Varoluş

638 15 1
                                    

Beni saf ateşten yarattı .İlk bendim onun için herşeyden önce onla ben vardık .Gözlerimi açtım ve sonsuz bir karanlık boşluğun içindeydim.Heryerimden alevler çıkıyordu fakat hiçbirşey hissetmiyordum.Düşünebiliyordum ne olduğumu neden burda olduğumu sorgulayabiliyordum.Okadar çok düşündüm ki hatırlamıyorum ,sadece karanlıktaydım .

Sonra birden onu gördüm kocaman parıldayan bir ışık ,bana yaklaşıyordu.Birden o yaklaştıkça içimde değişik şeyler olmaya başladı evet düşünce yapımda da değişimler oldu okadar farklıki sonra buna duygu diycektim.Artık hareket edebiliyordum ve ister istemez kendimi eğilmiş bir vaziyette buldum.Gözlerimi tam açamıyordum.Işık okadar parlıyorduki beni içini hapsetmesini ve hiç oradan çıkarmamasını istiyordum.

Yerde ne kadar öyle kaldım bilmiyorum zaman denilen kavram ozaman oluşmamıştı ve birden onun çok güzel olan sesini duydum.Bana üç kez ismimi söyledi ve adım daha saf ve temizdi ta ki kirletilene kadar.Düşünmeme rağmen hiçbirşeyi anlamıyordum ve anlam veremiyordum.Daha sonra benle konuşmaya başladı ve her dediği cümleyi anlıyordum fakat cevap veremiyordum çünki gözlerimi tam açamadığım gibi dudaklarımıda hareket ettiremiyordum.Konuşmasını dinlemek okadar güzeldi ki bitmesini hiç istemiyordum.

Bana kim olduğunu ve neden beni yarattığını anlattı ve gitti.Yerden kalkabildiğimde herşey daha da çok farklıydı.Karanlığın içinden çıkmıştım ve kocaman bir vadideydim evet burası cennetin ilk temelleriydi.Onun konuşmassından okadar büyük bir haz almıştımki kendimi çok yorgun hissetim ,bu hisse ilk defa kapılmıştım.Artık hareket edebildiğim için olduğum yere uzandım ve gözlerimi kapadım.

Uyandığımda herşey okadar farklıydı ki anlam veremedim .Yerimden kalkıp silkelendim ve etrafıma baktım,herşey değişmişti sanki bilmediğim cisimler ve nesnelerle doluydu heryer.Birden kendimi yine yerde buldum ve o ışık yine bana yaklaştı gözlerimi yine tam açamıyordum.Yine benimle o güzel sesiyle konuştu ve etrafımdakilerin ne olduğunu ve neden yaptığını anlattı.Tek tek bana onlara ne isimler verdiğini söyledi.Onu dinlemek okadar güzeldiki, bazen kafamdaki düşünceleri yok ediyor ve bedenimi uyuşturuyordu sesi.

Birden sözleri bitti ve yanımdan ayrıldı.ilk defa onun dışında da sesler duyuyordum mesela az önce öğrettiği nehirdeki su sesi ,hafif esen rüzgardan dolayı çıkan ağaçların sesi.Hepsi bir birine karışmıştı ve bu benim çok hoşuma gidiyordu.O kadar çok şey değişmiştiki etrafımda.Heryerde ağaçlar vardı,Karşımda çok büyük bir dağ vardı,nereden aktığını bilmediğim bir nehir vardı.Bütün bunlar beni çok mutlu hissettiriyordu fakat ilk defa değişik bir hisse kapılmıştım bu hissin ismi Açlıktı.

Düşündüm bu hissimi nasıl yok edebilirim ve düşünürken ilk defa yürümeye başladım.Neden yürüdüğümü bilmiyordum fakat yürümeyede devam ediyordum.Birden önümde kocaman bir ağacın olduğunu fark ettim bu diğerlerinden daha büyük ve daha değişikti.Üstünde değişik renklerde cisimler vardı.Anlamadığım bir şekilde onları yeme diye bir his uyandı içimde.Elimi en yakındakine atıp kopardım sonrada ağzıma götürüp yedim ve ilk defa yaptığım bu eylemden çok keyif aldım.İlk defa bir yiyecek yedim ve bundan tat aldım.Yedikten sonra anlamadığım bir şekilde bir ses duydum.Çok şaşırmıştım çünki bu ses ağaçtan geliyordu.İlk defa korkuyordum ve bedenimin çıplak olduğunun ilk defa farkına vardım.Bu korku beni ürpertmişti ve ilk defa üşüdüm.


