İlk Günah

124 4 0
                                    

Sabah çok güzel bir kahvaltı yaptım Michaella sonra ise hepimiz toplandık ve Gelusa doğru uçmaya başladık.Uçarken altımdaki İnfinutuma ve doğasına bakıyordum cidden güzeldi.İlk zamanlardaki nehirin diğer tarafındaki cennet parçası kadar güzel olmazsa da yine de çok güzeldi.Artık oraya gidemiyordum orasıda yasaklanmıştı çünki dağa çok yakındı ve arkası cenneti.İlk sessizliğimi bozduğum konuşan ağaçları da özlemiştim.Umarım bir gün tekrar oralara gidebilirim.İnfinitumda artık Tar ve Anger arasında gidip geliyordum tek bildiğimiz yerler burasıydı .Koskocaman bir sonsuzluğun içindeydik ve nerede neler olduğunu tam olarak hiçbirimiz bilmiyorduk.Işığı görmek için Gelusa gidiyorduk ya gelmezse Gelusa o tarafını hiç düşünmedik zaten geleceği zaman o bizle haberleşiyordu ilk defa o gelmeden biz gidiyorduk.

Nihayet Gelusa ve onu çevreleyen sık oramana geldik ve hepimiz yere indik.Herkes birbirine bakıyordu çünki neyapacağımızı bilmiyorduk.İlk önce sessizce yere oturduk ve beklemeye başladık.Kimse kimseyle konuşmuyordu herkes ışığın bizi mutlaka gördüğünü ve geleceğini düşünüyordu.Baya bir zaman geçti ve Uriel oturduğu yere uzandı ve artık ben uyucağım dedi.Sonra hepimiz aynı kararı aldık çTnki artık karanlık olmuştu ve acıkmaya başlamıştık.Tam gözlerimi kapatacakken birden o geldi.Hepimiz sevinçle yerimizden kalktık.Onu görmiyeli o kadar uzun zaman geçmiştiki.

Tam söze atlıycaktımki birden o konuşmaya başladı.

-Neden buraya geldiniz?

Hepimiz tek tek ona neden geldiğimizi anlattık ve herkesin kafasına takılan soruları sorduk.Uzun uzun cevaplar verdi bize.Tekrar yasak olan şeyleri anlattı ve İnfinitumun cennetten önce bir yer olduğunu bize tekrar söyledi.Fakat madem biz özelsek neden cennete değiliz diye sordu Raphael.Ona da cevabı sadece herşeyin bir zamanı var.Sonunda Gabrielin dedikleride çıkmıştı.Bize yeni bir canlı yarattığını ve onun içinde yeni bir Dünya yarattığını söyledi.Bu canlıya İnsan diyordu.İnsanlar bizim gibi değillerdi onlar ölümlüymüş.Çok görmeyi istedik fakat bizim Dünyaya gidip insanlarla iletişim kurmamızıda yasakladı.Çünki insanlar bizim gibi güçlü değillerdi ve bu onlarla aramızda bir çekişmeye neden olabilirdi.Sonra Dünyanında İnfinituma benzediğinden bahsetti fakat İnfinitum gibi sonsuz değildi ve bir gün dünyanın tamamen yok olacağını ve insanların yargılanacağını söyledi.Bu yargıya göre Cennet veya Cehenneme gideceklerdi.Bu onlar için bence korkunç bir şey olmalı çünki İnfinitumda sonsuz bir yaşam vardı.Bunları anlattıktan sonra yanımızdan gitti.

Herkes uzunca düşüncelere daldı ve tek bir soru oluştu çoğumuzda Dünya neden bize yasaktı ?Dünya bize yasaksa İnsanlar bizden güçlü olmasalarda üstün varlıklardı ozaman. Ya da neden İnfinitumda sonsuz bir yaşam vardı neden Cennette gidemiyorduk bizde insanlar gibi.Bunları o gece boyunca tarttıştık ve uyuduk.Ertesi gün ben Tara onlar ise Angere döndüler.

Tardaki sarayımda günlerce bu konu üzerinde düşündüm fakat hiçbir sonuca varamadım.Artık sarayımı bende Odlara açmayı düşündüm.Tatsuyla buluştum ve ona anlattım neler yapılması gerektiğini.Artık sarayıma bütün Odlar gelecekti ve geldikleri zaman duvarlarını alevlerin süslediği büyük bir salonda ışığa şükürlerini sunacaklarıdı.Duvarlara resim yapılmasınıda söyledim resimlerde tıpkı Angerdeki gibi 5 büyük meleğin resimleri olacaktı.Tatsu beni dikatle dinledi ve hepsini yapabilmek için işe başladı.Bir kaç hafta sonra tüm hazırlıklar tamamdı ve ilk ayini büyük bir Od kalabalığıyla yaptık.

