Şah-Mat (TAMAMLANDI)

BÖLÜM -15- ''Oyun başlasın!''

Kendi kendime ettiğim yeminler eşliğinde doyasıya ağladık kardeşimle. Bunlar onun için akan son gözyaşlarımdı ve tadını çıkarmalıydım öyle değil mi! Ne kadar ağlayıp ne ara sustuk bilmiyorum ama Gülay'ın sorusuyla kendime geldim.

''Peki ne yapmayı düşünüyorsun abla? Bu olanlar yanlarına kâr mı kalacak?''

''Tabi ki hayır meleğim. Eğer öyle olursa kendime olan saygımı yitiririm ben. ''

''Peki var mı aklında birşeyler?''

''Şimdilik bir planım yok. Ama buraya sadece bir süre kafamı toparlamaya geldim. Sonra intikamım için geri döneceğim''

''Bende seninle geleceğim abla''

''Hayır bitanem. Buna müsade edemem. Bu benim sorunum. Seni bulaştıramam''

''Abla yapma. Sana yardımcı olmak istiyorum. Hiç bir şey yapamayacak bile olsak yanında olurum en azından''

''Bilmiyorum canım. Henüz bir planım bile yok. Önce ne yapacağıma karar vereyim. Sonrasına bakarız''

''Bakarızı bir cevap olarak kabul etmiyorum abla. Bende geleceğim işte o kadar'' gülümseyerek bir kez daha sarıldım kardeşime. Benim sırdaşım , arkadaşım , herşeyim...

''Önce bi ne yapacağımıza karar verelim Gülay. ''

''Abla sen Ferit hakkında ne biliyorsun? ''

''Bizim maliye hocamızdı işte. Gelir giderdi. Mavi gözlü, uzun boylu, yakışıklı bir adamdı. Okuldaki bütün kızlar ona...'' diye devam ederken sözümü kesti kardeşim

''Off abla off! Onu demiyorum. Yani hayatı hakkında ya da ailesi hakkında ne biliyorsun? Sonuçta herkesin bir açığı vardır'' dediğinde Gülay'ıma hak verdim. Ben bunu nasıl düşünememiştim. Ama ben hayatıyla ilgili hiç bir şey bilmiyordum ki. Merak edip sormamıştım bile. O aralar aşk sarhoşu olmakla meşguldüm ne varmış yani!

''Hiç bir şey'' diye cavap verdim yüzümü buruşturarak. 3 ay beraberdik ve ben hakkında hiç bir şey bilmiyordum. Nerede benim her Türk kadınının içinde yatan merak duygum?

''O zaman sıfırdan başlayacağız demektir abla''

''Yani?''

''Yani şöyle ki önce birini bulup Ferit'in hayatını araştırması için görevlendireceğiz. Geçmişte ne yaşamışsa gelip bize anlatacak. Biz de onun yumuşak karnını bulup oradan haraket edeceğiz''

''Güzel fikir. Peki işe yarar mı dersin?''

''Hem de nasıl. Herkesin hassas olduğu bir takım şeyler mutlaka vardır. O senin hassas noktana parmak bastıysa sende onun hassas noktasına kazık çakacaksın!'' Demesiyle gülüştük. Bu kız böyle lafları nerden buluyor Allah aşkına.

''O zaman yarından tezi yok planımızın ilk aşamasını gerçekleştirelim. Bir an evvel acı çektiklerini görmek istiyorum''

''Peki Ezgi? O senin en yakın arkadaşındı. Onun hakkında birşeyler biliyor olman lazım ''

''Ahh evet ne arkadaş ama! Onun yumuşak karnı Erkan. Uğrunda dostluğumuzu harcayıp, başka bir erkeğin altına yatmayı bile göze aldığı Erkan !''

''Acaba bakire miydi abla. Onu biliyor musun?''

''Aslında hayır bakire değildi. Geçen yıl gittiği bir barda biriyle tanışıp alkolünde etkisiyle birlikte olduklarını anlatmıştı. Çocuk bizim okuldanmış. Söylediğine göre Ezgi ona aşık olmuş ama çocuk bunun bir daha yüzüne bakmamış. Çok üzülüyordu ama...'' derken beynimde bir şimşek çaktı. Bu çocuk Erkan olabilir miydi? O yüzden mi Ferit ile Erkan kavga ederken Ezgi acı çekiyordu. Eğer öyleyse iş düşündüğümden daha derindi. Gülay'ın yüzüne bakınca onunda birşeyler düşündüğünü anladım.

''Abla o kişi Erkan mı yoksa?'' Diye sorduğunda

''Bilmiyorum canım ama bende aynını düşünüyorum. İsmini hiç söylemedi ama Erkan'ı her gördüğünde garip hareketleri vardı''dedim.

''O zaman Ezgi ile ilgilide bunu araştıralım abla''

''Eğer o kişi Erkan'sa Ezgi'nin zaafını bulduk demektir''

''Desene o konuda daha rahat olacağız.''

''Kesinlikle öyle.''

''O zaman oyun başlasın! '' deyip bir kez daha gülüştük.

Konuşmamızın haddinden uzun sürdüğünü fark ettiğimizde saat gece yarısını çoktan geçmişti. Artık uyumamız gerektiğine karar verip yataklarımıza yattık. Yüzümdeki gülümsemeyle yatağıma uzandığımda ise içimde tarifsiz bir mutluluk vardı. Artık bu oyunda yalnız değildim. Ve sanırım tahminimden çok daha eğlenceli olacaktı...