6

6.2K 320 30
                                    

Kapattığım gözlerimi beş dakika sonra açtım. Dinlenmek bana haram oldu. Yataktan kalkıp odanın ortasına doğru sekerek yürüdüm. Etrafıma bakıp kaçmak için bir şeyler aradım.

Kapı yoksa cam var ayoll!

İç sesime hak verip cama doğru kırda koşan ceylan gibi koştum. Camı açıp dışarı kafamı çıkardım. O kadar yüksek değildi ama atlayamazdım. Kafamı biraz daha eğip etrafa bakıyım derken birden patlayan silah sesleriyle çığlığı bastım. Ama dengemi sağlamadığım için birden yüzüme hava vurmaya başladı . Sırtımda bir acı var etraf bulanıklaşıyor. Sonrası karanlık.

Bir acı hissediyorum yüzümde. Biri bana tokat atıyor sanki! En son bir Osmanlı tokadı yedim. İşte yaktım çıranı senin eşek herif!!

-Ayyyy! Ne tokatlıyor sun be manyak mısın ? Vurdun da eline ne geçti, canım acıdı ya !

Elimi yanağıma koyup ovuşturmaya başlayıp karşımdaki adama baktım. Bana 'Seni deşerim der gibi bakıyordu' . Bende ona 'Sen maymun kafalı eşeksin der gibi' bakıyorum. Bu sefer bana gözlerini kısıp bakmaya başladı.

-Ne var ne bakıyorsun öyle ?

-Camın orada ne işin vardı !?

-Kaçmaya çalışıyordum ne olsun

Kırdığım potu anladıktan sonra elimi ağzıma atıp kapattım. Aferin sana salak şimdi hiç şansın yok.

Kaşlarını havaya kaldırıp alayla baktı.

-Demek kaçmaya çalışıyordun öyle mi !!?

Yüzüme yediğim Osmanlı tokadından sonra gözlerim dolmaya başladı. Bana vurursun ha.

-Sen bana vurursun öyle mi !!

Bende onun suratına bir Osmanlı tokadı indirdim. Ses odada yankılandı . Sinirle kafasını kaldırıp bana baktı. Yüzüme doğru yaklaşmaya başladı ama gözleri deşerim seni bakışları hakimdi. Burnu burnuma değince geri kaçmaya başladım. Yaklaşmaya devam etti.

-Yaklaşma bana !!

Kafam yatağın başlına değince yüzünde manyakça bir gülümseme oldu. Tamam korkmaya başladım. İyice yaklaşınca kaçacak yerim kalmadı. Burnu tekrar burnuma değinde gözlerinin içine baktım. O hiç kırpmadan bakıyordu zaten bana. Gülümsemesi yüzünde kayboldu bir anda.

-Çe..Çekilir misin ?

-Neden !

Sesi o kadar kalındı ki başka yerde duysaydım bayılırdım kesin.

-Rahatsız oluyorum

-Ne tesadüf bende senin saçlarından rahatsız oluyorum

-Ne alaka saçlarım ?

-Bana vurdun bu cezasız kalmayacak elbetteki o saçlarını ceza karşılığı kesiceğim !

Gözlerim dolmaya başladığını hissettim.Burnum da sızladı kesin kızaracak.

-Kes..kesmeyeceksin dimi ?

Sesim o kadar kısık çıkmıştı ki ben bile duyamadım. Yanağımın üzerinde ıslaklık hissedince ağladığımı anladım. Gözlerimi kapatıp iki damla yaşın daha akmasına izin verirken cevap vermesini bekledim. O ise yataktan kalkıp beni kaldırdı.Etrafı bulanık görsem de ilk geldiğim oda olmadığını anladım.

-Burası neresi ??

-Camdan aşağı düşmüşsün çatışmadan sonra seni kendi odama aldırdım. Sıkıyorsa buradan kaç !

Sürükleyerek odadan çıkıp koridorda ilerledik. Son kapıya gelip kapıyı açtı. Burası spor salonuydu. Boy aynasının önüne sandalye koyup oturmamı işaret etti. Çekmeceden bir makas alıp yanıma geldi. Sandalyenin arkasında durup aynadan gözlerimin içine baktı. Bense elindeki makasa dolan gözlerle baktım.

Ellerini saçlarımın arasında hissedince ve makas sesini duyunca gözlerimdeki yaşları durduramadım. Ağlayarak aynadan saçlarımın kesişini izliyorum. O ise gülümseyerek kesiyor saçlarımı. Son damla göz yaşım aktı gözümden. Ve o an içimden yemin ettim.

'Bir gün bana yalvaracaksın affet diye !'   


