Anger

115 4 0
                                    

Uçmaya devam ettik Michaella .Gittikçe alçalıyordu Michael, bende peşinden hemen alçalmaya başladım ve beyaz sütunlardan oluşan koskocaman bir şehir tam karşımızdaydı.Çok büyük sütunlardan oluşan yüksek evler vardı.Dağınık bir şehirdi ama Tar dan büyüktü.İlgimi çeken bir diğer şey ise burdaki canlıların kanatları yoktu.Michael uçmaya devam ediyordu bende onun peşinden uçuyordum şehir tam altımızdaydı.İncelerken şehiri altımda birşey dikakattimi çekti,şehir dağınıkta ama sanki dört büyük sarayla etrafı çevrili gibiyidi.Bunları gözlemlerken ben ,Michael seslendi bana;

-Lucifer işte geldik ,diğerleride burdadır

Karşıya baktığım zaman şaşkınlığımı gizleyemedim kocaman devasa bir saray tam karşımdaydı.Asıl ilginç olan ise bu sarayın sütunları sadece beyaz değildi gümüş,kırık beyaz,beyaz ve siyahtan oluşuyordu.Sarayın balkonuna doğru uçarken, şunuda fark ettim, burda yaşıyanlar durmadan saraya uğrayıp çıkıyorlardı.Artık çok yaklaşmıştık sarayın balkonuna ve Gabrieli balkonda gördüm.Gözlerini hiç ayırmadan bana bakıyordu.Raphael ve Uriel ise onun hemen arkasındaki koltuklarda oturuyorlardı ve onlarda bizi görünce kalktılar.Ama her zamanki gibi ilk önce Gabriel yine söze atıldı;

-Hoş geldin kardeşim.

Diğerleride selam verdikten sonra Gabriel ben ve Michael sorgular bir şekilde neden beraber olduğumuzu sordu.Açıkçası ses tonundaki soğukluğu alabiliyordum.Michael konuya atıldı ;

-Gabriel senin bize bahsettiğin olaylar hakkında konuşmak için Luciferin yanına gittim.Sonrada kararlaştırıp Gelusa beraber gidip ışıkla konuşmamız gerektiğini düşündük.

Açıkçası halen bu konuları nerdern öğrendiğini merak ediyordum Gabrielin.

-Gabriel peki sen kimden öğrendin bunları?

Sorumu duyunca büyük bir şaşkınlıkla bana baktı ve o anki tedirginliğini hepimiz hissetik.Donuk bir bakışla bana baktı;

-Sizlerde olmayan his yetenekleri bende var kardeşlerim.

Açıkçası bu bana inandırcı gelmemişti.Yaratıldığımdan beri sürekli düşünüyorum ve her seferinde yeni bir düşünce ve yeni bir hisle karşılaşıyorum.Asıl önemliside ne kadar zaman geçti bilmiyorum ,daha ne kadar zamanda neler öğreneceğimi ve nelerle karşılaşacağımı bilmiyorum.Herşeyden önce tek ben varken şimdi büyük bir kalabalıkla olmak bazen mutlu etsede bazende onları kıskanmama sebep oluyordu.Burada onlar bir arada yaşarken ben tek başımaydım.Hep nedense benden daha çok şeyleri bildiklerini düşünüyordum.

-Tamam ozaman bu his yeteneklerin bizlere yok gösterecektir kardeşim

Dedi Uriel.Bu kadar çabuk kabul edince onlar bende kabul etmek zorunda kaldım.Sonra Raphael büyük bir ayin yapacaklarını ve buna benimde burdayken katılmam gerektiğini söyledi.Kabul ettim ve sarayın aşağı katlarına doğru inerken büyü borulardan çok kuvetli sesler çıkmaya başladı ,okadar kuvvetliydiki bu sesler eminimki Angerdeki herkes bu sesleri duymuştur.Raphael bunu Angerdeki herkesin ayine katılması için bir iletişim yolu olarak seçtiklerini söyledi.Onla konuşurken halen aşağı kata doğru inmeye devam ediyorduk.Karşımıza çıkan büyük kapıdan içeriye girdik ve inanılmaz derecede büyük bir salon vardı karşımızda.Çok güzel bir salondu .Salonun her köşesinde hepimizin büyük resimleri vardı ve hepsinde de kanatlarımızın heybeti gözüme çarptı. Açıkçası burda resmimin olması çok hoşuma gitmişti.İnanılmaz bir kalabalık vardı ve herkes bize bakıyordu.Gabriel oturcağım yeri gösterdi bana ve hepimiz oturduk sadece Raphael hariç.O tam karşımıza geçti ve üstünde duran kocaman ışık resminin tam altında herkesi kucaklarcasına bakıyordu bizlere.Raphaelın ellerını açmasıyla birlikte herkeste derin bir sessizlik oluştu.

Ya Şeytan Masumsa?Where stories live. Discover now