Bölüm 16🤎

136 11 6
                                    

Selam...

Keyifli okumalar

05.04.24'

Bölüm şarkımız: Barış Akarsu- Rüzgar

_________________________________

Mutluluk neydi?

Tarifi zor değildi aslında. Mutluluk; abimin beni aramasıydı.

Ne hayâl ederek gelmiştim?
Gerçek olacak sanmıştım. Beni sever sandım, adımı söyler bir kere olsun kardeşim der dedim...
Hayır, öyle olmadı. Bana kurduğu ilk cümle 'Eylül için karaciğer nakli gerekiyor, test verir misin?' olmuştu.

Yüzüme bakıyordu, öylece bir cevap istiyordu benden. Yutkundum. Benim abimdi o, benim canımdı ama ben onun hiçbir şeyi değildim. Acı olan buydu.

Garsonun sesi ile kendime gelmeyi başardığım sırada duyduğum diğer bir ses âniden ayağa kalkmama sebep olmuştu.
"Güzelim? " Korel'in sesi öylesine dağınık geliyordu ki Sendeleyerek kalktım masadan. Etrafına bakındığımda çok yakınkmda durduğunu gördüm. "K... Korel" dediğimde yaşadığım anın acısı vardı içimde.

Ben yanımdaki sandalyeye bıraktığım çantamı almak için uzanmışken abimin sesini duydum. "Senden bir cevap bekliyorum, hemen şimdi" dediğinde başımı iki yana salladım. "Hayır" dediğinde sesi  titriyordu "bunu kabul etmiyorum" dediğimde hiç beklemediğim bir şekilde elini kaldırdı bana fakat o eli indirmemesine sebep olan kişi Kprel olmuştu.

"Ne yaptığını sanıyorsun sen? " dediğinde ela gözlerinde yer edinen nefret kendini belli ediyordı.
Mirhat öylece Korel'e baktığında kolunu ondan kurtarıp bana baktı.
"Senden midem bulanıyor" dediğinde içimde artık yer kalmadığını fark ettim. Kırıklarım dışarı taşarken mirhat gitmişti.  Korel tereddüt etmeden bana sarıldığında ben de ona sarıkdım. Ta ki naif bir ses duyana kadar "merhaba, bize katılmak ister misin? " demişti bir kadın. Ben Korel'den ayrılıp kadına baktığımda Korel boğazını temizleyip "Mine Hanım" demişti. Gözlerimden akan yaşı silip sevdiğim çocuğun annesi ile tanıştım. "Nilende" dediğinde ne sıfatla tanıştıracak olduğunu anlayamadı. Bana baktığında yutkundum "kuz arkadaşıyım" dediğimde Korel bında  memnun olmuş gibiydi.

"Çok memnun oldum canım, lütfen bize katıl" dediğinde kibarca reddetmek için harekete geçmiştim ki Korel "evet, siz geçin biz hemen geliyoruz" dedi annesine. Mine hanım başını sallayıp ysnımızdan aurılırken Korel beni dışarıya çıkarmadı, orada öylece gözümden akan yaşı sildi ve dudağımın üstüne öpücük bıraktı.
Heyecandan kalbim hızı hızlı atarken o, açık bıraktığım ve beni daraltan saçlarımı bileğinde yeni gördüğüm toka ile topladı.

Bu toka benim okulda kaybettiğim gri tokamdı.

"Teşekkür ederim" dediğinde gülümsedi. "Hadi gel, bir şeyler yiyelim hem bugün beni yalnız bırakmamış oldun" dediğinde dudaklarımı birbirine bastırdım.
Mine hanımın oturduğu masaya vaktığımda ne Korel ne de ben onlar gibi değildik.
Ben siyah bol bir şortun üzerine beyaz ip askılı krop, onun üzerine ise bana bol gelen bir hırka giyinmişim. Ayağımda siyah-beyaz bez ayakkabıkarım varken yanımda da postacı çantam vardı.

Korel elimi sıkı sıkı tutuyordu.
Onunla birlikte geniş olan masanın bir tarafına geçmiştik.
Çekinerek "iyi akşamlar" dediğimde Korel kulağındaki kulaklığı çıkarıp bana uzattı "çantana koyar mısın? " dediğinde başımı salladım. "İyi akşamlar" dedi mine hanımın yanındaki adam. "Eşim, Rehan" dedi Mine hanım. Ardından hafif bir tebessüm ederek eşine döndü ve "oğlumuzun kız arkadaşı Nil" dedi. Ben tebessümle başımı sağlayacakken araya Korel'in sert sesi girmişti " Nil değil Nilende, adı" dediğin ben sakince bakıyırdum. Mine hanım başını salladı " affedersin Nilende"dediğinde Korel'in böyle çıkış yapacağını bilmiyor gibiydi.

Sev Beni Where stories live. Discover now