15: Çete Kavgası

50 5 57
                                    

Herkes toplanmış gibiydi hurdalıkta. Dört kişilik ekip bugün yarıya inmiş, burada olanlar Ace ve Theo'ydu sadece. Toman ve Valhalla çetelerinin kavgası birçok serseriyi oraya toplamıştı. Herkes it kopuktu burada. Mal gibi oturup izleyeceklerlerdi. Bu mallara Ace ve Theo dahil değildi. Onlar herhangi bir tehlikeli sorunda yardıma koşacak kadar yüreklilerdi. Serserilik kuralları umurlarında değildi. Asla da olmamıştı. Sonuçta onlar serseri değillerdi.

"Acayip yersiz heyecan bastı lan." dedi Theo ellerini ovuşturarak. O kadar heyecanlı çatışma görse de, mafya olsa da, on sekiz yaşındaki bu çocuk normal bir çete kavgası için meraklanıyordu. Serserileri inceleyen Ace tuttuğu nefesi verdi. Buradaki tekinsiz kişilerin katılmayacağına inanmak zordu. Ace ve Theo orası için fazla masum gözüküyorlardı beyaz kıyafetleriyle.

Haitani kardeşlerden örgülü olan Ace'e bakarak sırıttı. 87 Kuşağına o da bir yerden dahildi. Islahevlerinde bile isminden korkanlar vardı. Ama Ace bu kadar korkulacak hiçbir şey yapmamıştı. Sadece üç beş çete lideri devirmiş  ve zorbaları dövmüştü. Bu düzgün bir dünya isteyen herkesin yapması gereken bir şeydi.

Chifuyu yanında Takemichi ile ayaktaki ikiliye doğru geldi. "Ace-san ve Theo-san nasılsınız?" Theo elini Chifuyu'nun kafasına koydu ve saçını karıştırdı. "İyiyiz bücür. Sizin kavgayı merak ettik."

Takemichi Ace'e bakıyordu merakla. "Takemichi onlarla tanış." dedi Chifuyu. Takemichi kafasını salladı ve elini Theo'ya uzattı. "Hanagaki Takemichi."

"Matheo Harvey, yanımdaki kişi de Ace Wolf." Takemichi kafasını salladığında Chifuyu ekledi. "Baji-san'ın abisi."

Takemichi'nin ağzı açık kaldı. Sırtını dikleştirdi ve kendinden emin bir şekilde, "Tanıştığımıza memnun oldum Ace-san." dedi.

Ace tebessüm etti ve Theo'nun koluna dokunup boş arabayı işaret etti. İkisi arabaya giderken Takemichi üzgün gibiydi. Chifuyu onu bilgisiz bırakmadı.

"Kişisel değil. Konuşmayı tercih etmiyor. Kendince bir nedeni var."

Bu neden sadakatti. Yarım yamalak bir sadakat.

>>>

Kavgayı başlatan Kazutora'nın Hansen'e savurduğu yumruktu. Şimdi ise Takemichi her yana bağırıp milleti dövmeye çalışıyordu. Bu hareketler Ace'i güldürdü.

"Ne oldu lan? Kim kimi dövdü bana da söyle de bileyim." dedi Theo sırıtarak. Ace kafasını iki yana salladı. Theo anladığına dair mırıldandı. Dövememesiydi komik olan.

Takemichi'nin kendini gaza getirdiği laflar işe yarayıp Toman'ı gaza getirdiğinde işler gerçekten kızışmaya başlayacakmış gibi geliyordu.

Draken, Toman'lıları korumaya çalışmayı kesmiş ve Hanma'ya giden yolu temizlemeye çalışıyordu. Temizliyordu da. Sayı avantajı olmasa şimdiye bitmişti bu kavga.

"Draken iyi koyuyor lan, ben de dövüşmek istiyorum onunla." Ace gözlerini kıstı ve ciddi misin bakışıyla baktı arkadaşına. Theo omuz silkti. Güç olarak Draken'e eşit gibi sayılırdı. Aslında daha da iyiydi.

"Tamam tamam, gücümü bilmem ve Draken ile kapışmamam gerek. Lanetler girsin çok iyi olan dövüş yeteneklerime." Kıkırdadılar ve dövüşü izlemeye devam ettiler.

Herkes birbirine geçiriyordu ve sonunda Ace Kazutora'yı görebilmişti. Yanındakilerle Mikey'i tahtalı köye postalamayı düşünüyorlardı muhtemelen.

Kazutora elindeki boruyla birçok kez Mikey'in kafasına serçe geçirmişti. Herkes Mikey'in adını zikrederken Ace sakince izliyordu. Soğukkanlılığını hiç kaybetmemişti. Theo birkaç vuruştan sonra ciddiye almaya başlamıştı.

