"Sen de mi erkeklerden etkileniyorsun Ozan?" Diye sorusunu yineledi sarışın.

Ozan yutkundu. "Yoo." Dedi ardından. "Yok öyle bir şey."

Bir elini Ozan'ın yanağına koydu. "Doğruyu söylersen seni öperim."

Ozan bir kadınla bir erkeğin öpüşmesini zihninde canlandırdığında iğreniyordu. Zorla izlettirdikleri videolar aklına geliyordu çünkü. Ama şu an bu sarışının dudaklarından iğrenmemiş, öpmek istemişti.

"Ben değilim..." diye mırıldandı Ozan sarhoş bir ifadeyle. Ona söylemeyecekti ne olursa olsun, abileri duyarsa onu öldürürlerdi yoksa. Öyle demişlerdi.

Sarışının gözleri Ozan'ın dudaklarındayken o da kendine engel olamayarak Ozan'a yaklaştı. Ozan'ın gözleri kendiliğinden kapanırken kendini sarışına bırakmıştı.

"Ozan!"

Ozan duyduğu sesle bedeni donakalırken gözlerini bir an açamadı korkudan. Sarışın bir küfür mırıldanarak onu itti ve koşarak tarladan çıktı.

Suat, Ozan'ı yakasından kavrayıp kaldırdığında Ozan zorlukla ayağa kalkmıştı. Suçunu biliyordu, başına gelecekleri de tahmin edebiliyordu. Elleri korkudan titremeye başlamıştı.

"Abi..." dedi korkuyla.

Suat kardeşine öfkeyle bakarken dişlerini sıkıyordu. "O sana zorla mı dokunuyordu?" Diye bir umutla sordu. Ozan'ın kendi rızasıyla o 'ibneyi' öpmek istemesi taciz edilmesinden daha kötüydü onun gözünde.

"Eğer öyleyse söyle, gidip gebertirim o piçi. Zaten ibne olduğunu anası babası da biliyor, senin bir suçun olmaz." Dedi kardeşini ikna etmeye çalışarak. Ozan yalan söylese bile razı olacaktı.

"Ne oluyor?" Diyerek yanlarına yaklaştı Sedat.

Ozan, Sedat'ı görünce daha da korkmuştu. Eğer yalan söylerse bu işten kurtulacaktı fakat sarışının başına büyük bir bela bulaştıracaktı. Sarışın, eğer anlarlarsa onu öldüreceklerini söylemişti. Eğer sarışının onu öpmesini istemeseydi onu iterdi, bunu yapabilirdi. Ama anın büyüsüne kapılmıştı ve istemişti. Lanet olsun ki onu öpmek istemişti. Ve Ozan ne olursa olsun başkasının canını göz göre göre yakmazdı. Bunu yapamazdı.

Bir Sedat'a bir de Suat'a baktı. Ardından başını eğip "Ben istedim..." dedi kısık bir sesle.

"Suat ne oluyor?" Dedi Sedat her şeyden bir haber.

"İbne orospu çocuğu." Dedi Suat Ozan'a öfkeyle bakarken.

Sedat'ın yüz ifadesi değiştiğinde Suat ona bakıp "Abi bu ibneyi az önce Selim'in oğluyla yiyişirken gördüm."

Ozan ağzını açıp 'Bir şey yapmadık' demek istese bile korkudan kaskatı kesilmişti ve dudakları uyuşmuş, konuşmasına izin vermiyordu. Gerçekten öldürür müydü abileri onu? Ölmek istemiyordu...

"Ne?" Dedi Sedat ilk kavrayamayarak. Ardından başını Ozan'a çevirdi. "Biz sana erkek olacaksın demedik mi?!" Diyerek Ozan'ı yakalarından tutarak sarstı. "Sen akıllanmadın," kafasını hırsla salladı. "Sapkın bir ibne olduğun için o videolar bir işe yaramadı değil mi." Ozan'ı yakasından tutarak yürütmeye başladı.

"Abi bir şey ya-" Sedat sözünü kesti.

"Kes sesini!"

Suat arkalarından yürürken kardeşine tiksinerek bakıyordu.

Ozan başına gelecekleri kestiremediği için gözleri dolmaya başlamıştı. "Özür dilerim." Dedi midesi acıyla kasılırken. "Özür dilerim abi..."

SEVERSİN -BXBWhere stories live. Discover now