İlk ayinden sonra odama çekildim.İşlememiz gereken günahları düşündüm, fakat en zoruda biriyle olmamız gerektiğiydi.İçimdeki şevheti atamıyordum ama en azından durdurabildiğim kadarıyla durdurmam gerektiğini biliyordum.Gözlerimi kapadığımda, terastan bir ses geldi ve gelen Michaeldı.Onu görünce sevindim fakat neden geldi diye düşündüm,yine Gabriel birşeylermi demişti? Fakat eli dolu bir şekilde yanıma yaklaştı.

-Lucifer biraz şarap içmeye nedersin?

-Süper olur ,fakat bunca yolu benle şarap içmek içinmi geldin.

-Evet.

-Yeni haberler varmı,Dünya hakkında ?

-Sende demekki, diğerleri gibi kafayı bu yeni dünya meselesine takmış gibisin.Gabrieli kaç gündür görmüyorum zaten.Angerdan ayrıldı İnfinitumu keşfedecem dedi.Büyük ayinede katılmadı zaten.Aslında bu olayıda konuşmak için geldim Lucifer.Gabrielin bazı davranışları bizim üzerimizde sanki konturol sağlamak gibi.Zaten hepimiz görevlerimizin bilincindeyiz.

Demekki tek ben böyle düşünmüyormuşum.Bunun bilincinde Michaelında olması ve benle paylaşması birazcık beni rahatlatmıştı.

-Bende senle aynı fikirdeyim Michael.Gabrielin bazı şeyleri önceden bilmesi ve bunun kaynağını bize tam net bir biçimde açıklamaması benimde garibime gidiyor.Sonuçta hepimiz aynı görevdeyiz fakat sanki o bizden daha yukardaymış gibi davranıyor.Sonuç olarak bakarsan bunu benim yapmam gerekirken ben yapmıyorum.Çünki hepinizden önce ben vardım.

Böyle demem sanki biraz onu huzursuz etmiş gibiydi bu hafayı dağıtmak için ;

-Hadi içelim ozaman.

Gece boyunca içtik bazen şurumuzun yerinde olmadığını düşünüyordum ,bu bizi tehlikeli bir biçimde yakınlaştırıyordu.Bundan uzak durmamız gerekirdi.Aslında Michaelın yaptığı bu yeni içecek Şarap biraz tehlikeli birşeydi.Konuyu dağıtmak istedim.

-Michael ,Gabriel sence nereye gidiyor? Çünki infinitumda sadece Od ve Süra' lar için yokmuyuz.Hatta yakın da bana kalırsa Dünya için bile Işık bizi görevlendirecek gibime geliyor.

-Bende Gabrielin gittiği yerleri hep merak ediyorum, çünki her gidip geldiğinde sarayına kapanıyor ve kimseyi ozamanlarda sarayına kabul etmiyor.Sadece benden biraz şarap istiyor.Bu da beni şüphelendiriyor.

Bu dedikleri benim daha çok kuşkullamamı sağladı.Sonuçta bu bilgileri öğrendiği bir yer olmalıydı ya da bunları ışıkla özel olarakmı konuşuyordu ? Bu düşünce benim için daha çok korkutucuydu çünki bu onu bizden daha özel biri kılardı.Michael halen içmeye devam ediyordu ,oturduğum yerden kalktım ve terasa doğru yürdüm.Çok güzel bir rüzgar esiyordu Birden Michael arkamdan yaklaştı ve kanatlarıyla beni sardı ve kafasınıda omuzuma yasladı .Hemen irkildim ve onu geri ittim bu yaptığının yanlış olduğunu biliyorsun demi diye bağırdım.Bu kesinlikle işlememiz gereken bir günah.Kendimize hakim olmamız lazım.Fakat hiç beni duymuyor gibiydi.Ellerimi tutup birden tekrar sarıldı ve dudaklarımı öptü kendimi ondan uzak tutamıyordum .Bendeninin sıcaklığını hissediyordum ,bu da beni daha çok tahrik ediyordu.Karşı koyamadım ve bende ona karşılık vermeye başladım.Çok zevk alıyordum .İkimizinde vücut ısısı yükseliyordu yavaşça.Ellerimi onun kalçalarına attım o da kendi ellerini benim kalçalarıma attı .Öpüşmemiz bittiğinde ikimizde bir birimizin gözlerine bakıyorduk sonra ikimizde yatağa atladık ,gözlerimize bakmaya devam ediyorduk ve yavaşça soyunmaya başladık ikimiz de sertleşmiştik.İlk defa ikimizde kendimizi bir başkasının ellerine bıraktık.İkimizde birbirimizin vücudunu keşfediyorduk.Yabancısı olduğum bir vücuda dokunmak beni çok fazla tahrik ediyordu.Gördüğüm kadarıyla Michael da çok fazla tahrik oluyordu.Bu olay sabaha kadar devam etti böyle kaç kez orgasm olduğumuzu hatırlamıyordum bile.Sabah olduğundan sadece Michaella ilk günahı işlediğimizı biliyorduk ve ondan sonraki tüm gün boyu bu günahın ağırlığıyla dua etmeye ve af dilemeye başladık.Işığın vereceği cezayı bekliyorduk...

Ya Şeytan Masumsa?Where stories live. Discover now