Kylianne "Bazen ağabeyine ne kadar benzediğini biliyor musun?" diye homurdanırken, Edith ve Mairin onun bu haline gülümsemeden edemediler. Onun söylenmelerini hiç umursamayan kale leydisi ise pembe müslin'i Mairin'in üzerine tutarak, aynaya yönlendirdi ve beğeniyle süzerek "İşte şimdi ela gözlerinle birlikte gerçek bir bahar dalına dönüştün" diye kıza iltifat etti. Onun sözleri ile kıpkırmızı kesilen Mairin, telaşla kumaşı kendinden uzaklaştırmaya çalışırken, Glenna bu anlamsız tepki karşısında şüpheyle kızı süzdü. Tam neler olduğunu soracaktı ki, kapıdan Breannen'ın "Leydi Kylianne" diyen sesi duyuldu. Onun bu ciddi haline bir türlü alışamayan büyücüyü, bir an tereddüt etse de "Dinliyorum, iz sürücü" diyerek adamı cevapladı. Şimdi sesi daha bir sinirli çıkan Breannen "Leydim, Komutan Alastair meşgul olduğunuzu söylememe rağmen ısrarla sizi görmek istiyor!" diye homurdandı. Son günlerde Malcolm'la Kylianne arasında olan gerilim yavaş yavaş etrafa da yayılmaya başlamıştı ve iki değerli savaşçının bu sebeple karşı karşıya gelmesi genç kadının en son isteyeceği şeydi! O yüzden tam olarak ne kast ettiğini düşünmeden "İçeri girebilir" diyen Kylianne, ancak odadaki insanların bir anda fırtınaya tutulmuşcasına etrafı toplamaya başladıklarını görünce ne yaptığını farkına varabildi. Kendisi daha ne olduğunu anlamadan üzerindeki elbise kumaşı iğnelerinden sökülmüş ve üzerine, vücudunun tamamını saklayan bir sabahlık atılmıştı bile! Dev savaşçı, başını kapıdan eğerek içeri girdiğinde herkes soluk soluğa bir köşeye sinmiş ve onun buraya getiren sebebin ne olduğunu öğrenmek için kulak kesilmişti. Adam içeri girince odadakilere öylesine bir bakış attı, sadece tek bir an, içi görülebilecek kadar açık bir mavi olan gözleri Mairin'e takılı kaldı neden sonra derhal bakışlarını genç hizmetkârdan uzaklaştırarak, önce Kale Leydisi'ne sonra Mckenzie'nin gelinine bir baş hareketi ile selem verdi. "Daima kontrollü" diye düşünene Kylianne'in düşüncelerini, Glenna'nın sabırsız sesi böldü "Sizi bir yığın kadının içine atacak kadar mühim olan meseleyi gerçekten çok merak ettim Komutan?" diyerek adama hoşnutsuzluğunu belli etti. Onun tavrına kaşlarını çatan Edith, belli ki kale hanımının silahtara tavrını uygun bulmamıştı, "Hoşgeldiniz, komutan Alastair" diye gülümseyerek, Glenna'yı da üstü kapalı bir biçimde eleştirdi. Gözleri bir kez daha Mairin'e giden adam, yeniden toparlanarak hafifçe öksürdü ve "Lordum, gelininin verdiği sözü tutup tutmayacağını soruyor."dedi. Onun ne dediği hakkında hiçbir fikri olmayan Glenna boş bir ifade ile "Verdiği sözü tutmasını mı istiyor?" dedi ve sonra şüphe ile Kylianne'e dönerek "Ne sözüymüş bu komutan?" diye sordu. Durumun düşündüğünden beter bir hal aldığını fark eden Kylianne, araya girerek çabuk çabuk "Sorun yok, sorun yok" diye kafasını sağa sola sallarken bir yanda da dev adamı çekiştirmeye başladı "Hadi gidelim komutan!" Ancak silahtar onun bu çabası karşısında yerinden tek santim bile kıpırdamayarak, dümdüz bir sesle "Bu şekilde sizi dışarı çıkaramam, leydim" deyince Kylianne üzerinde hala bir sabahlık olduğunu fark edebildi. Teslimiyet dolu bir iç çeken büyücü "Tamam, sen beni lütfen dışarıda bekle üzerimi giyinip geliyorum" dedikten sonra kendisine, avına atlamaya hazır bir kaplan gibi bakan Glenna'ya doğru bir bakış attı. Başını olumlu anlamda sallayan silahtar, birkaç saniye sanki bir şeyler söyleyecekmiş gibi Mairin'e bakınca odada derin bir sessizlik oluştu. O kadar acayip bir görüntüydü ki, eşyaların yanında oyuncak gibi kalan kızıl devle, pembe müslin kumaşı, tıpkı bir kız çocuğu gibi göğsüne bastıran, pancar gibi kızarmış Mairin... Bir an bu ikiliye göz gezdiren Kylianne, gerekenden biraz daha yüksek bir sesle "Eee Mairin, giyinmeme yardım edersen sanırım silahtarı bekletmeden çıkabiliriz."dedi. Onun sesi ile bir rüyadan uyanmış gibi Kylianne'e dönene Mairin "Ben..biz mi?" diye sordu, telaşla. Onu bu haline gülümsemeden edemeyen genç kadın "Benim nedimem değil misin? Elbette bana eşlik edeceksin" diyerek onun daha fazla saçmalamasına mani oldu. Bir yandan da "Acaba bende Malcolm'ın yanında bu denli saçmalıyor muyum?" diye düşünmekten kendini alamadı. Sonra ne düşündüğünün farkına vararak kaşlarını çattı, bu arada silahtarın odadan çıkması ile Glenna resmen Kylianne'in üzerine çullandı "Derhal neler olduğunu açıkla!"

Orman BüyücüsüWhere stories live. Discover now