[-6-]

7.8K 406 163
                                    

Elimdeki şişeyi kafama dikerken ağzıma yayılan lezzetli tadı yutup, dudağımın kenarına akan damlayı sildim. O piç olmadan da içebilirdim. "Yavşak orospu." Diye sinirle mırıldanıp masanın üstündeki çerezlerden birkaç tane ağzıma attım.

Ben ayakta dikilmiş tabaktaki çerezlerden yerken kapı hayvan gibi yumruklarla çalındı.

"N'oluyor lan?" Diye mırıldanıp kapıya ilerledim. Kapıyı açtığımda Ozan'ın kapıyı yumruklayan eli havada durdu. Gözleri üzerimde gezinirken sırıttı.

"Hayvan mısın lan, ne biçim vuruyorsun kapıya." Deyip kapıyı yüzüne kapatacaktım ki ayağı ve kolunu kapının arasına koyarak bana engel oldu.

"Akın özür dilerim." Dediğinde sıkıntılı bir nefes verdim ve birkaç saniye bekleyip kapıyı geri aralayarak yüzüne baktım. Ozan dudaklarını birbirine bastırdı. "Aslında çok ciddi değildim öyle söylerken..."

Birden arkasında sakladığı elini bana gösterdi. Elindeki bir yerden koparıldığı belli olan kırmızı gülü görünce gözlerimi şaşkınlıkla kırpıştırdım.

"Daha iyilerine layıksın ama..." deyip bana uzattığında kaşlarımı çatmaya çalıştım ama dayanamayıp güldüm.

Gülü elinden alırken "Kaç kıza söyledin acaba bunu?" Dedim ve geri çekilerek ona geçmesi için yer verdim. Sırıtarak ayakkabılarını çıkarttı ve içeri girdi.

"Erkek ilk sana söyledim."

"Bir zahmet." Dedim elimdeki güle bakarken.

Ozan yanıma yaklaşıp şarap şişesini elimden aldı ve benim az önce içtiğim şişeden büyük yudumlar aldı. Bu sırada gözleriyle etrafı inceliyordu.

Gözlerim dudaklarına kaydı. Yavaşça şişeden ayırdığında bir damla dudağının kenarından yavaşça aktı. Elini kaldırıp baş parmağıyla sildiğinde dudağına başka bir kırmızılık bulaşmıştı.

"Lan elin kanıyor." Dedim kırmızı şeyin ne olduğunu fark ettiğimde.

"Hani?" Deyip eline baktı. "Anaa.." Yanına gidip bileğinden tuttum.

"Gülün dikenleri batmış." Diye mırıldandım diken batan parmaklarına bakarken.

"Gülü seven dikenine katlanır dedikleri bu olsa gerek." Dedi gülerek.

Onu omuzundan arkamızdaki koltuğa ittiğimde koltuğa düştü. "Bekle burada."

"Ah.." diye mırıldandı. "Tamam." Bana garip bir şekilde bakarken onu umursamadan mutfağa adımladım. Birkaç tane yara bandı ve peçete aldım. Daha sonra odamdan maketlerimin küçük parçaları için kullandığım cımbız benzeri aleti aldım.

Yanına gidip oturdum. Bedenini bana çevirdi. Soğuk elini tuttum ve ilk parmaklarına batan dikenleri cımbız gibi olan şeyle çıkardım. Açılan küçük deliklerden kan sızarken peçeteyle sildim ve biraz üzerinde beklettim. Daha kan akmadığını fark ettiğimde iki tane yara bandı yapıştırdım iki parmağına.

"Maşallah, çok da becerikli." Dedi Ozan alayla.

Onu duymazdan gelerek parmaklarını okşadım. Elleri çok güzeldi. Bileğini tuttuğum elini kaldırıp yara bandının açıkta bıraktığı iki parmağının başına dudaklarımı bastırdım.

Ozan birkaç duraksadı. Ardından hemen elini kendine çekti. Başımı kaldırıp ona baktığımda gülmeye çalıştı. "Saçmalama."

"Öpmedim bile..." dediğimde gözleri yüzümde gezdi.

"Olmaz ki ama." Dediğinde yüzüne lütfen dermiş gibi baktım. Kaşları çatılacak gibi oldu hafifçe. "Olum bakmasana şöyle." Dedi ardından yakınır gibi. Ama daha çok hipnoz olmuşa benziyordu.

SEVERSİN -BXBWhere stories live. Discover now