TAR

162 6 0
                                    

Nehirin karşısına geçip ,nehirin diğer bir kolundan devam ettik .Yol boyunca tatsuyla hiç konuşmadım.Yol boyunca farklı canlılar gördüm.Her seferinde daha çok şaşırıyordum.At üzerinde ne kadar gittik bilmiyorum fakat yol boyunca sırtımda bir ağrı hissetim ve bu ağrı gittikçe canımı daha çok yakıyordu.Birden tüm atlar durdu ve nehirin iki kola daha ayrıldığını gördüm .Buraları daha önce görmemiştim .Tatsu nehiri bundan sonra atlarla geçemiyceğimizi söyledi ve büyük cisimleri gösterip onlara bineceğimizi söyledi.Sonradan öğrendimki ,onlar nehiri geçmemiz için yapılmış Teknelerdi.Teknelere binip karşı tarafa geçtik Gördüğüm kadarıyla Tar'ın etrafı nehirle çeviriliydi.

Teknelerden indiğimizde karşımda kocaman dallardan kanatları olan uzun ağaçlar gördüm bunların ismi Odandı.Odanların görüntüsü beni büyülemişti .Boyları okadar uzunduki arkalarındaki şehiri göremiyordum.Şehire girmeden önce benim için yapılan özel kıyafetimi getirdiler.Üzerime giydim bedenimi tamamen sarmıştı bu kıyafet ve hiç alışkın değildim .Omuzlarımdaki acıda şiddetini artırmıştı fakat kimseye bir şey belli etmiyordum.

Şehire özel bir araba dedikleri birşeyle girdim.Arabanın etrafı kanat şekilinde yapılmıştı ve 8 tane at arabayı çekiyordu.Şehire büyük bir gürültüyle girdim sayamıycağım kadar Od beni karşıladı hepsi bağırıyor ve üzerimde uçuşuyorlardı.O kadar çok şaşırmıştımki neyapacağımı bilmiyordum.Çok kalabalıklardı sayılarını sayamıycağım kadar.

Tar şehiri okadar güzeldiki anlatamam, büyük duvarlarla çevirili ev dedikleri yerler vardı.Onların ortasından yükselen ve beyaz ışık dalları arasında yayılan uzun ağaçlar vardı. Geniş yolları ve bu yollar arasında meyvelerin ve bazı bilmediğim yiyeceklerin sergilendiği garip Pazar adını verdikleri yerler vardı.Araba beni tüm yollarda dolaştırdı ve beni görünce Odlar daha çok bağırıp neşeleniyorlardı.Sonun da çok büyük merdivenleri olan ve şehirin her yerinden tam gözüken bir yere geldik.

Tatsu bana dönüp;

-Efendim artık burası sizin sarayınızdır dedi.

Çok şaşırmıştım neden bu kadar büyük bir yer benim diye düşündüm .

-Neden burası benim ? Neden bana efedim diyorsunuz?

Tatsu hiçbir şey bilmeme o kadar çok şaşırdıki .Dönüp bana;

-Efendim bunların hepsi kutsal oda da yazılı ve bizim oraya girmemiz ve bu merdivenleri çıkmamız yasak.

Daha da çok şaşırdım ve bu beni şüphelere soktu.Zaten uzun bir süredir ışığıda görmüyordum bu içimde anlatılamaz bir hüzün yaratıyordu.Hani ben ilktim? Nereden geldi bu kadar Od? Ne ara yapıldı bu kadar büyük bir şehir? Aklımı bu sorularla kurcalıyordum meridivenleri çıkarken.Sonun da büyük ve çok güzel süslemelerle dolu bir kapının önüne geldim.Tam kapıyı ittirecekken bir den kapı kendiliğinden açıldı ve gözlerim kör olurcasına kamaştı...

Ya Şeytan Masumsa?Место, где живут истории. Откройте их для себя