"Ace, bir şey yapmalı mıyız?" Ace'in hiçbir tepki vermediğini gören Theo sessiz kaldı. Kazutora ve yanındaki adamlar bilinçlerini yitirmişlerdi. En azından uzaktan öyle gözüküyordu.

Fırsat bu fırsat diyen Valhalla'lılar akın ediyordu Mikey'in olduğu yere doğru. Dizlerinin üzerine çökmüş Mikey savunmasız gelmişti onlara. Biri elindeki sopayla Mikey'e geçirecekken Kisaki ona yumruk attı.

"Tokyo Manji Çetesi, Üçüncü Bölük Lideri Kisaki Tetta! Bölüğüm liderimizi koruyacak!" Draken'in içi rahatlamış gibiydi. Ace ise olacaklar için bekliyordu.

Theo, Ace'in fazla sakin yüzüne baktığında kaşlarını çattı. "Ace, bu kavga kavga olmaktan çıkmaya başlayacak. El atalım mı?" 

O sırada Ace hâlâ Kisaki'yi izliyordu. Gördüğü şeyle Ace sırıtırken Theo şaşırmış gibiydi. Keisuke, Kisaki'nin kafasına geçirmişti... "OHA LAN! Beklemiyordum. Keisuke yapıyorsa gereklidir. Sikse yeridir." Ace bu sözlere karşı sırıttı. İzleyenlere baktığında Haitani kardeşlerin ilgili bir biçimde izlediklerini gördü.

"Baji, Kisaki'nin amına koydu!" Cümlesine karşı gülmekten başka bir şey yapmadı Ace. Niyeyse çok hoşuna gitmişti. Kisaki denen herifi hiç sevmemişti.

Kisaki'nin adamlarından biri Keisuke'yi aşağı uçurduğunda endişelendi. Keisuke ona biri ölmedikçe karışma sakın demişti. O da kardeşini dinliyordu. Keisuke'ye hep değer verirdi.

Aşağı uçan Keisuke yukarı tekrar çıkacakken Chifuyu önünde durdu. Theo epey heyecanlı gibiydi ve yüzü düşmüştü buna karşın. "Ulan sarı bücür, kavgadan sonra ağzına vuracağım!"

Keisuke Chifuyu'nun kafasına da geçirdiğinde Theo dayanamamış gibiydi. "Aferin lan Keisuke! Sik milleti!" diye bağırdı. İnsanlar Theo'ya döndü. Keisuke bunu bir şekilde duymuş olacak ki cevap verdi.

"O iş bende!" diye cevap verdiğinde daha da ilgi çekti. Birçok kişinin onlara baktığını gören Theo böceğe bakıyormuş ifadesiyle baktı onlara.

"Ne var anasını satayım, taraf tutamaz mıyım?"

Ace'in izlemeye devam ettiğini gören Theo sessiz durdu. "Pardon lan seni de rezil ettim." Ace'in sorun değil gülümsemesi ile sessizliğini bozdu Theo. Arkadaşı böyle şeyleri dert etmiyordu. Rezilsek birlikte reziliz düşüncesine sahiplik yapıyordu Ace.

"Milletin anasını ağlat Keisuke!"

Keisuke ve Chifuyu aralarında konuşma yaparlarken Takemichi araya kaynamıştı ve Keisuke'ye yapışmıştı resmen. Ardından ne olduğunu anlayamadı Ace. Kazutora Keisuke'yi bıçaklamış mıydı?

"Ace, hareket zamanı geldi öyle değil mi? Yoksa o.. derin olabilir." dedi alçak sesiyle Theo. Ace yutkundu.

Keisuke bıçaklanmıştı...

Keisuke bıçaklanmıştı...

Keisuke bıçak..

Keisuke...

Bunu yapan da Kazutora'ydı... İnanmak istemiyor gibiydi. Keisuke'ye bir şey olursa... Bayan Baji'nin yüzüne nasıl bakardı o?

"Theo, ne oldu orada?" dedi ağzını oynatarak Ace. Kabul etmiyordu bıçakladığını. "Keisuke.. Ace hadi." İfadesiz suratlarıyla ayağa kalktı ikili. Keisuke ikisi için de bir kardeş olmuştu. Şimdi ne oluyordu bu ortamda?

Ace olayın şokunun içindeyken Keisuke 50 kişiyi teklemeye gidiyordu. Birden durup bağırdı.

"Ace! Bir şeyim yok! Dolayısıyla ortalığın amına koyma!"

°°°
İyi günler :)

Yarın bölüm gelebilir.

Gününüz güzel geçer umarım. Hafta içi atmadığım bölümlere sayarsınız artık bunları.

Sizi

Seven

Yazarınız

<3

ı don't fucking care / tokyo revengersWhere stories live. Discover now