3: Çarpıtılmış Gerçeklik

85 11 30
                                    

Kız sırıttı ve odadan çıktı. Ace adlı çocuk fazla hoşuna gitmişti. Güzel olduğu da söylenebilirdi. Konuşmasa da iyi biri gibiydi. Angelina etkilenmişti Ace'den. Ve arkadaşları için onları terk edeceğini düşünüyordu. Kurnazdı. "Lanet girsin Los Angeles'a ve Ace'in arkadaşlarına."

Pembe saçlarını savurdu ve içeri girdi. Yanındaki iki adamla pek tekin değilmiş gibiydi.  Vakit gece yarısını geçmişken,herkes uyurken buraya gelmişti.

"Angelina Hanım, çocukları zorla mı getirelim." diye sordu adamlardan biri. "Ah hayır, ben yanlarına gidip şahsen söyleyeceğim."

Adamlar orada kaldı. 12 yaşındaki kız ise etrafta iki oğlanı arıyordu. Zenginler ve fakirler arasında fark vardı. Zenginler 12 yaşında burnu havada olurken, fakirler on iki yaşında sokaklarda oyun oynuyordu. Sonunda bulmuştu da. Ace'in tarif ettiği iki kişiyi inceledi. "İğrenç... Ace gibi harika biri.."

Gülümsedi ve iki oğlana yaklaştı Angelina. İzana ve Kakucho yabancının yaklaşmasıyla pozisyon aldılar. "Kimsin?" diye sordu İzana.

Angelina güldü, birinin hayatının mükemmelliği için kötü rolünü oynayabilirdi. Sadece filmlerdeki itici kız gibi davran. "Beni eski arkadaşınız Ace yolladı. Artık bu anası ağlatılmış yerde kalmak ve sizin yüzünüzü görmek istemiyormuş. Japonya- Amerika uçağında şuan. Laf etmenin faydası yok sizi terk etti." İki çocuk da anlamamış bir şekilde kıza baktılar ama kız çoktan kaybolmuştu.

"Şu sikik velet neyden bahsetti daha demin Kakucho?" diye sordu İzana. Kakucho omuz silkti. "Ben de anlamadım, Ace-san bizi asla terk etmez. "

İzana sırıttı. "Onun benden uzaklaştığını ima etti. " Elini sıktı ve duvara vurdu. Elindeki acı ile Kakucho'ya döndü. "Ace hakkında bir daha bir şey duymak istemiyorum Kakucho. Onun yüzünü görmek dahi istemiyorum. Onu bir ölü varsay."

"Pekâlâ İzana, sen nasıl istersen."

"Elimden kayıp gitti." diye fısıldadı. "Tek ailem elimden uçup gitti." Gözleri yaş akıttı bir süre

Angelina oradan uzaklaşırken mutlu görünüyordu. Kanıtı da aldığına göre Ace'i sonsuza kadar yanında tutabilirdi. Ama Ace'in sadakatini ilk kime verdiğini hiç kimse bilmeyecekti.

>>>

Uçak Los Angeles'a inmişti saatler sonra. James ve Linda Ace'i Aiden'a emanet edip Buckey denen adamın mekanına gidiyorlardı. Buckey'in adamın soyadı olduğunu öğrenmişti Aiden'den. Ve James'in aslında mafyadan ayrı olduğunu. Şuan ise bir restoranda yemek yiyordu ikisi. Kimse tuhaf tuhaf da bakmıyordu. Amerika'nın cidden özgürlük ülkesi olduğunu ve sokak ortasında ne haltlar dönerse dönsün kimsenin ağzını açmayacağını düşünüyordu. Bir bakıma kötüydü de.

Aiden birkaç konudan bahsediyor ve Ace'in yakışıklı olduğunu söylüyordu. Bu yakışıklılığın güzel bir yakışıklılık olduğunu da söylemeden edemiyordu. 12-13 yaşında Amerika'ya gelmiş ve mafya ile vakit geçiriyordu.

Konuşmayı ve soru sormayı istese de ihanet ne olursa olsun etmiyordu. Bağlıydı.

"Mafyanın içinde kalmak istemezsin sanırım. James sana bir aile ayarlar. Arada da bizi ziyaret edersin." dedi Aiden göz kırparak. Ace bu fikri düşündü. Muhtemel de olsa İzana ve Kakucho onu kabul ettiği sürece onların yanından ayrılmayı reddediyordu kalbi. Her ne olursa olsun, bunu onların ağzından duymadığı sürece asla bırakmayacaktı. Sadece ufak bir Amerika gezisi olarak düşünüyordu bunları.

Aiden'ın telefonu çaldı. Telefonu açtı ve konuştu çocuk. Sorna kısa bir süre Ace'e baktı ve telefonu ona yaklaştırdı. Kayıt oynamaya başlamıştı.

ı don't fucking care / tokyo revengersHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin