Bölüm 15🤎

148 15 6
                                    

Selamlarrr 🥲

Nasılsınız bakimm?

30.03.24'

Bölüm şarkısı: Kendimden Hallice- Böyle Gitme

_______________________________

Bu yaşıma kadar aynalardan kaçardım. Bakmayı sevmezdim, güzel değildim çünkü. Herkes gibi değildim.
Kusursuz olmak değildi amacım ama kusurun kendisi olmak biraz can sıkıcı oluyordu.
Ben hep öyle sanıyordum.

Ta ki karşımda, elleri ve ağazı kurabiye kırıntılatı olan çocuk bana 'güzelim' diyene kadar.
Ona aşık değildim ama onu seviyordum.

Sabah onunla buluştuğumuzda yine elinde çiçek vardı. Bu sefer sadece bir gül vardı. 

Korel bana sarılmıştı ve bu çok güzeldi.

Onunla okula giderken kolunu belime sarmıştı. Sınıftaki çoğu kişi çok şaşkındı. Korel 4 yıldır burada olmasına rağmen kimse ile konuşmamış.

Gülümsedim, elindeki kahve bardağını masaya bırakıp kantinin masasından bir peçete aldım. Uzanıp Korel'in dudaklarını sildiğimde bunu yadırgamadı, gülümsedi.

"Güzelim" dediğinde sesindeki ton kalbimi hızlandırdı. "Efendim, balım? " dedim. "Çıkalım mı artık okuldan? " dediğinde başımı salladım.

Mirhat abime müsait olduğumu yazıp masadan kalktım.

Korel iç çekti, kalan kurabiyeleri kutuyla birlikte kendi çantasına koymuştu.
O da ayağa kalktığında yanıma gelmiş ve koluma girmişti. Onunla birlikte okuldan çıltığımızda biraz sıkıntıyla "bugün eve erken gitmem gerekiyor" demişti. Buna üzülsem bile "neden? " dedim. "Babam,  Rehan bey bugün ailecek yemek yemek zorunda olduğumuzu söyledi. Yarın da sınav var" dediğinde başımı salladım haklıydı. Yarın matematik sınavı vardı...

"Seninle kalmayı tercih ederdim" dediğinde yüz kaslarım  gülmek için hiç te zorlanmamıştı.  "Bende öyle fakat planlara sadık kalalım" dediğimde başını salladı.
Korel ile birlikte yürürken yarın olacak matematik sınavı hakkında konuşuyorduk. Korel " Dershane işini ne yapacağız Çünkü ben o dershaneye bir daha gitmek istemiyorum" dediğinde ben de başımı salladım Çünkü ben de gerçekten o dershaneye gitmek istemiyordum. 
" henüz abimle konuşamadım, dönmesini bekliyorum. Ama sorun etmez diye düşündüğüm için internetten Dershanelere bakmaya başladım. Akşam birlikte de bakarız" dediğimde otobüs durağına çoktan varmıştık.

İkimiz de oturup Otobüs beklerken Korel " senin otobüsünün gelmesine Yarım saatten fazla var. Benimki de seninkinden hemen sonra geliyor" demişti.  Ardından cevap vermemi beklemeden ayağa kalkıp" ben hemen geliyorum bekle tamam mı? " demiş ve durağın ilerisindeki kafeye yürümüştü.
O kafeden içeriye girerken ben de abimle olan mesaj sayfama girip ona mesaj atmıştım.

Siz:

Seni çok özledim...

Mirhat abim ile buluşacağım bugün. Açıkçası endişe duyuyorum.

Yazıp tek tik olan mesajlara baktım.
Onu özlemiştim...

Bir süre telefonumla oyalanmıştım. Korel gelıp poşet çantayı aramıza koyduğunda gülümsedim. "Kahve ve sandviç aldım. Okulda bir şey yemedin" dediğinde dudaklarımı büzdüm.
Evet ne sabah kahvaltı yapmıştım ne de okulda yemek yememiştim.

"Tavuklu sandviç, ısıttırdım. Kahve de sütlü filtre. Yemek yerken sütlü içiyorsun ya" dediğinde yutkundum. "Ben, teşekkür ederim Korel" dediğimde omuz silkti "bunlar... Benim bile farkında olmadığım şeyler" dediğimde yüzü aydınlandı. Poşetten kağıda sarılı olan sandiviçi uzatıp "sana bir sır vereyim mi? "dediğinde sandiviçten koca bir ısırık alıp başımı salladım.
" Gülerken, elini ağzına kapatıp etrafa bakıyorsun. Elin hep saçlarında duruyor, biri ile konuşurken özellikle yüzüne bakmıyorsun ve en önemlisi, çok konuşmuyorsun, aklında olsn şeyleri susturuyorsun " dediğinde ne yapacağımı şaşırıp sandviçi aralık duran dudaklarına yaklaştırdım.  Korel gülüp sandiviçten ısırmıştı.

Sev Beni Where stories live. Discover now