İçimden o kadar çok tekrarladım ki bu cümleyi. Bir ara saymayı unuttuğum diyebilirim. Şimdi ise her tarafı aynayla kaplı bir odada tek başıma ayakta bekliyorum. Neyi mi ? Onu bende bilmiyorum işte. Aynaya doğru yaklaştım ama odada binlerce ben vardı. Hepsinin saçı kesik,hepsi yıpranmış.

Aynaya yaklaşıp karşımdaki yıkık surete baktım. Bu ben değildim. Olamazdım. İlk saçlarıma baktım. Düzensiz bir şekilde kesilmiş saçlarıma baktım. O uzun sağlıklı saçlarım gitmişti. Makas sesleri kafamda yankılanmaya başladı. Kulaklarımı kapatıp tekrar aynaya baktım. Bu sefer yüzüme  baktım. Ellerim kulaklarımdan çekip gözlerime dokundurdum. Bu gözler solmuştu. Ben eskisi gibi değildim. Neşe kaynağıydım ben. Ağlamaktan şişip kızarmış gözlerimin ışığı uçmuştu. Anlamıyorum.

Neden ben o uçakta karşılaştım ki onunla.

Aynaya tekme attım sinirler. Sadece sallandı azıcık o kadar. İşte buydu hayatta kalacak gücümde kalmamıştı. Yorgundum. Odadaki kapıya doğru gidip vurmaya başladım. Buraya koymasının sebebi kendimi görüp düşüncelerden kafayı yemekti.  Buda bir cezaydı. Sakinleşmem gerekirken dahada yoruluyordum. Ona istediğini vermeyeceğim.

Kapıya son gücümle bir tekme daha atıp bağırmaya başladım.

-Aç kapıyı oyununa alet olmayacağım duydun mu ?!

Kapıdan ses gelmeyince tekrar bağırdım.

-Sana yenik düşmeyeceğim!Düşünerek burada kafayı yemeyeceğim!!

Kapının kilidi oynayınca geri çekildim. Kapı sonunda kadar açılınca hayvan kılıklı korumaya baktım. Eliyle çıkmamı işaret ediyordu. Odadan dışarı çıkıp yürümeye başladım.

Koridor boyunca ilerledim. Salona geldiğimde genişliğe hayran kalsam da eşyaların rengine bayılsam da karşımda bana sırtını dönmüş geniş koltuklarda oturan adama baktım. Yüzüme bakmadan konuştu.

-Serbestsin. Gidebilirsin. Ama uyarıyorum bu sefer saçını almam elinden. Duydun mu ?

Ben cevap vermeyince bu sefer kükremeye başladı.

-DUYDUN MU DEDİM SANA !

-Duydum 

Diyebildim sadece. Yanımdaki adam beni evden dışarı çıkardı. Daha sonra siyah bir BMW bindirip kapımı kapattı. Sürücü koltuğuna geçip arabayı sürmeye başladı.

Bir saatin ardından evime gelmiş oldum. Arabadan inip kapısını kapattım. Evime doğru yürümeye başladım. Kapıyı açıp içeri girmeyi planlıyordum ki anahtarımın olmadığını gördüm. Elim kapı koluna gidip ittirdim kapı açıldı. Kilidini değiştirecektim en yakın zaman belli ki bunlar açmıştı kapıyı. İçeri girip arabaya baktım çalıştığı anda hızla gitmeye başladı. Kapıyı kapatıp sırtımı dayadım. Derin bir nefes aldım. Ev gibisi yoktu. Banyoya gidip direk soğuk suyu açıp kıyafetlerle girdim içine. Gözümden bir damla yaş aktı. Soğuk canımı acıtıyordu artık. Uyuşmaya başladı vücudum. Üzerimdeki ıslak kıyafetleri çıkartıp mermere attım. Şampuanı elime sıkıp saçlara mı yıkamaya başladım. Daha sonra saçlarımı durulayıp vücut jeliyle yıkanmaya basladım. Ayakta kalacak halim olmayınca durulandım vücudumu ve çıktım duştan. Havluyu alıp sarıldım. Odama geçince dolaba yönelip gerekli özel kıyafetlerimi alıp bir tişört ve bir şort alıp giyinmeye basladım. Üstümü giyindikten sonra havluyla saçlarımı kurulamaya başlamıştım ki salondan kırılma sesleri duydum. Havluyu kenara atıp yatağımın altından beyzbol sopasını alıp salona doğru hızlı hızlı gittim. Sinirle tam bağırıyordum ki gördüğüm şeyle beyzbol sopasını yere bıraktım..

Sarışınlar AşkınaDove le storie prendono vita. Scoprilo ora