-Bölüm 11-

6.1K 305 96
                                    

Babamla beraber evden çıkmıştık. Şoför arabada bizi bekliyordu. Abilerim ise bizden önce gitmişti atış talimi alanına. Bugün yeni silahlar deneyecektik. Ben hala abilerimden daha kötüydüm. Güçsüz kollarım o ağır silahları tutmakta zorlanıyordu çünkü. Ama ne olursa olsun başaracaktım. Bir gün gelecek ve ben hepsinden çok daha güçlü olacaktım.

Babam işlerini bitirmişti. Beraber evden çıkıp arabaya bindik. Babam ön koltuğa otururken ben arka koltukta tek kalmıştım. Daha bir kaç sokak ilerlemiştik ama kırmızı ışık yanınca durmak zorunda kalmıştık. Hemen yan tarafımızda bir çocuk parkı vardı. Benim yaşlarımda bir kız koşarak salıncağa bindi ve birine seslendi. Yanına gelen adam sanırım babasıydı ve kızını sallıyordu. O an gözlerinde ki mutluluğun bende de olmasını istedim.

- Baba.

- Efendim kızım

- Baba beni parka götürür müsün? Salıncakta sallar mısın?

- Gece bunları daha önce de konuşmuştuk. Sen çocuk değilsin bu tür saçmalıklarla işin yok! Hem benim sana bir hediyem olacak ve bu seni zaten son derece mutlu edecek.

- Babacım çok merak ediyorum lütfen söyle.

- Tabi işine gelince hemen babacım oldum dimi?

- Yaa baba! Seni çok seviyorum lütfen söyle.

- Pekala söylüyorum. Hani geçen gün silahçıda gördüğün kartal işlemeli silahı hatırlıyor musun? Çok istemiştin o silahı ama daha zamanı var demiştim.

- Onu mu aldın?!! Baba seni çok seviyorum! Çok teşekkür ederim!

-----------------------------

1 Hafta Sonra

Arabamı yolun kenarına çekmiştim ve yine o parkı izliyordum. Elimde de o kartal desenli silahım vardı. 12 yıl önce ki o an yine gözlerimin önüne gelmişti. Bende diğer çocuklar gibi parklarda mutlu olmak istiyordum. Ama benim mutluluğum babam sayesinde silahlardı. O zamanlar bu silahı bu kadar çok istememin sebebi ise annem kartalları çok severdi. Babam ise koyu Beşiktaşlıydı. Bu silahla hem mezarda yatan annemi hem de babamı mutlu edebileceğimi düşünüyordum. Ve bugün bu silahla Adnanın canlarından birini daha alacam.

Ahh baba... Nasılda dikkatimi o salıncaktan çekivermiştin. Keşke bir kere sadece bir kere çocuk olduğumu hissettirseydin.

1 haftadır ne Ufuktan ses çıkmıştı ne de Gazel arayıp sormuştu. O gece çok ağır konuşmuştum ve bu yüzden Gazel kendince bana küstü. Ama çokta umurumda değildi. Nasılsa yine dönüp dolaşıp yanıma gelecekti. Sanırım Ufuk peşimi bıraktı. Tam 1 haftadır hiç sesi çıkmadı. Ama tam da emin olamıyorum açıkçası. İki gün önce ise Adnan piçi Rüya denen o kızla evlenmişti. Ve aldığımız haberlere göre çokta mutlularmış. Necla ise pabucunun dama atılmasından dolayı oldukça öfkeliymiş.

Sabah evden çıkmadan önce Rüzgara, Neclayı bulup getirmesini söylemiştim. Bende kendi evime gidip biraz da orada ki işlerimi halledecektim. Çok uzun zamandır uğramamıştım. Abilerimin aksine benim evim lüks bir apartman dairesiydi. En üst kat dubleks daireydi. Çok büyüktü ve bir sürü odası vardı ama ben sadece bir iki tanesini kullanıyordum. Babamızın ve annemizin intikamını aldıktan sonra hepimizin farklı farklı planları vardı. İşte bu hepimizin ayrı bir evi daha vardı.

Anahtarla kapıyı açıp eve girmemle evi temizletme kararı almam çokta zor olmadı. Ev resmen toz yatağıydı. Evde daha fazla durmak istemediğimden almam gereken dosyaları ve eşyaları alıp hemen çıkmıştım. Tam asansöre bineceğim sırada ise telefonum çaldı.

Mafya Kızı/ASKIDAWhere stories live. Discover now