Bölüm 22🤎

112 13 7
                                    

Selamlar...

29 Mayıs'a az kaldı. Ah ne acı o tarih...

Neyse ki daha acı olan tarih 19 haziran 🤧

30.04.24'

Bölüm şarkısı: Yüksek Sadakat-Kafile

(Yazarınız şu an bok gibi 01.05.24')

Rica ediyorum yorum yapın gerçekten emeğimin karşılığını alamıyorum...

________________________________

Çocukluğumdan beri hiçbir şeye kırgın olmazdım.

Her defasında beni terk eden anneme kırılamıyordum mesela. Döndüğü gün tüm kırgınlık uçuyordu işte.
Saçımı bir kere bile okşayamayan babama kırgın kalamıyordum. Elinde bir çikolata ile gelip fazlasını bana verdiğinde bitiyordu kırgınlık.

Ardına bakmadan, ardında bıraktığı beni hiçe sayarak giden Mirhat'a kırgın kalamamıştım hiç.
Resmine bakınca ya da belki onu görürüm diye gittiğim Ankara gezilerinde tüm kırgınlığım geçiyordu.

Ama artık mirhat'a olan kırgınlığım geçemeyecek kadar çoktu.

Korel'e kırılmıştım fakat hastaneye gelene kadardı.

Şimdi ise doğum gününün üzerinden iki gün geçmişti ve biz hala hastanedeydik.

Doktor benim durumumda olan birinin ekstra dikkat etmesi gerektiğine vurgu yapmış ve ne olur ne olmaz diye üç gün yatış vermişti.
Yarın tahlillerime bakıldıktan sonra taburcu olabiliyordum.

Abimin izni dün bitmişti zaten yeterince benim yüzümden yorulmuştu.
Bugün yanımda Korel kalıyordu. O da abim ile birlikte iki gündür yanımdaydı.

Sadece dün akşam bir saatliğine eve gitmişti o kadar.
Bugün ise iznim olursa ailesinin beni görmeye geleceğini söylemişti. Elbette bu beni oldukça mutlu etmişti.

"Sevgilim su vereyim mi? " dedi Korel tekrardan. Sürekli bana su içirmeye çalışıyordu ve bu beni güldürüyordu.
"Yaklaşık on dakika önce içtim ya sevgilim" dedim. Başını sallayıp  önündeki test kirabını kenara bıraktı.
Koltuktan kalkıp yanıma geldi, karşıma benim gibi bağdaş kurup oturdu. "Bir şey sorabilir miyim? " dediğinde biraz tedirgin duruyordu.

"Tabii sevgilim? " dedim. "İkimizi paylaştığın gün" dedi, durdup bana baktığında ekledi "doğum günümde" dedi. Başımı salladım, "o günün sabahı oynamak için telefonunu aldığımda Atlas diye birinden mesaj gelmişti" dediğinde tüm bedenin kasıldı.
"Atlas neden sana 'beni unutmadığını bilyorum' yazmıştı sevgilim? " dedi.

Evet Atlas bana öyle bir mesaj atmıştı ve benim cevabım onu engellemek olmuştu. Korel'in benden önce mesajı gördüğünü tahmin etmemiştim.

"Ben doğru bir şekilde nasıl anlatabilirim bilmiyorum" dedim mırıldanarak. "Eski sevgilin mi?" dedi fakat bunu sormak onu rahatsız etmiş gibiydi. "Rica ediyorum bana her şeyi anlat ilerde ilişkimiz için sorun olsun istemiyorum" dedi.

"Biz sevgili olmadık. Ben onu sevdim ana o hep alay etti benimle. Rezil etti tüm okula o kadar. Ama yemin ederim uzun zamandır ona karşı hiçbir duygu hissetmiyorum. Ben engelledim zaten" dedim aceleci bir şekilde  Korel tebessüm etti "bana olan hislerinden yana süphe duymuyorum sevgilim. Endişelenme sadece bilmek istedim" dedi  gülümsedim.

Atlas onun ve benim aramda bir soruna yol açsın istemiyordum.

Uzanıp bana sarıldığında çok mutlu hissetmiştim.

Bir süre öyle kaldığımızda "fotoğraf paylaş benimle" dedi küskün bir çocuk gibi. Gülümseyip yan tarafa koyduğum telefonumu aldım. Korel göğüsüme başını yaslayıp alttan bana bakıyordu. Ben de dilimi uzatıp ona bakarak bir kaç fotoğraf çekindim.

Sev Beni Where stories live. Discover now