34: Yaşamak

23 1 48
                                    

"HEY, PEMBE PANTER! GEL BURAYA LAN DELİKANLIYSAN!"

Sanzu göz devirdi ama ardından kahkaha attı. Sevmişti Calista adlı kızı iki yılda. Zaten önceden de tanışıyorlardı. Bu tanışıklık sadece Sanzu'nun onu tanıması ise cidden tanışmışlardı. "Alt tarafı saçını bağladık ve tarz yaptık."

"Sorun bağlaman mı sence?" diyerek tişörtü gösterdi.

"Çok abarttın. Kızları hiç anlamıyorum."

"İlk önce gel pembe silinmez fosforlu kalemle Dior marka güzelim kıyafeti çiz, sonra da kızları anlamıyorum tabii! Ne kadara mal olduğunu bilmiyorsun çünkü. 1050 DOLAR LAN! Bu kombin tamı tamına o kadar tutuyor!"

Sanzu dudak uçuklatan fiyatı duyunca umursamamaya çalışarak öteki tarafa baktı. "Aynısını bit pazarından 500 yene alır üstüne de pirinç bulgur alırım ben lan." (500 yen = 102,84 TL)

"BENİM İÇİMDEKİ ALEV O 1050 DOLARI VERDİĞİN SANİYE YOK OLACAK!"

"Abartma Calista, 350 dolar tuttu."

Beyaz saçlı kızın siniri yavaş yavaş soldu. "Şimdi demek zorunda mıydın?" dedi masum bir ifadeye bürünürken.

Mikey soğuk bir şekilde baktı. "Çok gürültü yapıyorsunuz."

Sanzu hemen ağzına fermuar çekti ve eliyle Calista'yı işaret etti. "Tamam sustum." Herkes bir kez daha baygınca baktığında Calista ellerini göğsünde birleştirdi ve küs pozuna büründü. "Sizin yanınızda konuşmaya da gelmiyor."

O odanın kapısının önündeyken herkesin iç sesi farklı şeyleri düşünüyordu. Ace başını öne eğmiş ellerine bakarak düşündü.

Mikey elinin titreyişine engel olamadı ve düşündü.

Sanzu gözlerini ovuşturarak düşündü.

Ve hepsi düşündükleri şeylerin içten içe var olmasını istedi. Üçü de aslında aynı şeyi farklı şekillerde düşündü.

Onlar hala burada olsaydı..

Eğer Kisaki ile hiç konuşmasaydım..

Senju ile de böyle olabilirdik..

Üçü de sonuç olarak geçmişi düşündüler. Keşke demişlerdi içlerinden her olay sonrasında. Keşkeleri çok olan insanların pişmanlıkları da çoktur...

Calista odadan çıktı ve zamanının en son model Tesla arabasına bindi. Gözleri hafif yaşlıydı. "Herkesin modu düşük her zamanki gibi. Sanki 3 Tanrı şeysi cidden önemli de. Biz de sakin birer hayat yaşamak istiyoruz herhalde. Bana benimle eğlenecek kişi lazım.. neredesin ha Keisuke? Yukarıdan iyi izle sonu."

>>>

Calista akıllı bir kızdı her zaman da öyle olmuştu. Sadece yaptığı bir aptallık vardı. O da bencil pisliğin teki olmasıydı. Pisliğin teki olduğu için anlayamıyordu. Sevdiklerini kaybetme acısını hiç yaşamamıştı. Yaşamak da istemezdi açıkçası.

O yüzden şimdi elindeki silaha bakıyordu dümdüz bir suratla. Karşısındaki denizde baktı ardından. Sahil kenarındaydı ve karanlık gökyüzüne öylece bakıyordu şimdi de. Sadece izliyordu hep de öyle olmuştu.

"Ben burada olmadığım sürece incinmeyeceksin Ace. Bir zayıflığın kalmayacak."

Çenesinin hemen altına değdirdi namluyu. Denize doğru yürüdü sadece. İlerledikçe ilerledi ve kendini ölüme hazırladı. Dior ya da yakışıklı erkekler değildi mesele. Hiçbir zaman da olmamıştı. Sadece ilgi istemişti. Yeteri kadar da almıştı sonuç olarak.

ı don't fucking care / tokyo revengersWhere stories live. Discover now