''demiştim. Yani bu durumda onu görünce heyecanlandığımı açık açık kabul etmiştim. 

O an ölmek istedim. Ayağımla yeri yoklamaya ve bir çatlak aramaya başladım. Acaba yer yarılsa da içine mi girsem !

Şah-Mat (TAMAMLANDI)Nơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