BÖLÜM -54- ''Gülay'ın Zekasına Hayranım''

4.5K 188 23
                                    

Yine Gülay, yine Gülay ve yine Gülay. Ciddi anlamda kendimden şüphe etmeye başladım. Ben aptal mıyım acaba?

Güya intikam benim imtikamım ama benim dışımda herkes bir şeyler düşünebiliyor. Bir tek bende iş yok arkadaş!

Neyse, AQ seviyemi sonra ölçtürmeye karar verdim ve dikkatimi Gülay'a yönelttim. Yine ne hinlikler düşünmüştü merak ediyorum açıkçası. Vay Gülay ile düşman olanın haline, vay vay ki vay vay...

Ben tam Gülay'a aklındaki planı soracaktım ki Erkan her zaman olduğu gibi benden önce davrandı.

''Söyle bakalım küçük cadı. Yine ne tilkiler dönüyor kafanda?''

''Ay enişteciğim, öyle bedavaya anlatamam. Ablam bana bir öpücük verirse ancak o zaman anlatırım''

Bakışlarımı kardeşime çevirdiğimde yanağını bana doğru uzatıp sırıttığını gördüm. Küçük soytarı ne olacak. İnsanı her durumda güldürebiliyor bu kız. Yüzümde yayılmaya başlayan tebessümü gizlemeye çalışarak kaşlarımı çattım ve

''Kız saçaklı, rüşvetçi mi olup çıktın başıma sen?'' diye azarladım Gülay'ı. Ama aldığım karşılık kafama yediğim bir adet şaplak oldu. Bana! Bana! Ablasına? Hem de sevgilimin yanında! İşte şimdi yaktım çıranı küçük hanım!

Yerimden hızla fırlayıp Gülay'ın üzerine atladım ve gıdıklamaya başladım. Kahkahalarının arasından kaçan tek tük kelimeler keyfimi yerine getirmişti.

''Ta...ta...ta...mam, aab..la, anla..ta..cağım... söz''

''Yok öyle söz möz. Özür dile bakayım'' derken bir yandan da gıdıklamaya devam ediyordum.

''Öö..öö..zür di..di..di..lerim'' dediğinde durdum ve tek kaşımı havaya kaldırdım. Evet çatlayında patlayın. Tek kaşımı kaldırabiliyorum ben. Tam üç saat boyunca aynanın karşısında çalışmıştım bu hareketi ve sonunda başardım... Bu sefer de

''Ben ettim sen etme ablacığım da de bakalım'' diye meydan okudum.

''Hahh rüyanda görürsün!'' Aldığım cevaptan memnun olmamıştım ve gıdıklamaya devam etmek için tekrar hamle yaptım. Ellerimi tuttu ve

''Tamam tamam, ben ettim sen etme ablacığım'' dedi. İstediğimi almış olmanın haklı gururunu yaşayarak Gülay'ın üzerinden indim. İkimizde nefes nefese kalmıştık. Bir süre nefesimizin düzene girmesini bekledik. Erkan

''Hanımlar oyununuz bittiyse şu konuyu konuşsak mı artık?'' diye sorduğunda ikimizde beklenti dolu bakışlarımızı Gülay'a çevirdik. Gülay

''Tamam şimdi beni dikkatle dinleyin'' dediğinde ağzından çıkacak olan diğer kelimeleri merakla bekliyorduk. Erkan

''Evet baldız ne yapacağız?'' diye sordu. Gülay Erkan'a sözümü kesme manasına gelen sinir bozucu bakışlarını gönderdikten sonra sözlerine devam etti.

''Aslında enişte sen bilmezsin ama ablam bilir. Biz Ezgi ve Ferit hakkında detaylı bir araştırma yapmıştık ve onlar hakkındaki her şeyi dedektiften öğrenmiştik...'' kendimi tutamayıp heyecanla

''Evet, Orhan abi'den'' diye ortaya atıldığımda Erkan'a gönderilen bakışların bire bir aynısından payıma düşeni aldım. Kafamı utançla öne eğdim ve konuşmaya devam etmesini bekledim.

''İşte o dedektif, yani Orhan abi bize bir takım bilgiler getirmişti. Önemli bilgiler...'' Gülay sözünü burada kesip bir süre tepkimizi ölçmek istedi. Ya da anlattıklarını anlayıp anlamadığımızı da ölçmek istemiş olabilir bilemiyorum. Erkan

Şah-Mat (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now