Elini kendinden uzak tutuyor giysilerine değirmemeye çalışıyordu. O önde ben arkada konuşmadan sokağa girdik. Apartmanın önüne gelince durdum ama Ozan beni hiç umursamadan kendi evine doğru yürüyordu.

"Orospu çocuğu." Diye mırıldandım arkasından bakarken.

Apartmana girip merdivenleri çıktım. Bugün öğlenden önce dersim olmadığı için öğlene kadar uyuyacaktım.

***

"Kanka şu ustaya iki dakika bir şey sorayım, beklesene." Dedi Serhat arabayı bir tamirhaneye çekerken.

"Tamam." Dedim gözlerimi telefondan ayırmadan.

Serhat arabadan inip bize bakan ustaya yaklaştı. Göz ucuyla tamirhaneye bakıp telefonuma döndüm tekrardan. Birkaç dakika sonra duyduğum tanıdık sesle duraksadım.

"Abi ben çıkıyorum." Başını kaldırıp baktığımda Ozan'ı gördüm. Üzerini düzeltirken ceketini giyiyordu. Onun burada çalıştığını bilmiyordum.

Sabah bana takındığı tavır aklıma gelince kaşlarım çatıldı. Hâlâ sinirliydim ona.

Ozan'ın gözleri rastgele beni buldu. Birkaç saniye yüzüme baktı. Ardından tanımış olmalı ki kaşları kalktı. O yanıma adımlarken gözlerimi telefonuma çevirdim.

"N'aber lan?" Dedi tek elini cama yaslayıp. Cevap vermediğimde çenemi tuttu. "Yüzüme baksana."

"Konuşma benimle." Dedim eline vurup kendimden uzaklaştırırken.

"Anaa.." şaşırmıştı tepkime. "Ne bu tavır?"

"Defol git."

"Sabah yüzünden mi?" Sonunda anlamıştı. Sessiz kaldığımda sıkıntılı bir nefes verdi. "Kusura bakma sabah birden çıkıştım, ama köpekleri sevmediğimi söylediğim halde ısrar ettin. Sonra da sana patlayıverdim."

Ona çatık kaşlarımla bakmaya devam ettiğimde dudakları kıvrıldı. Yanağımı okşadı. "Hadi hadi küsme bana." Kur yapıyordu bir de piç.

"Git ya."

"Mahalleye gidelim, sana bir şey göstereceğim."

Kaşlarım çatıldı. "Ne göstereceksin?"

"Sürpriz."

"Söyle işte." Dedim ama umursamadı.

Gözleri olduğum arabada gezdi. Ardından ustayla bir şeyler konuşan Serhat'a baktı. "Buradan bir yere mi gideceksin?"

"Yok, direkt eve bırakacak beni."

"Gel birlikte gidelim." Dediğinde Serhat'a baktım. Şu an Ozan'la gitme düşüncesi daha cazip gelmişti.

"Çekil." Dediğimde geri çekildi. Kapıyı açıp arabadan indim. "Serhat!" Diye seslendiğimde Serhat'ın gözleri bana döndü. "Ben yürüyerek gideceğim."

Birkaç saniye durup ardından başını salladı. "Yarın görüşürüz, dikkat et kendine."

"Eyvallah sen de."

Ozan'a baktığımda Serhat'ın lüks arabasını incelediğini gördüm. Ardından Serhat'a baktı ve onu da hızla süzdü.

"Hadi." Dediğimde önüne döndü ve yürümeye başladı. "Eve gidince uyudun mu?" Diye sordum yürürken.

"Yarım saat. Sen?"

"Benim dersim yoktu, öğlene kadar uyudum."

"Şanslı piç." Diyerek saçlarımı karıştırdı.

"Piç babandır."

"Babamı karıştırma." Diyerek başımdaki eliyle beni ittiğinde geriye sendeledim. Bu seferde ben onu ittiğimde o yakamdan tutarak son anda düşmekten kurtuldu. Üstünü düzeltirken etrafına baktı. "Mahalleye geldik, çok yanaşma."

SEVERSİN -BXBWhere stories live. Discover now