-Ey tanrının sevdiği, neden benden izin almazsın bu meyveyi yemek için,bilmezmisin o benimdir ,sana ait değildir.

Çok korkmuştum ağaçın benle konuşmasından.Bir an için orayı terk etmek istedim fakat yapamadım.Suçluluk hissini ilk orda öğredim,yo hatta bir çok şeyi orda öğrendim. Bu benim galiba ilk sınavımdı.Ne yapıyorum ben konuşuyorum!


-Ben aslında ilk defa acıktım ve bunu sizin meyveniz dediğiniz şeyle giderebilceğimi düşündüm.Neden yaptığımı bilmiyorum.


İlk defa konuşuyordum aslında bu çok hoşuma gitmişti.Karşımdaki bir ağaçtı ve ben onların düşünüp konuşabildiklerini bilmiyordum.Konuşmaya devam ettim.


-Bir daha böyle birşey yapmıycağım emin olabilirsiniz dedim.

Ağaç konuşmasına homurdanmasını keserek devam etti .Fakat sesi okadar yorgun ve yavaştıki buna anlam veremedim.


-Burda benim gibi çok meyve ağacı var unutma ki ! bu meyveler bizimdir.Almak için önce izin almalısın.İzin aldıktan sonra yiyebilirsin.


Demekki karnımı doyurabilmek için ilk önce cansız olduklarını düşündüğüm ağaçlardan izin almam gerek,bunu da öğrenmiş oldum ve oradan ayrdıldım.Ayrılırken kafama bir kaç soru takıldı ,neden ışık bana bunları söyleyip öğretmedi? ve yanımdan ayrıldı.Bunları düşünerek yoluma devam ettim .Birden yine ilk defa olan bir hisse kapıldım buda Susuzluktu.Nedense içimden, akan nehire gidip o suyu içmek geldi .Nehire doğru yürüdüm ve izin aldım suyu içebilirmiyim diye fakat nehirden hiç ses gelmiyordu.Baya bekledim konuşmasını zamanı bilmiyorum ama baya uzun bir süre bekledim.Artık dayanılmıycak bir boyuta geldi susuzluğum ve dayanamayıp suyu içitim.Nehirden hala ses yoktu ,zihnim inanılmaz derecede karışmıştı.

Nehirden uzaklaştım kendimi yorgun hissediyordum ve bir kayaya yaslanıp oturdum.Gözlerimle kendimi inceledim ilk defa çıplaktım ve kusursuz denilecek bir bedene sahiptim.Çok açık bir tenim vardı.Kas yapım mükemmeldi fakat anlam veremediğim bacaklarımın arasından sarkan bir uzuvum vardı.Tam onu merak ettiğimde ,ilk defa tuvaletimin geldiğini ve onunda ne işe yaradığını öğrenmiş oldum.

Zaman hep aynı gitti kendimi öğrenmeye ve çevremi tanımaya devam ettim.Artık bazı şeylere alışmıştım sürekli bedenimi inceliyordum,düşünüyordum ama en çokta ışığın beni tekrar ziyaret etmesini istiyordum.Bazen ağaçlarla meyve almak dışın da konuşmak istiyordum fakat cevap vermiyorlardı .Sesleri duymayı okadar çok seviyordumki , su kenarına uzanıp hiç kalkmıyordum.Yine bir gün su kenarında uzanırken ilk defa kendi yüzümü gördüm.İlk önce farklı bir canlı olduğunu düşünüp korktum fakat sonra kendim olduğumu anladım.Siyah kısa saçlarımı ve kap karanlık parlayan gözlerimi ilk defa gördüm bu çok hoşuma gitmişti.Artık sadece suyun sesini dinlemeye değil kendime bakmak içinde nehire gitmeye başladım.

Ya Şeytan Masumsa?Where stories live. Discover now