Sev Beni

Bölüm 18🤎

Selamlarrrrr

Eh bir aşkımız olmasın mı???

Bölüm şarkımız: Sena Şener- Bak Bana

___________________________________

“Kirpi gibisin çocuk, Her tarafın diken Kim elini uzatsa Delik deşik. Üstelik Sen de kan içindesin..”

Atilla İlhan

Seviyordum.

Seviyordum ya delik deşik olmam umrumda bile değildi. Korel isterse dikenleri ile paramparça etsindi beni, ziyanı yoktu.

Bunu anlamam tam 4 gün sürmüştü hep basit bir hoşlantı sanıyordum fakat öyle değildi. Korel'i deli gibi seviyordum.

"Nilende" abimin sesini duyduğumda kurabiye hamuruna bulanan elimi mutfak önlüğüne sildim.

Aralık ayına girmek üzereydik ve bugün şans eseri hava güzeldi. Bunun verdiği mutluluk ile Korel'e günlerdir beklediğine emin olduğum o mesajı attım.

Buluşalım dedim ona, şimdi ise kurabiye yapıyordum.

"Abiciğim? " dedim mutlulukla "daha iyisin" Başımı salladım. Çekinmeden çeneni tutup alnıma öpücükler bıraktı. Parmak uçlarımda yükselip yeni traş olmuş çenesine öpücük bıraktım.
"Benim güzel kızım, sen hep mutlu ol" dediğinde "sen yanımda olduğun sürece ve evet yemek hazırladığın sürece mutlu olurum" dedim gülerek. Abim de güldüğünde "makarna pişti biliyorsun seni bekliyoruz" dediğinde sesindeki ima ile güldüm.

"Aptal aşık olacak gibisin Nilende ve derslerini aksatıyor olduğunu görebiliyorum. Daha fazla ders calışmanı isterim. Hem dershanede olan olayı duydum" dediğinde ben sesizlik içinde son kurabiyeye şekil verip tepsiye koydum.

"Haklısın abi, artık daha sıkı çalışacağım" dedim gülerek. "Balım, amacım seni zorlamak değil. Fakat elinde mesleğin olsun istiyorum ve sakın kimse için kendinden vazgeçme. Artık yemeğe gel" dediğinde değişen konu ile güldüm. Önlüğü üzerimden çıkarıp ellerimi güzelce yıkadım, abimin yanına gidip masaya oturduğumda avim demlenen iki bardak kahveyi alıp gelmişti.

Abimi çok özlemiştim.

Onunla birlikte bir çok konudan konuşup yarın için güzel bir alışveriş planı yaptığımızda her şey tamamdı.

Yemekten sonra pişen kurabiyeleri hemen tabağa alıp soğusun diye bırakmıştım.
"Abi odamdayım hazırlanacağım" dediğimde ağzıma ükenip gülmüştü. Başımı iki yana sallayıp odamın kapısını kapattım. Bir yandan gülerken diğer yandan gardrobumun önünde durdum.
Çok oyalanmadan yeşil bol paça pantolonumu giyinip kahverengi boğazlı bir kazak giyindim. Kazağı oantolonumun içine koydum.
Bordo bez ayakkabılarımı giyeceğim için kazagın üzerine bordo dantel işlemeli bir hırka giyindim.

Yavaş yavaş uzadığını hissettiğim saçlarımı düzleştirip bordo bir toka ile arkadan topladım.
Yeşil postacı çantamı alarak odamdan çıktım.
Kurabiyeler muhtemelen soğumuştu.
Mutfağa girdiğimde abimi bulaşık yıkarken görmüştüm. "Ellerine sağlık" dediğimde "teşekkür ederim güzelim" demişti. Ona öpücük atıp tezgah üzerine bıraktığım kurabiyeleri pudra şekerine batırıp kaba koydum.

"Geç kalır mısın güzelim? " dedi abim. Saate baktım. "Altı gibi evde olurum abi" dediğimde "karanlık çökmüş olur muhtemelen, ara ben alırım seni" dediğinde başımı salladım. Onu kocaman öpüp evden çıkmıştım.