Bölüm 16 - "Bir taşın üstünde üç bin yıl." (S)

2K 108 32
                                    

Arkadaşlar , umutsuzlukla bildirmeliyim ki, shizaya arşivim silindi...bu ne denle multimedyalar abuk sabuk gelebilir skdfjd ama resimleri geri yuklemeye calisiyoyum .s no stres kdnfkdjf

"Ha?"

"Dedim ki biliyorum." İzaya çayları önlerine koyup oturdu ve yemeye başladı.

Shizuo şaşkınca ona baktı. "Biliyor muydun?"

"Evet." dedi izaya çaya üflerken. "Açıkcası acayip sevimliydin bu halinle."
Shizuo yutkunup yemeye başladı. "Peki neden birşey söylemedin? Boşuna mı kıvrandım ben?"

İzaya elini hayır anlamında salladı.
"Tabii ki hayır." peçeteyle sevgilisinin yanağındaki yoğurdu sildi. "Ne demişler? Bir taşın üstünda üç bin yıl.*"

(*Bir taşın üstünda üç bin yıl: Bu bir japon atasözüdür. Anlamı ise Sabreden kişi her zaman kazanırdır. Bu da size genel kültür bilgisi olsun :D)

Kahvaltı bitene kadar tek söz etmeden sadece bakışmışlardı. Masayı toparladıktan sonra içeri gitti İzaya. Shizuo yere bağdaş kurarak oturmuş, televizyon izliyordu.

Siyah saçlı genç tebessüm edip yanına gitti ve kucağına oturup bacaklarını ona doladı. "Ne oldu benim ormantik ayıcığıma? Küstü mü bana?"
Shizuo tepki vermeden elleriyle onu sardı.

"Öyle kızmış ifadeyle bakma bana hakettin ama." diyip yapmacık bir sinirle yanaklarını şişirdiğinde shizuo onu sertçe altına aldı.

"O zaman ben o taşın üstünde üç bin yıl beklemiş oluyorum. Mükâfatım nerede?"

İzaya sırıtıp bacaklarını beline doladı. "Karşında."

Shizuo da aynı ifadeyle dudaklarına yapıştı. Uzun ve derin bir öpücüğün ardından "İzaya, haberin olsun, en az beş saat kurtulamayacaksın benden."

"Ooo? Görelim bakalım. İlk pes eden kaybetsin" shizuo da sırıttı. O İzaya'nın kıyafetlerini çıkarırken, sevgilisi de aynı şeyi yapıyordu.

••••••••

Elleriyle sertçe kalçalarını sıktı. İzaya hafifçe inlemişti. Ellerini uzatıp sevgilisinin yanaklarına koydu ve derin derin öpmeye başladı. Shizuo'nun bir eli göğüs uçlarıyla oynarken bir elinde yerden destek alıyordu.

İzaya'yı kaldırıp arkasındaki sehbaya sertçe yasladı. Bir iki biblo ve kitap yere düşmüştü. Ama ikisi de umursamadan öpüşmeye devam ettiler. Shizuo yerden destek aldığı fakat şimdi boşta olan elini İzaya'nın kalçalarına indirdi. Bir parmağını yavaşca deliğine itti.

İzaya kasılıp inledi. Dudakları ayrıldığında derince nefes aldı.

"Kahretsin..." elini shizuo'nin sapsarı saçlarına koydu. "Dayanamıyorum.." Sevgilisi irkildi. Daha sonra ikinci parmağını da itip "emin misin?" diye sordu. "Canın yanacaktır." parmaklarını kımıldattıka İzaya inliyordu. "B-biliyorum... Ama ben şimdi istiyorum."

Shizuo parmaklarını çıkarttı. "O zaman daha sonra mızmızlanma." diyip yavaşca içine girdi. İzaya acıdan çok, zevkle yıkılırken sarışın da aynı durumdaydı.

Hareket ettikçe kendisinden geçiyordu. İzaya tatlı tatlı inleyerek ara sıra öpüyordu. Kulağına eğildi. "Hala darsın. Nasıl başarıyorsun bunu?" dedi sırıtarak. Biraz daha derine girmesiyle izaya daha da seslice inledi.

Shizuo, izayayı yüz üstü çevirip kalçalarını havaya kaldırdı. Yine derine giriyordu. İzaya minik minik ismini sayıklıyor, bazen de "Shizu-chan, çok sıcaksın" diyordu

Sarıçın girebildiği kadar derine girip altındaki bedenle aynı zamanda boşaldı. İzaya tam soluklanacakken eliyle anlına yapışan saçları çekti ve "daha yolun başındayız sevgilim" dedi.

***

İzaya son kez inleyip içinde hissettiği sıcaklıkla karnıma boşaldı. Derin derin soluklanırken, sevgilisi yanına yığılmıştı.

•••••••••

Bakışlarını duvardaki saate yöneltti. Saat öğleden sonra bire geliyordu. Gözleri kocaman açılırken yutkundu. Altı saattir bıkmadan birbirlerini yemişlerdi.

Bakışlarını bu defa sevgilisine çevirdi. Çok bitkin gözüküyordu. "Ne oldu? Çabuk bittin bakıyorum?" dedi yanağını öperken.

"Altı saat yetmedi mi sana?" dedi shizuo nefes nefese. "Kaç kez geldiğini bile hatırlamıyorum." izaya güldü.

"Evet. Sonlara doğru baya bir vahşileştik." kulağına eğilip fısıldadı. "Ama hoşuma gitmedi de değil yani ."

"Etrafına bir bak bakalım." dedi sarışın kurnazca. Sevgilisi çevreye bakındığında şok oldu.

Yere düşmüş birsürü biblo, cd, kitap; az ittireyim derken yan yatan bir sehba, normalde olduğu yerden bir metre kaymış bir koltuk.

"Bunu biz mi yaptık?" dedi izaya yutkunarak.
Sarışın sırıttı. "Hem de köküne kadar bizim işimiz."

Siyah saçlı genç iç çekip sarışının yanına yığıldı. "Birlikte toplayacağız yani?"

"Ha?!"

***

İzaya ve shizuo birlikte güzelce toparlanıp, temizlenip, evi topladıktan sonra dışarı çıkmaya karar vermişlerdi.

İzaya çok sevdiği bir hamburgerci olduğunu söyleyip sevgilisinin elinden tuttu ve liseli aşıklar gibi birbirlerine sarılarak yürümeye başladılar.

Önemli Duyuru:

Arkadaşlar, öncelikle her birinize çokkk minnettarım.

Bunlar, @ayazuwa , @danderya ,@yaoi-sensei , @Reira-kun , @explore55 yorumbazlarım ❤•

Neyse. Sizlere sorum şu, bu hikâye düz gitsin? Yoksa fantastikleşsin mi?
Fantastik/aksiyon/macera derseniz çok hoş fikirlerim var.
Düz derseniz fantastik kadar olmasa da var birşeyler :D

Neyse ben aklınızı çelmiyeyim. Hemen karar verin de yeni bölümlerimiz hızlı gelsin! :3

Hepinizi seviyorum. İsmi geçemeyenler söylesin ekleyeyim :3

SHIZAYAKde žijí příběhy. Začni objevovat