MİSAFİR

215 6 0
                                    

İnsanın sevdigi kişi tarafından zarar görmesi sanki fiziken değilde ruhen çok yaralıyor. Ben Demir'den ikinci defa böyle bir tepki alıyordum. Canımı fazlasıyla yakmayı başarmıştı. Bu olaydan sonra bir karar almıştım. Bu kararıma tepkisi ne olurdu, bir fikrim yoktu. Kabul etmeyebilirdi, reddedebilirdi veya herhangi olumsuz bir tepki verebilirdi. Ama ben kararlıydım. İnadımı en iyi bilen Demir'di. Tabii kendiside oldukça inatçıydı. Biraz zorlanabilirdim.

Sunacağım teklifi red ederse daha büyük bir kararla karşısına çıkacaktım. Çünkü bu sinirle hem bana, hem kızımıza, hem kendine ve etrafımızdaki insanlara zarar veriyordu. Bu çok kötü bir şeydi.

Demir sinir krizi geçirirken ne yaptığını bilmiyordu. Gözü dönüyordu. Sinir krizini atlattıktan sonra ise ne yaptığını hatırlamadan önceki yaptığı işe devam ediyordu. Mesela şuan bana ne yaptığı konusunda en ufak bir fikri olduğunu zannetmiyordum. Odaya gelince onunla en ince ayrıntısına kadar konuşacaktım bu konuları.

Ondan sadece aşerdiğim için ayva isteyecektim. Başka hiçbir şey değildi. Aşerdiğim zaman ne olursa olsun yanıma gel demişti. Ama yanına gidince sinir krizi geçirip beni banyoya kilitlemişti. Bir daha ondan bir şey isteyebileceğimi sanmıyordum. Çünkü yine aynı tepkileri alırsam geri dönülemeyecek sorunlar ortaya çıkardı. Bu sorunları ne Demir, ne de ben isterdim.

Gözlerimi açtığımdan beri karşımdaki pembe duvarı seyrediyordum. Demir yanımdaki koltukta uyuyordu. Eflin ve Can'da diğer tarafımdaki koltukta. Sadece uyanık olan Onur'du. Ona da kimseyi uyandırmamasını söylemiştim.

Aldığım karardan Onur'a da bahsetmiştim. Bana destek olacağına adım kadar emindim.

"Emin misin Ezgi?"dedi Onur belki 100. defa. Kararım konusunda biraz kaygılıydı. Demir'in yine ters bir tepki vereceğini düşünüyordu.

"Eminim Onur. Artık insanlara zarar vermesini istemiyorum."dedim. Onur kafasını sallayıp tekrardan cama döndü.

Yaklaşık bi' 10 dakika sonra ben hala pembe duvarı seyrederken Demir'in kıpraştığını fark ettim. Ona karşı ciddi bir tavır almam gerekirdi. Duygularımı öne sürersem vazgeçerdim. Ve bu en son istediğim şeydi.

"Günaydın. İyi misin?"dedi Demir. Mesafeliydi. Sanırım olanları öğrenmişti. Kafamı çevirip yüzüne dahi bakmadım.

"İyiyim."dedim soğuk bir sesle. Onu üzmek istemiyordum ama buna mecburdum.

"Bak ben... öz-"derken sözünü kestim.

"Herşeyi konuşacağız. Eflin'ler uyansın."dedim yine aynı soğuk sesle.

"Ezgi yapma böyle, soğuk davranma bana lütfen."dedi. Alayla dudağımın kenarı kıvrıldı.

"Ezgi yapma böyle he. Anlıyorum. Neyse konuşmayacağım. Eflin'ler uyansın kararımdan sana da bahsedeceğim."dedim. Ona soğuk yapmak canımı yakıyordu ama mecburdum. Hem insanlar hemde kendi ailem için.

"Ne kararı? başka kimin haberi var?"dedi. Gözü ilk başta Onur'a döndü. Onur kafasını çevirip bir kere yüzüne baktı sonra geri cama döndü.

"Kusura bakma, hiçbir şey anlatmam."dedi Onur. Demir sesini çıkarmadan geri bana döndü. Stresliydi. Bacakları titriyordu. Bu... bu krizden önce yaptığı şeydi. Bir krizi daha kaldıramazdım.

"Demir, eğer bir kriz daha geçirip bana zarar verirsen, kızımı da alır giderim buralardan. Sakin ol!"dedim. Sonra daha fazla dayanamayıp ona döndüm. Gözlerindeki hayal kırıklığı canımı yakmıştı. Ona dayanamıyordum. Pes edemezdim. "Bakma bana öyle."

Demir hala hayal kırıklığı içinde bana bakarken Eflin ve Can'ın sesini duydum.

"Ezgi, güzelim uyanmışsın. Bir şeyin varmı? Ağrın sızın varmı?"diye sorularını yöneltti Eflin.

Kıskanç MafyamWhere stories live. Discover now